104 amiralin ortak imzası ile yayımlanan bildiri, İYİ Parti içinde tartışma yarattı. Partinin genel başkan başdanışmanı Aytun Çıray’ın bildiri yayınlandıktan kısa süre sonra yaptığı “Altına imzamı atıyorum” açıklamasına karşın Genel Başkan Meral Akşener, bildiriyi “zevzeklik” olarak tanımladı. Çıray verdiği yeni demeçte “İçeriği değil, zamanlaması ve üslubu sorunlu” dedi.
İYİ Parti İstanbul milletvekili Yavuz Ağıralioğlu’nun bildiriyi darbe iması olarak değerlendiren paylaşımına tepki yine parti içinden Kurucular Kurulu üyesi İlay Aksoy’dan geldi.
Aksoy, Ağıralioğlu’nun sözlerini “AKP bile AKP’ye bu kadar yardımcı olamadı” ifadesiyle sert şekilde eleştirdi. Parti lideri Meral Akşener konuyla ilgili yaptığı ikinci açıklamada, “zevzeklik” ifadesini “gevezelik, boş söz” olarak kullandığını söyledi.
Akşener, Montrö Antlaşması’nın tartışmaya açılmasına itiraz edilebileceğini belirterek, “Ama gündüz vakti fikrini söylemek başka bir şey, bir araya gelip, adını ‘bildiri’ koyup gece yarısı paylaşmak başka bir şey” ifadelerini kullandı.
Aralarında emekli donanma komutanı Nusret Güner’in de olduğu çok sayıda emekli asker ise İYİ Parti lideri Akşener’i kullandığı ‘zevzeklik’ ifadesi üzerinden eleştiriyor. Yaşanan bu tartışmalarsa ‘İYİ Parti’nin tabanı ile parti yönetimi arasında bir kopukluk yarattı mı?’ sorusunu da gündeme getirdi. Bunun parti yönetiminde daha büyük bir kırılma yaratıp yaratmayacağı da tartışılıyor.
“Milletin şuur altındaki darbe korkusunu tetikleyen bir açıklama”
BBC Türkçe’nin parti içi tartışmalarla ilgili sorularını yanıtlayan Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, bir ayrılık durumunun söz konusu olmadığını söyledi ve yaptığı paylaşımın arkasında durdu. “O metnin içeriğini okursanız geçmişten beri benim de eleştirdiğim konular” diyen Çıray sözlerine şöyle devam etti:
“İçindeki metne hukukçularımız da baktı, o metinde en ufak bir darbe iması görmedik. Mantar tabancası ile mi darbe yapacaklar, emirlerinde bir tek er yok.”
“Ancak açıklanış üslubu olarak tasvip etmiyoruz. Haklı ve en ufak bir kötü niyet gütmemiş olsa dahi, gecenin bir saatinde yapılan böyle bir açıklama, milletimizin şuur altındaki darbe korkusunu tetikleyen bir açıklama olmuştur. Saat olarak, üslup olarak bunu eleştiriyoruz.”
Çıray yapılan açıklamalar karşısında, partinin oy tabanından kopmalar olabilir mi sorusuna, “Tabanla yönetim arasında bir kopukluk olduğu görüşüne katılmıyorum” yanıtını verdi.
Meşruiyetçi bir parti olduklarını vurgulayan Çıray, “Bizim en büyük iddiamız özgürlükçü demokrasi, anayasal bir hukuk devleti, bu bizim çizgimiz. Bu çizginin karşısına ne çıkarsa biz de ona karşı çıkacağız. Parti tabanı da böyle düşünüyor, biz de böyle düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“Akşener hükmete yakın bir söylem belirlerse parti yönetiminde sıkıntı yaratır”
Çıray, parti yönetimindeki farklı sesleri tabana anlatma konusunda da bir çaba içinde olunacağını söyledi.
Aytun Çıray, “Genel başkan başta olmak üzere yönetim olarak ortak paydamız meşruiyet ve anayasal hukuka saygılı olmak. Genel başkanımız grup konuşmasında bunları anlatacak” dedi.
Siyaset Bilimci Can Selçuki de Akşener’in grup toplantısında yapacağı açıklamaların partinin pozisyonunu netleştirmek anlamında dikkatle izleneceğini vurguladı. Selçuki, partinin 3-4 puanlık bir kesimini oluşturduğunu söylediği CHP kökenli seçmenin son açıklamalardan rahatsız olduğunu ancak oy kaybı noktasında konuşmak için erken olduğunu değerlendiriyor:
“Akşener’in zevzeklik açıklamasının yersizlik anlamında kullanıldığını düşünüyorum.
“Bildiriyi bir grup ifade özgürlüğü, diğer taraf darbe iması olarak niteledi. Bu bölünmede, tıpkı Türkiye’deki birçok şeyde olduğu gibi, birini diyorsanız diğerini söylemiyorsunuz gibi bir durum oluşuyor. Dolayısıyla Meral Akşener, bu bildiri için ‘ifade özgürlüğüdür, emeklilerden ne olacak’ demediği için şu anda diğer tarafta kalmış gibi oldu.”
Selçuk, Akşener’in grup toplantısında, daha fazla hükümete yaklaşan bir söylem belirlerse bunun parti yönetiminde de bir sıkıntı yaratabileceğini söyledi.