Muğla’da öldürülen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in davası sürüyor. Geçtiğimiz günlerde dördüncü celsenin yapıldığı duruşmada, katil Cemal Metin Avcı ve kardeşinin yargılanmasına devam edildi.
Kızının ölümün ardından zor günler geçirdiğini belirten acılı anne Şefika Gültekin, mahkeme heyetinin değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
“BAŞKA KADINLAR ÖLMESİN”
Şefika Gültekin, “Ben Muğla’ya her gittiğimde kızımın yanık kokusunu alıyorum. Katil attığı iftiralarla bizi bir kez daha öldürüyor. Gereken cezayı alsın. Başka kadınlar öldürülmesin.” dedi.
“BİZ AİLECEK PERİŞAN OLDUK”
Gültekin dava sürecine ilişkin, “Mahkeme heyetini kabul etmiyoruz. Bizim avukat konuşuyor sanık avukata ‘sen yalancısın’ diyor. Diri diri yaktı kızımı o cani. Biz ailece perişan olduk. Biz ailece hepimiz çok kötüyüz, o iftiradan dolayı. Sanki ben caniyim de o çok iyi bir insan. Mahkeme öyle görüyor. Kızımın telefonunu Amerika’ya gönderiyorlar. Özel hayatını inceliyorlar zaten katil üç parçaya ayırmış telefonu, zaten içinde hiçbir şey yok. Kimden cesaret alıyor, bilmiyoruz.” dedi
“KATİL ATTIĞI İFTİRALAR İLE BİZİ ÖLDÜRÜYOR”
“Biz adalet istiyoruz.” diyen Gültekin, “Genç bir kıza iftira atıyor. O iftiralar bizi mahvetti. Ben kızımı biliyorum, tanıyorum. Biz Muğla’ya girmek istemiyoruz. Ben oraya gidiyorum sanki onun kokusu burnuma geliyor. Çünkü kızımı diri diri yaktı. İnsanın kızını bir caninin böyle katletmesi çok zor. Attığı iftiralarla bizi bir kez daha öldürüyor. Biz zaten ölüyüz. Benim Adalet Bakanı’ndan ricam var. Mahkeme heyetini değiştirin. Bunun cezası verilsin bir daha da kadınlar ölmesin.” diye konuştu.
“EZBERLENMİŞ, KURGULANMIŞ BİR SAVUNMA”
Ailenin avukatı Rezan Epözdemir, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Cinayet mahallinde HTS kayıtlarına göre Mertcan Avcı da orada. Bize göre cinayette müşterek faildir. Geldiğimiz noktada sanık bir haksız tahrik savunması yapıyor. Ezberlenmiş, kurgulanmış bir savunma yapıyorlar cezayı minimize etmek için. Mahkemede soru sorduk ‘Sen bu kadını niçin katlettin?’ şeklinde. Sanık da ‘Çantasından bıçak çıkardı, üzerime doğru saldırdı, ben de kolumu kaldırdım, engellemeye çalıştım. Bıçak kolumu kesti. Bu cinayeti bu yüzden işledim çünkü cinnet geçirdim’ dedi. Halbuki adli tıp raporuna göre sıyrık var kolunda. Olay mahallinde bıçak yok. Haksız tahrik savunmasını tam 3 kere değiştirdi.
“DAHA ÖNCE YAPTIĞI SAVUNMALARI DEĞİŞTİRDİ”
Söylediği sözler büyük bir utanç. Dolayısıyla ‘ben cani değilim, ben mağdurum yazılı görsel basın çok üzerime geliyor. Benim bu kızla bir hukukum yoktu sadece tek gecelik bir ilişkim vardı’ dedi. Daha önceki bütün savunmaları sıfırdan değiştirdi. Bir kadının namusuna dil uzatmak için yapılmış gerçek dışı bir ifadedir.” şeklinde konuştu.
“BURADA YARGILANAN BİZ DEĞİLİZ”
Amerika Birleşik Devletleri’ne yazılan müzekkerenin dava sürecini uzatacağını söyleyen Epözdemir, “Mahkeme heyeti Amerika Birleşik Devletleri’ne bir müzekkere yazıyor. Müzekkere ölümden önceki 2 yıl maktülenin telefonundaki video, görüntü ve mesajları isteniyor. Bu yargılamaya ne katar. Yargılama uzayacak, mahkeme karar vermeyecek, kamu vicdanını rahatsız edecek. Bunun gerekçesini sorduk. Bu sadece öldürülen bir kadının özel hayatını tartışılır hale getirmek ve cinayeti meşrulaştırma çabasıdır. Bu ancak buna hizmet edebilir. Burada yargılanan biz değiliz.
“SANIK BİZE VE AİLEYE HAKARET EDİYOR”