SBK Holding’in sahibi Sezgin Baran Korkmaz ve 3’ü yabancı uyruklu 10 kişi ile bu kişilerle bağlantılı “malen sorumlu” şirketler hakkında, Amerika’dan haksız kazançla elde edilen “mal varlığı değerini aklama” suçundan hapis cezası ve müsadere (zorla alım) talepli dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, bir tutuklu, Sezgin Baran Korkmaz ile 3 yabancı uyruklu kişinin de aralarında bulunduğu 5 yakalamalı ve 4 tutuksuz sanık yer aldı.
“Malen sorumlu” olarak Blane Teknoloji Sistemleri Sanayi ve Ticaret AŞ, Biofarma İlaç Sanayi ve Ticaret AŞ, Isanne S.A.R.L, Komak Isı Yalıtım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Mega Varlık Yönetim AŞ ve SBK Holding AŞ’nin yer aldığı iddianamede, “suçtan zarar gören” olarak ise Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) gösterildi.
– Ceza, güvenlik tedbiri ve müsadere istemleri
İddianamede, tutuklu sanık Kamil Feridun Özkaraman, yakalamalı sanıklar Sezgin Baran Korkmaz, Alptekin Yılmaz, Olessia Zoubkova, tutuksuz sanıklar Ayşe Nil Yılmaz, Bereket Öner ve Ziyaattin Bartik’ın “suçun konusunu oluşturan malvarlığı değerini, bu özelliğini bilerek satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak” suçundan ayrı ayrı 3 yıldan 7 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
ABD uyruklu yakalamalı sanıklar Jabob Ortell Kingston ve Levon Termendzhyan’ın (Lev Aslan Dermen), “bir suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini, yurt dışına çıkarmak veya bunların gayrimeşru kaynağını gizlemek veya meşru bir yolla elde edildiği konusunda kanaat uyandırmak maksadıyla çeşitli işlemlere tabi tutmak” suçundan ayrı ayrı 4 yıl 6 aydan 10 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, tutuksuz sanık Doğa Doğan’ın “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçuna yardım etme” suçundan 1 yıl 6 aydan 3 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Bu sanıkların süreli hapis cezasına mahkumiyetleri halinde elde ettikleri maddi menfaat-ekonomik kazançlarının zorla alımına (müsadere) karar verilmesi de istenen iddianamede, “malen sorumlu olarak” belirtilen SBK Holding’in de yer aldığı 6 şirket ile ilgili de özel hukuk tüzel kişileri olarak faaliyet izinlerinin iptaline yönelik karar alınması talep edildi.
İddianamede ayrıca, MASAK tarafından tanzim edilen “aklama incelemesi” raporuna göre, suça özgülenen şirketlerden olan Komak Isı Yalıtım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Mega Varlık Yönetim AŞ’nin suçta kullanıldıklarına dair yoğun tespitlerin elde edilmesi sebebiyle zorla alımına, yine Mega Varlık Yönetim AŞ’de yapılan aramada el konulan, şirkete ait 42 bin 500 Kazakistan tengesi, 3 bin 320 avro, 11 bin 340 lira, 400 sterlin ve 9 bin 415 doların da zorla alımına hükmedilmesi istendi.
– “Sezgin Baran Korkmaz’ın ABD’deki bazı şahıslarla elde ettiği haksız kazançlar”
MASAK tarafından 28 Eylül 2020’de Başsavcılığa gönderilen mali analiz raporu içeriğinden bahsedilen iddianamede, bu raporda, “Sezgin Baran Korkmaz’ın çevresinde bulunan şahıslarla ortak hareket ederek, ABD’de bulunan bir kısım şahıslarla kurduğu irtibatlar sayesinde, elde ettikleri haksız kazançları çok sayıda banka işlemiyle kurdukları veya sonradan yöneticisi sıfatıyla yetkilisi oldukları şirket hesaplarına aktardıklarının” belirtildiği kaydedildi.
İddianamede, ayrıca Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığınca temin edilen açık kaynak raporlarında, ABD’de devam eden benzer mahiyetteki bir davayla ilgili de şu ifadelere yer verildi:
“ABD hükümetinin ülke içerisinde kullanılan ve üretilen yenilenebilir yakıt miktarını arttırmak için çeşitli vergi indirimleri sağladığı, Jacob Ortell Kingston ve Isaiah Kingston’un aynı ailenin üyeleri olan Rachel Ann Kingston ve Sally Louise Kingston ile Washakie Renewable Energy adlı ABD şirketinde yüzde 50 hisselerinin bulunduğu, söz konusu şirketin Ocak 2013’ten itibaren kendisini, ‘Utah bölgesinin en büyük temiz yanan ve sürdürülebilir biyodizel üreticisi’ olarak ilan ettiği, fakat özellikle 2014 yılından itibaren şirketin biyodizel yakıt üretimini durdurduğu, süreç boyunca şirketin biyodizel yenilenebilir yakıt ürettiği yalan beyanında bulunarak 511 milyon dolardan fazla maddi destek aldığı, aynı organizasyon içerisinde Jacob Kingston, Lev Aslan Dermen ve Sezgin Baran Korkmaz’ın birlikte ortak oldukları SBK Holding AŞ adlı Türk şirketinin de bulunduğu, ayrıca Kingston ve Dermen’in ABD’de SBK Holding LLC (USA) adlı kardeş şirket kurdukları ve şahısların düzenledikleri sahte faturalar, kontratlar, karışım etiketleri, konşimentolar, muhasebe kayıtları, diğer belgelerle haksız kazanç elde ettikleri, elde edilen haksız kazancın kurulan organizasyon çerçevesinde ABD’de kurulu şirket hesaplarından sanıklardan Sezgin Baran Korkmaz ve sahibi olduğu şirketlerle şirket çalışanlarının hesaplarına aktarım yapılmak suretiyle aklamaya tabi tutulduğu, bu kapsamda Utah Bölgesi Federal Savcılık Bürosunca söz konusu iddiaların araştırılması amacıyla soruşturma yürütüldüğünün tespit edildiği, bu bağlamda MASAK’ın 28 Eylül 2020 tarihli mali analiz raporunun ve açık kaynak raporlarına istinaden maddi gerçeğin araştırılması amacıyla Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 282. maddesinde yer alan ‘suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu’ yönünden soruşturma işlemlerine başlandığı anlaşılmıştır.”
– “Bazı sanıklar Utah Bölgesi Federal Savcılık Bürosu davasında da yargılanıyor”
İddianamede, maddi gerçeğin araştırılması amacıyla soruşturma başlatıldığı ve Başsavcılığın 30 Eylül 2020 tarihli talimatıyla MASAK’a, şüphelilerin üzerine atılı aklama suçunun işlenip işlenmediğinin ve bu hususta öncül suçların gerek Türkiye gerek Amerika’da kimler tarafından hangi usullerle işlendiğinin tespitinin yapılması talimatı verildiği aktarıldı.
Yapılan incelemede ABD Utah Bölgesi Federal Savcılık Bürosu tarafından da yargılama yapıldığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler Genel Müdürlüğü Amerika Genel Müdür Yardımcılığı makamı ile soruşturma dosyası kapsamında yazışmalar yapıldığı, 12, 18, 26 Kasım ve 15 Aralık 2020 tarihli belgeler temin edildiği ve mahkemeye gönderileceği anlatıldı.
ABD’den temin edilen belgelere göre, Utah’ta görülmekte olan davanın, “USA v. Jacob Ortell Kingston et al.” adlı dava olduğu, dava hakkında ilk iddianamenin 1 Ağustos 2018’de açıklandığı ve son olarak 17 Eylül 2019’da ikinci genişletilmiş iddianamenin açıklanarak büyük jüri tarafından kabul edildiği bilgisi verilen iddianamede, bahse konu iddianamede sanık olarak, bu soruşturma kapsamında şüpheli olarak tespitleri yapılan Jacob Ortell, İsaiah Elden, Rachel Ann ve Sally Louise Kingston ile Levon Termendzhyan’ın bulunduğunun tespit edildiği dile getirildi.
– “ABD’de 46 ayrı suçtan elde edilen 511 milyon dolarlık haksız kazanç, Korkmaz’ın hesaplarına aktarıldı”
Temin edilen belgelere göre, aynı zamanda Sezgin Baran Korkmaz hakkında da gizli bir iddianamenin bulunabileceğinin belirtildiğine işaret edilen iddianamede, sanıklar Jacob Ortell, İsaiah Elden, Rachel Ann ve Sally Louise Kingston ve Levon Termendzhyan’ın, “vergi teşviklerinden ve kredilerinden yararlanabilmek için teşekkül kurmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık yapmak, gerçeğe aykırı belgeler düzenlemek, kara para aklamak, ulusal ve uluslararası düzeyde kara para aklama faaliyetlerini gizlemeye yönelik faaliyetlerde bulunmak” gibi sekiz ayrı federal suçu düzenleyen, toplamda 46 ayrı suçlamayla itham edildikleri, sanıkların ABD hazinesinden 511 milyon dolar tutarında haksız kazanç elde ettikleri ve haksız kazançlarını Sezgin Baran Korkmaz ve bağlantılı olduğu kişilerin hesaplarına ve şirketlerin hesaplarına aktardıklarının belirtildiği öne sürüldü.
Bu suçlamalar karşısında Kingston ailesinin 18 Temmuz 2019’da savcılık ile anlaşmaya vararak iddianamede kendilerine yöneltilen suçlamaların tümünü kabul ettikleri ve Jacob Ortell Kingston’un beyanında, “Dermen’in yönlendirmesi sonucu elde ettiği haksız kazancı Türkiye’deki ortaklarına aktardığını” söylediği belirtilen iddianamede, bu beyana rağmen Lev Aslan Dermen’in hakkındaki suçlamaları reddettiği, fakat buna rağmen yapılan yargılama neticesinde 16 Mart 2020’de jüri tarafından tüm suçlamalardan suçlu bulunduğu anlatıldı.
İddianamede, “Dolayısıyla gerek Kingston ailesinin savcılık ile anlaşmaya vararak haklarındaki suçlamaları kabul etmesi gerek Lev Dermen’in jüri tarafından suçlu bulunmasının, sanıklarca Sezgin Baran Korkmaz’a aktarılan ve haksız kazanç sonucu elde edilen paraların ‘dolandırıcılık’ sonucu elde edildiğine yönelik somut delil olduğu tespit edilmiştir.” ifadesi kullanıldı.
– “Öncül suçun oluştuğu tespit edilmiştir”
Soruşturma kapsamında “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçunu işledikleri tespit edilen şüpheliler Sezgin Baran Korkmaz, Jacob Ortell Kingston, İsaiah Elden Kingston, Rachel Ann Kingston, Sally Louise Kingston, Levon Termendzhyan, Kamil Feridun Özkaraman, Alptekin Yılmaz, Ayşe Nil Yılmaz, Bereket Öner, Ziyaattin Bartik, Doğa Doğan ve Olessia Zoubkova hakkında savunmalarının alınması amacıyla gözaltı talimatı verildiği belirtilen iddianamede, sanıkların ikamet ve iş yerlerinde arama yapıldığı, arama sonucu elde edilen suç eşyalarına el konulduğu, materyallerin incelendiği bilgisine yer verildi.
Şüphelilerin işledikleri öne sürülen “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçuyla ilgili hukuki değerlendirme ile yargı içtihatlarına yer verilen iddianamede, suçun işlenmeye başlandığı ülkenin ABD olduğu, bu ülkeden elde edilen haksız kazançların şüphelilerin kurdukları organizasyonla Türkiye’ye aktarılarak aklamaya tabi tutulduğu, bu açıdan aklama suçunun oluşması için en önemli şart olan “öncül suç” meselesinin açıklığa kavuşturulması gerektiği bildirilerek, hukuki değerlendirme yapıldı.
İddianamede, şu ifadeler kullanıldı:
“Somut olayımızda Jacob Ortell Kingston öncülüğünde Kingston ailesi ve Levon Termendzhyan’ın kurdukları veya ortak oldukları şirketler aracılığıyla sahte belgeler düzenleyerek aldıkları vergi iadeleri nedeniyle ABD hazinesini zarara uğrattıklarından bahisle haklarında ABD’de dava açıldığı tespit edilmiştir. ABD’de işlenen öncül suçun hukuk sistemimizdeki karşılığının, Vergi Usul Kanunun 359/b. maddesinde düzenlenen ‘sahte belge düzenleme’ suçu ile TCK’nin 158. maddesinde düzenlenen ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçu olduğu, şüphelilerin ABD devleti nezdinde temin ettikleri haksız kazançları, ABD nezdinde, ‘dolandırıcılık’ ve ‘sahte belge düzenleme’ suçlarını işleyerek iktisap ettikleri ve bu paraları aralarında kurdukları organizasyon çerçevesinde aklamaya tabi tuttukları, şüphelilerin bu işlemleri sebebiyle ABD makamları nezdinde de yargılama faaliyetinin başlamış olduğu da dikkate alındığında, somut olayımız açısından ‘öncül suç’un oluştuğu tespit edilmiştir.
MASAK tarafından yapılan incelemede, para transferlerinin ABD’de bulunan Washakie Renewable Energy LLC, Noil Energy Group INC, Speedy Lion Renewable Fuel, SBK Holdings USA INC, United Fuel Supply ve GT Energy LLC şirketlerinden, Türkiye’de bulunan Komak Isı Yalıtım Sistemleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Blane Teknoloji Sistemleri Sanayi ve Ticaret AŞ, SBK Holding AŞ, Isanne S.A.R.L, Biofarma İlaç Sanayi ve Ticaret AŞ, Mega Varlık Yönetim AŞ hesaplarına ve sanıklar Sezgin Baran Korkmaz, Jacob Ortell Kingston, Alptekin Yılmaz, Olessia Zoubkova, Ayşe Nil Yılmaz, Kamil Feridun Özkaraman, Levon Termendzhyan ve Doğa Doğan’ın hesaplarına aktarıldığı tespit edilmiş olmakla, özelikle ABD’den temin edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda ABD menşeli Washakie şirketinin diğer yöneticileri olan sanıklar Rachel Ann Kingston, Sally Louise Kingston, İsaiah Elden Kingston’un da atılı suçu işlediklerinin tespit edildiği, aynı zamanda sanıklardan Doğa Doğan’ın beyanı doğrultusunda sanık Bereket Öner’in atılı suçu işlediği tespit edilmiş ve arama kararı esnasında, şirket içinde bekçilik görevi ifa eden Ziyaattin Bartik’in geliri ile tamamen orantısız şekilde finansal işlemler gerçekleştirdiğinin ve verdiği ifadesi doğrultusunda Sezgin Baran Korkmaz ile birlikte hareket ederek atılı suçu işlediği anlaşılmıştır.”
– Dava İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesinde görülecek
Sanıklar ve şüpheli şirketler yönünden eylemlerin anlatıldığı iddianame, gönderildiği İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Açılan dava kapsamında “sanık” konumuna gelen 10 kişinin, ilerleyen günlerde bu mahkemede hakim karşısına çıkması bekleniyor.