Sadece Biz Değil Onlar da Kandırılıyormuş! Çılgın Meblağlar ile Dolandırılmış 14 Bahtsız Ünlü

Uzun süreli Güney Amerika tatilinde Arjantin’de derbi maçı izlemek isteyen Tuvana Türkay sokakta birinden bilet almış. Stada gittiği zaman biletin sahte olduğunu karaborsacılar tarafından dolandırıldığını acı bir şekilde öğrenmiş.

Kredi kartının kopyalanması ile Yiğit Özşener’in kartı ile Amerika’da 9 bin TL’ye eş değer bir alışveriş yapıldı. Çok yüklü bir miktar olmasa da ünlü bir ismin de kartı kopyalanıyormuş dedirtti.

Burak Yılmaz’ı arayan bir kişi kendisinin Trabzon Valisi olduğunu söyledi ve bir okula yardım edilmek üzere para topladıklarını açıkladı. Burak Yılmaz da Trabzon Valisini tanıdığı için bu parayı hesaba yatırdığını açıkladı. Telefondaki kişinin vali olmadığını parayı yatırdıktan sonra anlayan Yılmaz, konuşan kişinin çok iyi rol yaptığını belirtti. Sonra onu arayan numarayı arayıp dolandırıcıya küfrettiğinde ise daha komik bir cevapla karşılaştı. Sahte vali ”O kadar paran var 10 bin liranın lafını mı yapıyorsun?” diyerek Yılmaz’ın suratına telefonu kapatmış.

Şarkıcı Ümit Sayın kendini polis olarak tanıtan bir grup ile tam 5 saat boyunca telefondan konuştu. Terör örgütünü ortadan kaldırmak için 30 bin TL istediklerini söyleyen grup, telefonda işlemleri yapması için Ümit Sayın’ı yönlendirdi. Göndereceği paranın daha sonrasında örtülü ödenekten kendisine geri ödeneceğini söyledi ve ardından Sayın parayı yatırdı. Polis müdahelesi ile yatırılan paranın 11 bin TL’si bloke edilir kurtarılırken, 19 bin TL’si dolandırıcılar tarafından çekildi.

2011 yılında bir araç satın almak isteyen Safiye Soyman aracını yurtdışından getirtmeye karar verdi. 150 bin TL’ye aldığı aracın sıfır değil ikinci el olduğunu öğrenen Soyman gerekli işlemleri yaptı ve aracı gümrüğe geri teslim etti. Açılan davadan red geldi ve Safiye Soyman parasını alamadı.

Kendini polis ve savcı olarak tanıtan bir grup tarafından dolandırılan Canan Karatay terör örgütünü çökertmek için yapılan bir operasyon için 50 bin dolar ve 10 bin TL verdi. Daha sonrasında dolandırıcılar polis takibiyle yakalandı. Karatay ise hemen inandığını söyledi ve ekledi: ”Devletle operasyon yaptığımı sandım, çok heyecanlandım.”

Kıbrıs’tan ev almak isteyen Selçuk Yöntem emlakçıya 650 bin TL ödeme yaptı. Evin alınmadığını fark eden Yöntem savcılığa suç duyurusunda bulundu. Emlakçı ise polise sadece borç aldığını söyledi.

İbrahim Tatlıses’e ait olan Tatlıses Gıda şirketinde çalışan iki kadın muhasebeci, kestikleri makbuzlar ile hesaplarına 1 milyon 192 bin TL geçirdi. Bunun yanı sıra kadınlar eşlerini de şirkette çalışıyor gibi göstererek şirketi 45 bin liralık zarara uğrattı. Son olarak da şirket adına araba kiralayan kadınlar 28 bin liralık kira bedelini de şirketten ödedi. Tatlıses bunları öğrendikten sonra hemen dava açtı.

Yalova’da 16 villa ve 6 villa arazisi alan Ferdi Tayfur daha sonra villaları ve arazileri bu fiyata denk düşecek 14 senet karşılığında sattı. Fakat senetler karşılıksız çıktı ve ortalama olarak 1.5 Milyon TL dolandırıldı.

Bir tavuk restoranı açmak isteyen Asuman Dabak ortak olmak isteyen bir adam tarafından dolandırıldı. Ortaklık için 2.5 milyon TL değerinde sürekli çek yazan Dabak zaman içerisinde restoranla ilgili bir adım dahi atılmadığını görünce dolandırıldığını anladı ve savcılığa başvurdu. Çok geçmeden dolandırıcılar yakalandı.

Kıvanç Tatlıtuğ muhasebecisinin azizliğine uğradı. Tatlıtuğ’dan vergi borçları için tahsil ettiği 3.5 milyon TL’yi yatırmayan ve kendi cebine adan muhasebeci Tatlıtuğ’yu yüklü miktarda dolandırdı.

Yeni aldığı yalısı için 13 farklı ünlü ressamın tablolarını alan Ebru Gündeş, tablolar için 7 milyon TL’nin üstünde para harcadı. Gündeş’in aile dostu olan ve antikacı olan arkadaşından bu tabloların sahte olduğunu öğrendi. Tablolar arasından 12’si sahte çıktı.

Bu ünlü çiftin tek istediği ihtiyaçlarını karşılayacak, özel bir cip almaktı ama işler öyle gitmedi. Araba almak istedikleri yer onları tam 12 milyon 650 bin TL dolandırdı. İşin peşini bırakmayan çift savcılığa dava açtı ve dolandırıcı için 12 yıl hapis istendi.

2012 yılında Sarıyer’de iki villa yaptırmak istedi ve bir inşaat firması ile anlaştı. Hatta firma Bebek’te bulunan evini 2 milyon dolar karşılında sattı. Sarıyer’deki villaların değeri ise 1 milyon 680 bin dolardır. Oya Başar ne satılan evinin parasını ne de villalara verdiği ekstra parayı alamadı. Savcılığa başvurmasına rağmen satılan evinin tapusunu ve parasını alamaması gerçekten üzücü.