Kibariye'nin hayatı neredeyse dram dolu bir film gibi…
Manisa Akhisar'ın Kapaklı köyünde yaşayan, geçimini pamuk ve tütün toplamakla sağlayan 9 çocuklu bir aile. Doğan ve Makbule Tokmak çiftini en yalın böyle tanıyabiliriz…
Bu ailenin, ilerde Türkiye'nin en iyi seslerinden biri olacağından haberdar olmadığı ilk çocuklarının adı ise Bahriye. Büyük bir sefaletin içine doğan Bahriye'nin de kendinen haberi yok o yıllar…
Yokluktan ilkokula bile gidemeyen Bahriye, ailesiyle birlikte tarlaya tapana gidiyor önceleri. Birazcık yaşı büyüyünce, Akhisar'da bir pavyonda “Allah vergisi” sesiyle şarkı söylemeye başlıyor. Aynı pavyonda çalışan arkadaşı, artık onun büyükşehire, İzmir'e gitmesi gerektiğini düşünüyor.
İzmir'e gidiyor gitmesine ama, pavyon sahipleri daha onun sesini dinlemeden “çirkin” olduğu gerekçesiyle sahneye layık görmüyorlar, dükkanlarında çalıştırmıyorlar. İki yıl sonra yeniden İzmir'e gidip bu sefer “Çağlayan Saz”ın kapısını çalıyor ve 150 TL yevmiye ile işe başlıyor.
80'lerde en meşhur sanatçılara, en büyük efsanelere ev sahipliği yapan İzmir Fuarı yine büyük bir gösterişle gerçekleşiyor. Ünlü bestekar Muzaffer Özpınar, bir şekilde Bahriye'yi dinliyor ve Beyaz Kelebekler grubunun üyelerinden, gazino sahibi Turgut Akyüz'e gidip hemen bu çıtı pıtı kızdan bahsediyor.
Turgut Akyüz, bu kızın sesinden çok etkileniyor ve kendisine Stardust Gazinosunda çalışması için teklif götürüyor. İstanbul gece hayatı, artık yeni bir sesle tanışıyor; Bahriye değil Kibariye geliyor…
Kibariye'nin ismi bir şehir efsanesi gibi kulaktan kulağa duyulurken, TRT 1981 yılında yılbaşı programı için kendisine davet götürüyor. Dananın kuyruğu işte o gece “Kimbilir” şarkısı ile kopuyor. Kibariye şarkıyı söyledikten sonra artık tüm Türkiye'nin hafızasına samimi, doğal ve müthiş sesli bir kız olarak kaydoluyor.
Stardust Gazino günleri devam ederken Kibariye her gün evine gazino durağından bindiği taksiyle gidiyor; ailesine para göndermekten henüz birikim yapmamış, kendine hususi araba almamış. İşte o taksi durağındaki şoför olan Tünay Ürek ile o günlerde tanışıyor.
Birbirlerinden hoşlanıyorlar hatta Kibariye aşık oluyor. Üç yıl böyle git gel flört ediyorlar. Tünay'ın ailesi Kibariye'yi “Roman” olduğu için istemiyor, kabul etmiyor. Çareyi kaçmakta buluyorlar ve böyle de evleniyorlar.
Yıllar sonra Kibariye kocasına ne kadar aşık olduğunu yine o bildiğimiz doğallığıyla her defasında programlarda, röportajlarında anlatıyor. Fakat 1996 yılında o masal gibi aşk, bir boşanma haberiyle birdenbire bitiveriyor.
Kibariye, çok sevdiği kocasının kendisini en yakın arkadaşıyla aldattığı gerçeğiyle sarsılıyor. Bu ihanet, daha vahim olaylar zincirini de ortaya çıkartıyor. Yıllardır menajeri yerine tüm idareyi kocası Tünay'a veren Kibariye, banka hesabındaki tüm birikimini eşinin kendi üstüne geçirdiğini öğrenince dünyası başına yıkılıyor.
Hem aşkını hem de neredeyse 20 yıllık birikimini bir ihanet sarmalıyla kaybediyor Kibariye. Fakat hiçbir yere de ağzını açıp tek bir laf söylemiyor, acısını kendi içinde yaşıyor. Üstelik çalıştığı müzik şirketi Prestij Müzik'le de sorunları olduğu için yeni albüm yapamıyor. Sıfırı tüketiyor Kibariye…
Annesi Makbule Tokmak'ın bir zamanlar televizyona çıkıp “Kızımı kandırıyor, kızımın parasıyla hava atıyor. Bu adam şoför parçasıdır. Benim kızımı aldı, paraları gördü havaya girdi. Şoför Tünay… Şimdi bey oldu o” demesi bize o zaman mizahi geliyordu ve çoğumuz işin bu denli ciddi olduğunu bilmiyorduk bile. Fakat işin iç yüzünde ve Makbule Tokmak'ın hafızasında böyle detaylar yer alıyormuş meğer…
Yıllar geçti, Kibariye pes etmek yerine hayata yeniden tutunmayı seçti. Yaşadığı onca hayal kırıklığı ve travmadan sonra Ali Küçükbalçık'a aşık oldu ve aşkından hamile kaldı. Yıllardır “Kibariye'nin çocuğu olmuyor” lafına kendisi bile inanmış, inandırılmıştı oysa ki…
Kızı Birgül doğduktan sonra 1,5 yıl kendisini kapattı; sahneleri ve albümleri boşverdi. Yıllardır hayalini kurduğu bir hayatın tadını doyasıya çıkarmak istiyordu; haklıyıdı da. Uzun bir süre bebeğini medyaya bile göstermedi malzeme olmamak için.
Birgül artık kocaman bir kadın olmuş ve o da kendi yuvasını kurmuştu. Kibariye'nin özel hayatıyla ilgili söylentiler ve iddialar hiçbir zaman bitmedi. Fakat bir şekilde bu konularla gündeme gelmek istemediği için magazin gündemine de malzeme vermekten imtina etti.
Kibariye'nin hikayesi peri masalları kadar kusursuz ve romantik değil; zaten gerçek hayat da böyle bir şey değil. Fakat her defasında sıfırdan başlamak ve güçlenerek kalkmaktan bahsedeceksek, oraya Kibariye'nin adını en güzel harflerle yazmamız lazım.
Kibariye'nin eski eşi Tünay Ürek, ihanet olayında adı geçen Elmas Akkale ile kısa bir süre sonra evlendi. Tünay Ürek, uzun süre mücadele ettiği akciğer kanseri rahatsızlığı sebebiyle 2017 yılında vefat etti.