NASA masmavi suları ve beyaz kumlarıyla bilinen Salda Gölü’nün Mars’a ilişkin sırlar gizlediğini düşünüyor. Ancak bu durum incelenme, ziyaretçi artışı ve popülerlik kazanması nedenleriyle gölün aynı zamanda risk altına girebileceği anlamını taşıyor.
Göl, hassas bir ekosisteme sahip
NASA’nın göle ilgisi, çevre örgütleri ve doğa aktivistlerini pek memnun etmedi zira yerli kadar yabancı turizm geliri için de yetkililerin bu alana erişimi ve konaklamayı mümkün kılma yolunda projeler hayata geçireceklerinden endişe ediliyor.
Gölün ekosisteminin hassas özelliği nedeniyle, çok sayıda insanın kenarında dolaşmaya başlaması bile gölü özel yapan şartları hızla ortadan kaldırabileceği uyarılar yapılıyor.
Euronews’ten Sertaç Aktan’ın haberine göre AFP’ye konuşan Salda Gölüme Dokunma Platformu Derneği Başkanı Gazi Osman Sakar “Milyonlarca insan buraya gelirse gölün geleceği risk altına girer” diyor.
Mars’taki kraterle aynı mineraller
İçinde endemik türler barından gölde çok farklı türden mineraller de bulunuyor. NASA’ya göre bu minerallerden biri hidromagnesit. Bu mineralden Mars’taki Jezero Kraterinde de bulunuyor ve Perseverance aracı şu anda bu krateri inceliyor.
Salda Gölü’ndeki bu hidromagnesit tortularının ilk mikropların oluşumuna köken teşkil eden ‘mikrobiyalitler’den geldiği sanılıyor.
Tüm bunlar Mars’ta çok uzun süre önce yaşan olmuş olabileceğini düşündürüyor.
“Dünyada Salda Gölü gibi çok sayıda tektonik göl var ancak Salda’yı özel ve tek yapan özellik, içinde yaşayan canlılarla birlikte kapalı devre bir ekosisteme dönüşmüş olması.” diyen jeoloji mühendisi Servet Çevni “Bu göl canlı bir organizma gibi olduğu için dış etmenlere karlı çok hassas” uyarısı yapıyor.
Millet bahçesi planı uygulamada
Salda Gölü çevresinde planlanan ‘Millet Bahçesi’ kapsamında ise çalışmalar başlamış durumda. Dokuz adet küçük bina inşaatı devam ediyor. Sakar, göl kenarındaki beyaz kumlardan bir kısmının yol yapımı için kullanıldığını aktarıyor ve “Bu proje iptal edilmeli. Göl bu tür bir kullanıma açılırsa korumak mümkün olmaz” diyor.
Sakar’ın derneği gölün yüzme ve diğer aktivitelere tamamen yasak olması için hukuki mücadeleyi sürdürüyor. Sakar’ın önerisi gölü gözlemlemek ve manzarasını seyretmek için ziyaretçilere özel gözlem ve hatıra noktaları oluşturulması.
‘Tahribat şimdi dursa iyileşmesi 200 yıl sürecek’
“Tek hücreli organizmalar ölürse Salda Gölü biter” diyen Jeoloji uzmanı Servet Cevni de beyaz adacıkların bir daha geri gelmeyeceğini ve oluşmayacağını kaydediyor. Cevni’ye göre şu ana kadar verilmiş zarar eğer şimdi durulursa 200 yıl içinde gölün kendisi tarafından tamir edilebilir. “Eğer tahribata devam edersek göl asla kendini yenileyemeyecek” diyor Cevni.Çevre Bakanlığı ise gölün yıllık ziyaretçi sayısını 570 bin kişi ile sınırlayacakları sözünü veriyor. Ancak sadece 2019 yılında bile Salda’ya 1,5 milyon kişinin geldiği belirtiliyor. 2020’de salgın kısıtlamaları nedeniyle bu sayı önemli oranda düştü.
Dernek tarafından yeni yeşil alan çalışmasının iptaline dair yapılan hukuki girişim mahkemede reddedildi ve Sakar şimdi davayı Yargıtay’a ve UNESCO’ya taşıyor. Amacı gölü ‘Dünya Mirası’ listesine aldırmak.