Yeni yılda süt ve süt ürünlerine gelen zamla beraber, şarküterilerde fiyatlar uçtu. Müşteriler artık peynir yemenin lüks olduğunu ifade ediyor. Marketlerde ise gramajla değil 5 liralık peynir, 10 liralık zeytin alınıyor.
Gıda fiyatlarındaki yükseliş TÜİK’e göre azalsa da fiyat etiketlerinde hızla artıyor. En son açıklanan enflasyon verilerine göre gıda fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 17,44 seviyesinde. Bu oran önceki aylarda yüzde 21 seviyelerine kadar çıkmıştı.
Ancak yeni yılda süt ve süt ürünlerine gelen ortalama yüzde 25 zamdan sonra peynir yemek bile artık lüks haline geldi. Şarküterilerde peynirin kilosu 80 TL’den başlarken esnaf, piyasanın alt üst olduğu görüşünde. Esnafa göre, müşteriler artık kiloyla değil, gram ile peynir alıyor. BirGün, İzmir’deki şarküterileri gezdi; hem esnafın hem de müşterilerin sorunlarına mercek tuttu. Berkay Sağol’un haberi şöyle:
“İşler yüzde 70 azaldı”
Karşıyaka’nın Bahçelievler Mahallesi’nde şarküteri ve market olarak hizmet veren Yöre Gıda’da neredeyse hiç müşteri yok. İşyeri sahibine göre, bunun nedeni yurttaşın ekonomik anlamda darboğazda olması. İsmini vermek isteyemeyen işyeri sahibi, “Geçtiğimiz yıl karantinaya ilk girdiğimizde satışlarımız şimdiye göre çok iyiydi” diyor ve ekliyor: “
Ancak fiyatlar bu kadar yüksek değildi. Yeni yılda süt ve süt ürünlerine gelen zamlar hepimizin belini büktü. Kimse eskisi gibi gelip kilolarca alışveriş yapmıyor. 50 gram, 100 gram kalıplar halinde peynir ve helva satıyorum. Zeytinin en ucuzunu alıyorlar. Eskisi gibi yüklü alışveriş yapanlar var ama sayısı oldukça az.”
Alsancak’ta esnaflık yapan Fikret Özcan ise satışların düşük olmasından şikâyetçi. Özcan’ın aktardığına göre, satışlarında bir hayli azalma var. Özcan, şunları dile getiriyor:
“İşlerimiz belki yüzde 70 oranında azaldı. İnsanlar buraya geliyor sadece peynir, zeytin ve yoğurt alıp gidiyorlar. Bunları çok düşük miktarlarda alıyorlar. 5 ve 10 TL’lik peynir, 10 TL’lik zeytin satın alıyorlar. Süt alan kişi sayısı oldukça az. İnsanların durumu kötü, esnafın durumu kötü bu işin sonu nereye varacak belli değil.”
“Peynir alamayacak duruma geldim”
Kahramanlar semtindeki bir şarküteride alışveriş yapan Kazım Polat isimli yurttaş ile de konuşuyorum. Asgari ücretli olduğunu aktaran Polat da gramla peynir alanlardan. Polat, “Faturalar, sabit ödemeler derken önümü göremiyorum, zor yetişebiliyorum. Polat, şöyle diyor:
“Peynir aldım 20 TL’lik, zeytin alıyorum 10 TL’ye. Daha ne kadar ucuz alışveriş yapabilirim, bilmiyorum. Eskiden daha uygun fiyata ve daha çok miktarda aldığım ürünlere artık yaklaşamıyorum veya çok az miktarda alabiliyorum.” Aynı durumdan mustarip olan
Emekli Kader Düzgün ise şunları anlatıyor:
“Peynir alamayacak duruma geldim. Bundan daha acı ne olabilir ki… Tereyağı, yumurta, zeytin bunların artık en ucuzlarından az miktarda alıyoruz. Salgınla beraber her şey daha da pahalı oldu. Salgının faturası yine bizlere çıktı. Şarküteriden aldığımız hemen hemen her şey temel gıda ürünleri. Eskiden bir kilo da helva alırdım. Şimdi helva bile 40 TL olmuş. Durum içler acısı.”