Geldik bir film detayı inceleme köşemize. Sırada Ezel Akay’ın yönetmenliğini yaptığı ve sinema tarihimizde gerçekten ayrı bir yeri olan kült film Neredesin Firuze var. Filmin kendisi, kendi başına şahane ama bir de pek kimsenin fark etmediği detaylar var. Biz bu detayları araştırırken çok daha ilginç bir şeye geldik ve ikisini birlikte size anlatalım istedik. Hazırsanız başlayalım!
1. Bir kere en başından söyleyelim, film Özcan Deniz’in yaşadığı bir olaydan yola çıkarak kurgulanmış.
2. Bu arada filmdeki her karakterin gerçek hayatta bir karşılığı var. Mesela Melih, Mahsun Kırmızıgül’den başkası değil.
Bir zamanın efsane arkadaşları hatta ortakları. Melih rolünü filmde Ragıp Savaş canlandırmıştı.
3. Filmin en şahane karakterlerinden biri olan Hayri de, Hilmi Topaloğlu’nun ta kendisi.
“Kuma yattık bekliyoruz… Ses yok faça yok… Aniden çarpacaz!” repliğiyle gönüllere taht kuran Hayri’yi de Haluk Bilginer canlandırmıştı.
4. Şirketin hesap kitap uzmanı Orhan, Prestij ailesinin ortaklarından Burhan Aydemir.
Şişe dibi gözlüklü Orhan’a da Cem Özer hayat vermişti. Burhan Aydemir ismini aklınızda tutun, birazdan lazım olacak.
5. Asıl sürprizlere gelelim o zaman çünkü bu bilgiler birazdan çok işinize yarayacak: Filmdeki Sibel karakteri de aslında Yıldız Tilbe
Güzeller güzeli Janset Paçal’ın hayat verdiği bir karakterdi Sibel. Buraları unutmuyoruz değil mi?
6. Herkesin adını duyunca korktuğu, erk sahibi, gücün simgesi, zengin ötesi “Tayyar Ağam”ın İbrahim Tatlıses olduğunu söylemeye gerek yok herhalde.
Evet tam olarak böyle. “Tayyar Ağam” rolünü de usta sanatçı Bora Ayanoğlu canlandırmıştı.
7. Filmdeki diğer ilginç detaylardan biri de güvenlik rolünde birkaç saniye de olsa görünen mega hiper star Ajdar Anık
Dikkatli gözlerden hiçbir şey kaçmaz. Tıpkı çikita muz gibi…
8. “Umut Müzik” ailesi olarak tanıdığımız kahramanların ofisi de aslında Unkapanı Plakçılar çarşısı değil, Perpa.
Bu film için Perpa’nın 13. katı komple değiştirilip yeniden dekore edilmiş ve aynı İMÇ’de bulunan bir kat haline getirilmiş. Seyrederken anlamak neredeyse imkansız.
9. Firuze’nin “Olur mu öyle şey çocuklar, ben hep evdeyim” dediği evi de Beltur bünyesinde bulunan Beyaz Köşk
Emirgan’da bulunan Beyaz Köşk’te düğün organizasyonları, kahvaltılar ve yemekler düzenleniyor normalde.
10. Filmde kullanılan kıyafetlerin renkler, karakterlere göre belirlenmiş. Hatta Haluk Bilginer, 9 gün için 9 ayrı takım elbise giymiş. Kostümlerin rakamları ise inanılmaz!
150 erkek takım elbisesi, 100 erkek gömleği, 24 kadın elbisesi, 150 kravat, 35 ayakkabı, 35 kemer, 25 gözlük, 1 gelinlik, 100 erkek çorabı.
Düğün sahnesindeki yan karakterler için 200 kadın kostümü, 80 doktor, hemşire, garson, işçi tulumu.
11. Gelelim zurnanın zırt dediği yere: İbrahim Tatlıses’in, Yıldız Tilbe’ye “Seni pezevenklerin elinden kurtardım” olayı da yukarıda sayılan tüm karakterler arasında geçiyor.
Yıldız Tilbe, İbrahim Tatlıses’in kastettiği kişilerin Prestij Müzik olduğunu daha önce açıklamıştı. Sonrasında İbrahim Tatlıses de benzer şeyler anlatarak Tilbe’yi doğruladı.
12. Filmde “Orhan” olarak gördüğümüz Burhan Aydemir ise bu olayı tam olarak şu sözlerle açıklamıştı:
“Yıldız Tilbe Prestij Müzik sanatçısı olmamıştır. Yıldız ilk albümünü Aydın Oskay’dan çıkarmıştır. Sonra Aydın Bey bizi aradı, ‘Yıldız’ı size vereyim’ dedi. Biz de, ‘tamam, konuşalım, anlaşırsak Yıldız’ı belli bir rakam karşılığında alırız’ dedik. Neyse bir gün Yıldız, Prestij Müzik’in olduğu villaya gitmiş. Mahsun da o saatte oradaymış. Yıldız’ın olumsuz bazı şeyleri vardı. Bu yüzden zaman zaman dengesiz hareketlerde bulunuyordu. O akşam Mahsun’u bayağı bir bunaltmış. Dayanamayan Mahsun, beni aradı, kalktım gittim. Onunla konuşmaya çalıştım, ama başaramadım. Çünkü taşkınlık yapıyordu. Bir ara tartıştık. O tartışma sırası benim ölmüş babama hakaret edip küfür edince dayanamadım ve bir tane tokat attım. Keşke atmasaydım. Ama insanız ve bir yerden sonra sabrınız taşıyor. Bu olaydan sonra Aydın Oskay’ı aradık ve Yıldız’ı istemediğimizi söyledik. O da Tatlıses’le anlaştı. Şimdi bir adama ölmüş birinin ardından bu şekilde konuşmak yakışır mı? Bakın ben Mahsun’la küsüm. Ama Mahsun’un ahlaki değerleri Tatlıses’ten 100 kat daha fazladır. Zaten bu adamın derdi Mahsun Kırmızıgül. Bu laflarla Mahsun’u yaralamaya çalışıyor…”
Ya işte olaylar böyleyken böyle… O zaman bi “Ya Evde Yoksan” dinleyelim hep beraber de şokumuz geçsin.
Filmi yeniden seyretmek farz oldu.