Salı günlerinin en çok izlenen dizisi Kadın, 2. sezon finalini yaptı. Zaten dramdan, çileden göz gözü görmeyen bir atmosfer varken bir de başımıza “Kim öldü kim kaldı?” soruları çıktı. Hadi toplaşın, bölümü özet geçiyoruz.
Çilekeşler çilekeşi Bahar'ı bile “Bu kadar dram da olmasın be kardeşim” diye şaşırtan sezon finalini anlatıyoruz, toplaşın.
Önce seyirciyi bir anda ürkütmemek için zebra saç Ceyda'nın oğlu Arda'ya kavuşmasını gördük. Emre, oğlunu anneannesinden alıp Dorukcum'un sünnetine getirdi. Bu kadar dramın içinde cipsin içinden taso çıksa bile sevinçten delirecek bir güruh için müthiş olumlu bir olay.
Yedek kalesinde bekleyen Arif, Dorucum'un talebi ile kirve oldu. Gayet güzel gidebilecek bir sünnet düğünü için de arbede yaşanmasın mı? Tabii ki yaşanacak.
Bahar sonunda Sarp'ın yılan Şirin'le çekilmiş fotoğraflarını öğrendi. Midesi kalktı ve Sarp'ı hiç dinlemedi bile.
Sarp, bütün hücreleriyle nefret ettiği Şirin'le bir ilişkisi olduğunu düşündüğü için Bahar'a inanamadı. Niye inansın ki, sonuçta kazadan sonra gidip evlenen ve iki çocuk yapan başka bir dizide oynuyor değil mi…
Pasif agresif Sarp, Bahar'ın ona Arif'e olan ilgisi yüzünden inanmak istemediğini düşündüğü için hıncını Arif'in oğluna aldığı hediyeden aldı. Oyuncak atı kırmak çok kral bir hareket, tebrik ederiz seni.
Her ne kadar “Allah kahretsin ki sana aşık oldum, seninle evlendim,çocuklarımın babası sen oldun. Senden nefret ediyorum.” dese de Sarp çocuklarının yanında.
Arif de Dorukcum'a aldığı atın parampirçik olduğunu öğrenince büyük olay çıktı. Macaristan Prensi Franz Ferdinand = Oyuncak at.
Tüm bunların sebebi Şirin bizim bile huzurumuzu kaçırıyorken, babası Enver'i uyutmuyor artık. Hastaysa tedavi olsun, olmuyorsa defolsun gitsin dedi. Oh be!
Bunda bile üste çıkmaya çalışan Şirin, babasına 'gerizekalı' deyince annesi Hatice'den “Ne dedin sen?” tokatı yedi. Ay hadi çekil git hayatımızdan yılan dil!
Şirin nereye gidecek? Tabii ki Suat'a. Suat'tan yardım istedi ama Suat ona sırtını döndü.
Çünkü kızı Pırıl'a al çocuklarını git diyen Suat, Pırıl'ın da “Sen de Şirin'le görüşmeyeceksin!” koşulunu kabul etti. Kızının mutluluğu için Şirin'le irtibatını kesti.
İkinci adres Sarp… Ya bu adamın öldüresi var seni, kendini öldürtmek mi istiyorsun sinsi kız. Sarp bunu evinden defetti.
Sonra da utanmadan üçüncü kapı olarak Bahar'ı denedi… Yok kardeşim saçmalama, tabii ki kocamı tacizle suçlaman, hayatımı karartman, sonra da senin onunla sapık fotoğraflarını görmem aramızdaki kan bağını etkilemez. İstersen ekmek bıcağının üstüne oturayım? Kovdu gitti.
Şirin'in son kapısı Emre oldu. Saf Emre Şirin'in bütün yalanlarını yuttu ve onun taciz edildiği halde aileden dışlanmış biri olduğu yalanına inandı.
Zaten oğlunun annesiyle kalmasına izin vermediği için içimiz parçalanmıştı, şimdi bu kadar salaklığın sebebini anlayabiliyoruz…
Ha neden bunu yapıyor diyebilirsiniz. Ceyda'nın annesi, Arda'yı geri getirmesi ve onunla yaşaması koşuluyla gösteriyor Emre'ye de. Aslında baktığınızda Emre kendine göre Ceyda'ya iyilik yapıyor bile denebilir.
Şirin'in Emre'yi kafalayıp Ceyda'yı delirtmesi, Bahar için bardaktan taşan son damla oldu.
O bardağın çoktan taşması ve Şirin'i çoktan tedavülden kaldırması lazımdı ama neyse…
Bunun üzerine Sarp'a gidip, o malum fotoğrafların Emre'ye gönderilmesini istedi.
Böylelikle Şirin'in mağdur falan olmadığını, Sarp'a takıntılı olduğu ortaya çıkacaktı. Çıktı da, Emre fotoğrafları gördü.
Emre onu arabaya bindirmeyip bir taksiyle göndereceğini söyleyince Şirin'in yüzü dünyanın en güzel halini aldı. Morarmış, şaşırmış, aptallaşmış, afallamış.
Fakat kötü haber, Emre dışarıda Şirin'le konuşurken Arda ortadan kayboldu. Kaçırıldı mı, kaçtı mı bilmiyoruz.
Dönelim Bahar'a… Bahar kanseri yendi, çok zor zamanlar geçirdi biliyorsunuz. Tekrar hasta olmasından herkes korkuyor. Fakat durduk yere vedalaşır gibi konuşması bizi şüphelendirdi.
Enver Dede'yle öyle konuştu ki, sanki birinden biri ölecekmiş gibi…
Ve beklenen oldu, Bahar sokağın ortasında yere yığıldı. Annesi Hatice, sokaktaki Arif ve ona doğru gelen Sarp ve çocuklarının gözü önünde.
Bu kadını etse etse Sarp bir daha hasta etmiştir gerçekten. Böyle bir zamanda bile Arif yardım etmesin, Arif dokunmasın diye orada kavga çıkarıyor.
Bahar'ı hastaneye yetiştirmeye çalışan Arif'in aklı onda kaldığı için defalarca arkasına dönüp baktığını gördük. Kontrolünü kaybetti ve bir arabayla çarpıştı. Kimseye bir şey olmadı.
Şok içinde arabanın içinde donmuşken bir tır geldi ve göz göre göre arabayı altına aldı…
Arabanın çarptığı tarafta Hatice ve Sarp oturuyordu. Sarp'ın kucağında Bahar, diğer tarafta ise Arif vardı.
Ambulans çağıran kişi de kazanın ölümlü bir kaza olduğunu söyledi… Sanırız Sarp ve Hatice'nin hikayesinin sonuna gelindi…
BONUS: Ölen sadece onlar değil… Nezir, Pırıl'ın babası Suat'ı öldürdü, kendi koruması da Nezir'i. Sanırız bütün mal varlığı Dorukcum'a kaldı.
Pırıl, Suat, Nezir öldü ve Şirin meselesinin sırrı Bahar öğrendiği için bitti. Artık hikayesini tamamladı Sarp.
Seni hiç sevmiyoruz ama şu konuda gerçekten yazık oluyor sana Sarp.
Ha bi de bu var; “Çocuğumun oyuncak atını saçmasapan kırdım parçaladım ama hepsi annem öldüğü için… Hani cesedini görüp hiçbir şey yapmadığım annem…”
Evet camdan bakarak anlamaları biraz enteresan oldu…
Bir araba çarptı, sonra tır çarptı, en sonunda da uzay aracı çarpsın diye bekledik ama olmadı.
Hadi Eylül'e kadar dramsız bir yaz hepimize!