Magazin Dünyasını Tek Bir Lise Sınıfında Toplasaydık Kim Ne Olurdu?

Dersleri aşırı iyi ama 'inek' değil. Ödevlerini her zaman yapar ama “Öğretmenim, ödev vermiştiniz, kontrol etmeyecek misiniz?” diye sormayacak kadar da düşüncelidir. Sınıfın kızlarına ayı gibi davranmaz; erkeklerle de çok iyi anlaşır. Herkes ama herkes sever onu. Nadir bulunan bir öğrenci tipi… Kızlarla flört eder ancak kalp kırmaz. Pamuklara sarıp saklamalık, belki de en kıymetli ergen tipi!

Tarkan sınıfın tamamının oyunu aldı; öğretmen de yardımcı olarak Akalın'ı seçti. Çünkü öğretmen Tarkan'ın kimseyi ele vermeyeceğini ve çoğu zaman fazla tavizkar davranacağını biliyordu. Akalın ise öyle mi?! Ağzına geleni söyler, haksızlık gördüğünde saniyesinde yaygarayı koparır, yeri gelir öğretmenlere bile kafa tutar. Dersleri de pek fena değildir aslında. Ama kendi aralarında yüzük taktıkları basketbolcu sevgilisiyle ayrıldıklarından beri biraz canı sıkkın…

Lakin sınıfın geneli tarafından pek sevilmez. Yine de küs olduğu pek kimse yoktur zira kimse onunla ters düşüp mezun olana kadar laf sokmalarını dinlemek istemez.

Dersleri iyi, kendisi de iyi niyetli ama hafif bir adaptasyon sıkıntısı çekiyor. Sınıfın geri kalanı da ona karşı önyargılı. Herkesle genel olarak iyi anlaşsa da, şöyle bir 'en yakın kankisi' yok. Sınıf ile alakalı meselelere pek dahil olmuyor, aklı fikri bir an önce okulu bitirip İstanbul'da bir üniversite kazanmak. Sonra da Erasmus… Buralar ona göre çok sıkıcı.

Dertli ama çok dertli olduğu bariz, lakin sebebi asla bilinmiyor. Bir sevgilisi var ama kim olduğunu herkeslerden sır gibi saklıyor. Kötü bir şeyler olmuş, ama kimbilir neler?! Emin olduğumuz tek şey, Liseli Sıla'nın fazlaca derdo olduğu! Biraz mesafeli fakat saygılı, sınıfın geneli tarafından sevilen bir ergen. Boş kaldıkça sırasına 'manidar' sözler kazıyor.

Kızlara sürekli yazıyor. Bu yazışlar artık öyle bir hale geldi ki; kızlar ciddiye almıyor ve onu ölümüne kanka olarak görüyorlar.  Kalp kırma vakaları çok, bazen fazla atarlı lakin hızlıca R yapmayı da iyi beceriyor. Dersleri fena değil, basketbolda kötü değil, öğretmenlerle arası 'meh'… Tipik bir ergen. Hayatının bu döneminde en fazla canını sıktığı grup kızlar.

Hangi öğretmenin ne zaman ve hangi sebeple boşandığından tutun, yan sınıftaki öğrencilerin ailelerinin maddi durumuna kadar her dedikoduya hakim. Bu dedikoduları da belirli faydalar karşılığında yakınındaki insanlara sağlıyor. Sert bir ergen; merhameti yok. Aslında zengin bir aileden geliyor ama her imkana sahip olmasına rağmen dersleri pek de iyi değil. Kavgada sizi en mahrem bilgilerinizi paylaşarak bel altı vurmakla tehdit ediyor.

Aslında dersleri çok iyiydi lakin bir noktada biraz 'delirdi' ve kendini daha çok sosyal ilişkilere verdi. Sınıfın yarısından fazlasıyla kavgalı. Kaostan beslenen biri olduğu için bunu pek de kafaya takmıyor. Kavgadan, gürültüden ve laf sokmaktan keyif alıyor. “Zaten üniversiteye gidince bunların yüzüne bile bakmıycammm!” kafasında.

Sınıfta pek sevilmeyenlerden o da… Ama basketbol takımının kaptanı olduğu için mecburen iyi geçinmek durumundalar. Ailesi zengin ama çocuklarının derslerinin pek de parlak olmadığını bildiklerinden dolayı devlet lisesine vermişler. Çok fazla eski sevgilisi var; kızların kankaları “Bence sen o çocuktan daha iyilerine layıksın” diye akıl veriyorlar. Gri okul pantolonunun altına şekilli basketbol ayakkabıları giyiyor.

Voleybol takımının kaptanı, lakin bir taraftan da sürekli “Ben erkeklerle daha iyi anlaşıyorum abi yaaa” geyiği çevirerek takımdaki kızlara ayıp ediyor. Enerjik, dersleri iyi ama insanı yoran enerjisinden dolayı pek de yakın dostları yok. Genelde erkeklerle kavgaya gitmeyi teklif ediyor.

Sınıf arkadaşları, onunla ilgili bildikleri her şeyi yazdığı blog'dan öğrendiler. Çünkü normalde kimseyle öyle içli dışlı olmaz. Ailesi hakkında bile pek açık vermez. Genelde ödevlerini yapmaz; ders çalışmamasına rağmen de sınavlardan hep yüksek notlar alır. Hocalar onun bu hallerini bildiklerinden genelde göz yumarlar. Başka bir okuldan sevgilisi olduğu tahmin ediliyor, ama kim olduğu meçhul… İki gün daha gelmezse devamsızlıktan sınıfta kalacak.

Sokak hayvanlarına minik kulübeler yapıp okulun bahçesine koymak için de müdür yardımcısını teneffüs aralarında darlıyor. Herkesle arası iyi, çok seviliyor. Ama sevgilisi yok çünkü o kızların 'arkadaş olarak gördüğü' tiplerden biri.

Grubu var, yıl sonu gösterilerine de çıkıyorlar, liseler arası müzik yarışmalarına da… Bütün okul da onu destekliyor. Çünkü çok iyi niyetli çocuk. Amerika'daki amcasının getirdiği Converse'leri giyiyor, çok havalı, çok!

Safça bu kız biraz… Okul dışından, kendisinden yaşça büyük sevgilisi yüzünden başını belaya soktu. Oysa dersleri de iyiydi. Tüm arkadaşları “Yapma, etme, o çocuk sağlam pabuç değil” demesine rağmen dinlemedi. Disiplin cezası alınca zor zamanlar geçirdi ama şimdi toparlamaya çalışıyor. Derste sürekli ağlıyor ve Demet Akalın onu öğretmenden izin isteyip kızlar tuvaletine götürüyor.

Aslında dersleri iyiydi ama ailesinin maddi durumu bozulunca bu okul hayatına yansıdı. Sınıfta kaldı; şimdi herkese ablalık yapıyor. Sınıfın en tecrübelisi olarak herkese akıl veriyor. Çok sayıda eski sevgilisi olmuş; genç oğlanlardan da hoşlanıyor. Lakin tersi çok pis; pek çok erkek öğrenciyi evire çevire dövdüğü açıkça görüldü.

Zaten okula bir sene erken başlamış; sonra da evde okuma yazmayı kendi başına öğrendiği için özel sınavla sınıf atlamış. Her şey iyi güzel ama kendisinden yaşça büyük olan sınıf arkadaşlarına uyum sağlamaya çalışırken biraz bocalıyor. Üstün başarısıyla yurt dışına okumaya gideceğinden de çok emin; özgüveni onu biraz itici yapıyor. Yine de “Küçüktür, olur öyle” diye dışlanmayan biri.