Özlenmedi mi şu samimiyet gerçekten?
1. Bir zamanlar bayram bizler için büyük bir telaş demekti…
2. Bayramdan en az bir hafta önce bayramlık alışverişine çıkılır, o çarşı senin, bu pasaj benim gezilir, en sonunda da kırmızı pabuçlarla tamamlanan birkaç parça kıyafet alınırdı bizlere…
Bu kıyafetler arefe gününün gecesinde odanın bir tarafına özenle asılır, sabah olunca onları giyecek olmanın heyecanıyla yatağa gidilirdi…
3. Bayram sabahları erken başlardı…
Yaşımıza ve cinsiyetimize göre ya erkenden camiiye gitmiş ya da kalkmış sofranın hazırlanmasına yardım etmiş olurduk. Ama her şeyden önce yüzümüzü yıkar yıkamaz koşar, büyüklerimizin elini öperdik. ️
4. Kahvaltı uzun mu uzun olur, bizi tıka basa doyururdu. Bir kuş sütü eksikti sanki!
5. Büyüklerimiz masanın üzerine çocuklar için abur cubur, harçlık ve mendil hazırladı…
Harçlıklarımızı karşılaştırır, kimin mendili daha güzel diye aramızda konuşurduk. ️
6. Öğle yemeğinden önce kardeşlerle toplanılır, mahalledeki çocuklara katılınır ve şeker toplamaya gidilirdi.
En güzel şekerler hangi komşuda, hangi komşu harçlık da veriyor hep ezberlenirdi. Yapılan hasılat topluca oturulup yenilirdi sonra…
7. Kurban bayramlarındaysa sabahtan yapılan ibadetin ardından eve gelinir, güzel bir kavurma yapılırdı…
Kokusuna bayılırdık bu etin. Ardından pay edilen etleri mahalledeki verilecek yerlere koşa koşa götürürdük kardeşlerimizle…
8. Mahalleye elma şekerci, macuncu, pamuk şekerci, mısırcı gelirdi…
Bütün çocuklar etrafını sarardı bunları satan kişinin. Koşa koşa eve gider, annemizden para ister ya da harçlığımızdan, annemize sormadan alıverirdik abur cuburları oracıkta.
Fotoğraf: Ara Güler
9. Öğleden sonra toplanılır ve büyüklerin elini öpmeye gidilirdi…
Anneanne ve babaannelerimizin evi hep nefis kokardı. Daha kapıdan girer girmez mutfağa koşar, tencereden sarma aşırırdık…
10. Büyüklerimiz yanaklarımızı sevgiyle öperdi, biz de onların elini öperdik. Sonra hepimizin heyecanla beklediği kısım, yani harçlık gelirdi…
Zengin oldu sanırdık kendimizi… Küçükken bozuklukları her zaman kağıt paraya tercih ederdik! ️
11. Mahalleye inip oynardık mutlaka gittiğimiz yerde…
Yeni birçok arkadaş edinirdik, bir sonraki bayramda 'Aaa, seni tanıyorum' diyebilmek için. ️ Saklambaç oynanırdı, topaç çevrilirdi… 'Simiiiit' diye bağırarak dolanırdık ortalarda.
12. Anneannelerimiz, babaannelerimiz her zaman özlediğimiz sofralar, ikramlar hazırlarlardı…
O sarmalar, o börekler, o baklavalar… Ah ah! Onların tadı hiçbir şeyde olmazdı.
13. Misafirlikte bile mutlaka o akşam televizyonda olan eski bir film izlenirdi…
Sanki o zamanın nostaljik hislerini yansıtan şey de bu filmlerdi…
14. Hava sıcaksa bayramın son günü yakın akrabalarla pikniğe gidilirdi…
Kalabalık bir grubun içinde eğlenir, koşar, zıplardık. İpten yapılma hamakta kardeşimiz uyurdu. Su kenarındaysak mutlaka girerdik o suya… ️
15. Günün sonunda yorgunluktan eve bu şekilde dönerdik. ️
Ve bu bayram boyunca tekrarlanırdı…
Belki de bayramlar çocuk olduğumuz için güzeldi. Kim bilir?