‘Onlar Konuşsun Sonsuza Kadar Dinlerim’ Dediğimiz, Sesiyle de Rol Kesen Erkek Dizi Oyuncuları

Uluslararası oyuncumuz Haluk Bilginer'in ses tonu için ayrı bir kimlik çıkarması şart gibi. Kötü adamı canlandırsa dahi o sesi duyunca “Sen kötü bir şey yapmış olamazsın,” bilincine kapılıyoruz, Koku filmindeki katilin o büyüleyici suretine bürünüyor adeta. Eh o kadar ileri seviye tiyatro eğitiminin ve geçmişinin de hatırı sayılır hakkı var tabii. 

Tiyatro geçmişinin derin izlerini taşıyan bir etkileyici ses daha. Nejat İşler'in serseri serbest stilini de unutmamak lazım. Kaybedenler Kulübü filminde radyocu karakteri de cuk oturmuştu hani. 

Diriliş Ertuğrul dizisinin yıldızı Engin Altan Düzyatan, tok sesini karizmatik yüz hatlarıyla birleştirdiği an adeta bir yunan tanrısına dönüşüyor. Sinema filmlerinin de aranılan ismi Engin Altan Düzyatan, sanırız bunu lise yıllarından bu yana kopamadığı tiyatroya da borçlu. 

1953 doğumlu usta bir oyuncu var sırada. O da mektepli isimlerden elbette. Biz onu en çok Aşk-ı Memnu Adnan bey olarak tanıdık. Asil ve varlıklı bir iş adamı sesi ancak böyle olurdu zaten. 

Arzum Onan'la parmak ısırtmanın da ötesine geçen güzellikte bir evliliği olan Mehmet Aslantuğ, oyunculuğa gönül verip İktisadi İdari Bilimler Fakültesindeki öğrenim hayatını yarıda kesip kendini sektörün kollarına bırakmış. İnsana huzur veren ses tonu da ne anlatsa dinlenir kategorisinde. 

Tiyatronun bağrından kopan tok ses tonuyla rolüne bin katan bir diğer isim Barış Falay. Dizi sektörünün de aranan isimlerinden kendisi. ????

Biz onu Aliye dizisinin doktor Kahraman'ı olarak tanıdık. Derken Aşk Kırmızı filminde iki aşk arasında kalan karizmatik adam oldu ve “O nasıl ses tonu yarabbi,” dedirtti. Hayat Şarkısı dizisinde de çok beğendik onu. Kırgın Çiçekler dizisinde ise kötü karakter olarak çıktı karşımızı. Tayanç Ayaydın, sende o ses tonu oldukça biz seni ekranlarda duymak isteriz. 

Listenin ağır toplarından biri var şimdi de. Halil Ergün, ses tonuyla oyunculuk şöleni yaşatan bir diğer usta isim. Yaprak Dökümü'nün Ali Rıza Bey'i ve onun otoriter, tok sesi.

Şu aralar yönetmenlik konusunda da epey marifetli olduğunu ispat ettiği filmi Ölümlü Dünya ile gündemde olan ve Hazal Kaya ile ilişkisi tam gaz devam eden, Leyla ile Mecnun dizisinin biricik ismi Ali Atay. O da konservatuvar mezunu. İnsanın içine işleyen ses tonunu bildiniz siz. 

Bir ses düşünün; mafya babası karakterini canlandırdığında ya da Ege yöresinin şivesini kullandığında veya İstanbul beyefendisi rolüne büründüğünde gram sırıtmasın. Canlandırdığı karakterlerdeki sahiciliğine zaten ağzımızı açıp tek kelime edemeyiz. Çetin Tekindor'un sesi ayrı, oyunculuğu ayrı. Adam yürüyen tiyatro mübarek. 

Ankara bebeleri burada mı? Behzat Ç dizisinin unutulmaz karakterinde Erdal Beşikçioğlu'nun o muazzam ses kullanımının da etkisi büyük. 

Ses değil şiir mübarek. 2013 senesinde kaybettiğimiz usta isim Tuncel Kurtiz'in o çatallı ses tonunu unutmak ne mümkün. Şu an bile kulaklarınızda bir “yeeğğeeen” tınlaması oldu değil mi? 

Ufak Tefek Cinayetler'in Serhan'ının bu kadar karizmatik bulunmasını sağlayan en büyük faktörlerden biri de o “şu sesimden etkilenmeyecek insan yeryüzünde yok,” diye haykıran ses tonu elbette. Tiyatro eğitimi de almış olan Mert Fırat, ekranlarda hep görmek istediğim bir başka isim.