Elazığ’da köylülerin tesadüfen bulduğu deniz canlılarına ait fosiller heyecan uyandırdı. Prof. Dr. Ercan Aksoy, “Bulunan fosiller bu bölgenin 34-48 milyon yıl önce deniz altında olduğunu gösteriyor. Jeolojik miras olması açısından önemli” dedi.
Deniz seviyesinden bin 100 metre yükseklikte
Köye 2 kilometre uzaklıkta, deniz seviyesinden ortalama 1100 metre yükseklikte bulunan bir tepedeki meraya hayvanlarını otlatmaya götüren köy sakinleri, çevredeki kayalıkların üzerinde midye ve salyangozları andıran şekiller olduğunu fark etti.
Bölge üniversiteye bildirildi
Bunları inceleyen vatandaşlar, farklı deniz canlılarına ait türlerin kalıntıları olduğunu değerlendirdikleri şekillerde detaylı tetkik yapılması için durumu Fırat Üniversitesi (FÜ) yetkililerine bildirdi.
FÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy tarafından yapılan incelemede fosillerin 34-48 milyon yıl önce yaşayan deniz canlılarına ait olduğu belirlendi.
Derinliği 200 metreyi geçmeyen sığ bölgesi
Prof. Dr. Aksoy, kayalarının içerisindeki midye benzeri fosillerin bilimsel adının “lamellibranş”, salyangoza benzeyenlerin “gastropod”, mercimeğe benzeyenlerin “nummulites”, hafif kubbemsi ve üzerinde süsler bulunanların “deniz kestanesi”, dallı yapılıların da “mercan” olduğunu söyledi.
“Alandaki fosil topluluğu, buranın geçmiş jeolojik dönemlerde var olan bir denizin, derinliği 200 metreyi geçmeyen sığ bölümleri olduğunu gösteriyor.” diyen Aksoy, deniz tabanında biriken tortular içinde fosilleşmiş iskelet ve kabuklar olduğunu belirtti.
Everest Dağı’nda bile deniz canlısı fosilleri bulundu
Aksoy, “Bu deniz, bölgede 240 milyon yıl önce açılmaya başlayan ve Neotetis olarak isimlendirilen okyanusun bir parçasıdır. Deniz ve okyanuslarda canlılar gibi belirli ömürleri vardır. Bu ömürlerini tamamladıklarında kapanırlar ve kapanmalarına neden olan sıkışma kuvvetleri etkisiyle yükselmeye başlarlar.” dedi.
Bu bölgenin Alp-Himalaya kuşağı olarak isimlendirilen dağ silsilesinin bir bölümünü oluşturduğunu dile getiren Aksoy, dünyanın en yüksek zirvesi olan Everest Dağı’nda da bir zamanlar bu okyanusta yaşayan canlıların fosillerine rastlandığını aktardı.
Aksoy, bu fosillerin tahrip edilmemesi gerektiğini belirterek, bölgede yapılacak kapsamlı araştırmayla daha ayrıntılı bilgilere ulaşılacağını bildirdi.
Akçatepe köyünde yaşayan tarih öğretmeni Üzeyir Ak ise kayalıklar üzerinde yer alan fosillerin tüm köylüler için merak konusu olduğunu söyledi. Ak, çevrede yaptıkları incelemede kayalıkların alt kısmında yer alan mağara şeklindeki oyukta farklı tür ve şekillerde kaya fosillerini de gördüklerine değinerek, mağaranın duvarlarının adeta deniz altındaki bir kaya oluşumunu andırdığını belirtti.