Bunları öğrendikten sonra filmi yeniden izlemek şart oldu
Yeşilçam'ın ve Arzu Film'in bize kazandırdığı göz bebeklerimizden Neşeli Günler. Ertem Eğilmez'in yönetmenliğini, Sadık Şendil'in senaryosunu yazdığı film, 1978 yılında tam 26 günde çekilmiş.
Filmin İzmir'de bulunan bir turşucudan esinlenildiği söyleniyor. Ekibimiz fuar zamanı turşu suyu içmek için bu dükkana sık sık uğrarmış.
Belki İstanbullular bilir ama bilmeyenler için hemen bu bilgiyi de verelim. Filmdeki turşu dükkanı, Cihangir'de bulunan tarihi Asri Turşucu.
Filmdeki herkes elbette bu yapım için yaratılan karakterlere can vermiş ancak öyle biri var ki o tamamen gerçek. Şener Şen'in hayat verdiği ve “Atma Ziya” olarak tanıdığımı abartı üstadı, kronik tutunamayan, aslında yönetmen Ertem Eğilmez'in amcası.
“Annem nikahtan önce göster ama elletme dedi” repliği ilk kez bu filmle hayatımıza girmiştir bu arada. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen bu lafı aramızda hâlâ daha kullandığımız doğrudur.
Ziya'nın unutulmaz repliğini hatırlayalım: “En iyi cilet budur! Dünyanın bütün meşhurları bununla tıraş oluyor. İngiltere Kralı, rahmetli Başkan Kennedy, Taçsız Kral Pele, Beckenbauer, Kaleci Mayer, Nadia Comaneci, Brigitte Bardot, Fenerbahçeli Cemil… Hepsi, şöhretlerini bu bıçağa borçludurlar.” Bu replikte geçen dönemin efsane cimnastikçisi Nadia Comaneci, yıllar sonra Türkiye'de katıldığı bir etkinlikte bu filmde adını geçtiğinden haberdar olmuş; gayet de hoş karşılamış.
Filmde bir de hiç keyfimizi bozmayan bir çekim hatası var. Ziya'nın sevgilisi Nilgün ve annesi, normalde abisi Kazım'ın alt komşusu. Ancak ortalığın birbirine girdiği final sahnesi, Saadet Hanım'ın evinde geçiyor. Her nasılsa o baskın anında Sıdıka Hanım, Saadet Hanım'ın evine dolma tenceresi götürüyor; yani Saadet Hanım'ın komşusu gibi görüyoruz. Fakat önemli mi? Tabii ki değil!
Bu arada size bir değişim de gösterelim. Filmde ailenin çocuklarından biri olan Ahmet'i canlandıran oyuncu Yaman Coşkun'un son hali böyle. Kendisi uzun süredir ABD'de yaşayan bir reklamcı.
Geçtiğimiz günlerde Show TV'de yayınlanan film, dünyanın en tuhaf sansürüyle karşılaştı. Ziya'nın “İçişleri Bakanı arkadaşımdır, çok sıkışırsam ona telefon ederdim” lafı tamamen sansürlendi. Filmin çekildiği dönemde İçişleri Bakanı Korkut Özal'dı.
Çocukların anne ve babalarının tavrı için eylem yaptığı merdivenler, Taksim'de bulunan Gezi Parkı'ndan başka yer değil. Arkada bulunan beton anıtın üzerinde İGD (İlerici Gençler Derneği) yazdığını görmüş olmalısınız ama Show TV'de seyrettiyseniz görmemeniz normal çünkü o kısım da mozaiklendi. Bu arada oradaki beton yapı şu an yok.
Film çekimleri boyunca ekipte herkes birbirine “Turşu” diye seslenmiş. Bir tek Münir Özkul'a “Baba Turşu” deniliyormuş.
Ne kadar teşekkür etsek, ne kadar minnet duysak az. Onlar bir film karakteri değil sanki ailemizin bir parçası adeta yıllardır. Akıl tutulmalarına ve sansüre inat daha da çok seviyoruz, sevmeye de devam edeceğiz. Bayılıyoruz size canımız ailemiz!