Koronavirüsün hayatımıza getirdiği yeni normallerin başında sosyal mesafe kuralları, maske takmak ve kalabalık ortamlardan uzak durmak geliyor. Ancak bu kuralları umursamayıp sosyalleşmeye ve toplu partilere hız kesmeden devam eden insanları çevremizde görebiliyoruz. Hem kendimizin hem de başkalarının hayatını tehlikeye atmamak için bu durumda bizlere çok iş düşüyor. Peki yeterli tedbirleri almayan arkadaşlarımızla zaman geçirirken nelere dikkat etmeliyiz?
Sert bir tutum sergilemeyin
Covid-19’u ciddiye almayan insanlara karşı ilk içgüdünüz sert bir tepki vermeniz gerektiğinizi söylüyorsa da bunu yapmayın. Sert bir tutum sergilemek hem geçici bir etki yaratmaktan öteye geçmez hem de arkadaşlık ilişkilerinizi zedeleyebilir.
Dinleyin ve meraklı sorular sorun
Liseden en iyi arkadaşınızın bir ev partisine gideceği gerçeğine şiddetle katılmasanız bile, dinlemek ve merakta kalmak, sohbeti olumlu yönde ilerletmenize yardımcı olur. Psikolojide bu durum “duygu bilimci” olarak adlandırılır. Yani, duygu yargıcın aksine duygu bilimcisi; meraklı, açık, kabul eden ve dinleyen kişidir; eleştirel, küçümseyen ve kapalı fikirli olan değil.
Meraklı sorular sorarak, karşınızdaki kişiyi size nerede durduğu ve neden olduğu hakkında daha fazla bilgi vermeye davet etmiş olursunuz.
Hedef kitlenizi tanıyın
Eğer haberleri izlemeyi seven veya bilimle ilgilenen ancak maskesiz mağazaya giden bir arkadaşınızla konuşuyorsanız, konuşma noktalarınızı verilere göre odaklayabilirsiniz.
Buna alternatif olarak da bilime inanmayan veya reddeden biriyle konuşuyorsanız, kişisel bir hikaye paylaşabilirsiniz. Belki büyük bir partiye giden veya maskelerin veya sosyal mesafe uygulamalarının olmadığı bir toplantıya giden ve COVID-19’a yakalanan birini tanıyorsunuzdur, bunun gibi bir anekdot, desteklemeyebilecekleri istatistiklere veya haber kaynaklarına dayanmak yerine daha etkili olacaktır.
Sınırlarınızı bilin
Kendi sınırlarınızı bilmek, sizin için neyin uygun olup neyin olmadığına karar verebilmek gerçekten önemlidir. Tartışma başlatmak yerine, bunu bir yüzleşme değil, sohbet olarak gerçekleştirin.
Beklentileriniz konusunda gerçekçi olun
Bu türden konuşmalar ne kadar göz korkutucu gibi gelse de doğru şekilde ifade edebilirseniz, ilişkilerinize zarar vermez. Zorlayıcı ama aynı zamanda, insanların durumlar, olaylar ve bu süreçle ilgili farklı hissettiğinizi önce kendiniz kabul etmelisiniz.
Bir kişinin fikrini değiştiremezseniz, ancak en azından ufak değişimlerde bir rol oynamanız mümkün. Sırf biri o anda maskesini takmadığı için, bunu sizin de yapmayacağınızı göstermez. Kendi kendinize, “Fikirlerim yadırganabilir, ancak sonuçtan bağımsız olarak konuşmayı yapacağım çünkü bilsem de bakış açımı ve duygularımı duymalarını istiyorum” diyebilirsiniz. Kontrol edebileceğiniz şeyleri her zaman aklınızın bir köşesinde bulundurun: Duygularınızı ve bildiklerinizi paylaşabilirsiniz. Ayrıca kendi davranışınızı kontrol edebilirsiniz.