Bu iş buralara nasıl gelmiş, şimdi daha iyi anlıyorum…
Şu fotoğraf yıllar önce çekildiğinde, bitmeyen bir kan davasının adeta ara rövanşı alınmıştı. Seren Serengil’in kahkahası, sanki az evvel Gülben Ergen’e omuz atmamışçasına salonda yankılanıyor.
Peki ne olmuştu da bu yılların kankileri, kan davalı iki insana dönüşmüştü? O zaman sizinle Seren Serengil’in henüz yeni sahnelere çıktığı 90’ların başına gitmemiz lazım. Sahne dediysek, İbrahim Tatlıses’i bile alt kadrosunda çalıştıran bir assolistten bahsediyoruz. Çünkü Nevin Teoman faktörü denilen bir güce sahip!
Gülben Ergen ise dönemin en popüler genç mankenlerinden bir tanesi. Bu arkadaşlık Seren Serengil’in anlatımına göre Gülben’in kedisiyle tanışmak istemesiyle başlıyor. Ve bir şekilde ayrılmaz ikili oluveriyorlar ama Gülben Ergen, Seren’in annesi Nevin Hanım’la da ayrıca arkadaş oluyor; göze giriyor.
g.milliyet.com.tr
Seren Serengil sahnelerde arzı endam ederken, arkadaşı Gülben de sık sık onu izlemeye gidiyor. Nevin Hanım’ın “Sen neden sahneye çıkmıyorsun? Fiziğin çok güzel?” teklifiyle Gülben Ergen için yeni bir sayfa açılıyor.
Ancak Gülben Ergen yıllar sonra sahneye İbrahim Tatlıses sayesinde çıktığını söyleyen röportajlar veriyor. Neyse konumuz o değil… İkilimiz her kız arkadaş gibi birbirlerine sevgililerinden, özel hayatlarından bahsediyorlar tabii ki. O dönem Seren Serengil, Ali Yıldırım isimli zengin bir iş adamı ile birlikte.
Fakat Ali Yıldırım’ın evli olduğunu, ilişkisinin en başında bilmediğini söylüyor Serengil. Daha sonra kankası Gülben ile Ali’nin evli olduğunu keşfediyorlar. Seren, Ali’den ayrılıyor ama bu ayrılık çok sürmüyor. Ali Bey eşinden boşandıktan sonra Seren’le yeniden birlikte olmaya başlıyor.
Ali Yıldırım, Fenerbahçe Eski Başkanı Aziz Yıldırım’ın kardeşi. Bir de Acar Yıldırım isimli bir diğer kardeş var. İddiaya göre Gülben Ergen bir gün Ali Yıldırım’ın yatında görüntüleniyor ama teknede Ali Bey değil, kardeşlerinden bir tanesi var.
Seren Serengil bunu duyunca küplere biniyor. Ona göre kankisi, kendisini kıskandığı için sevgilisinin abisine yanaşarak benzer bir hayata öykünüyor. Yeniden söyleyelim, bu tamamen Seren Serengil’in iddiası.
Hatta Gülben Ergen, Abi Yıldırım’a (hangisi olduğu hâlâ bilinmiyor) Seren Serengil’in eski sevgilisiyle buluşup Ali Yıldırım’a yalan söylediği bir geceden hasediyor.
Bunun üzerine Ali Yıldırım, dört yıllık sevgilisi olan Seren’i arayıp, bu dedikodunun aslını astarını soruyor. Seren de “Ne? Nasıl yani?” diyerek durumu anlamaya çalışırken bir anda terk ediliveriyor.
Böylece yıllar sürecek büyük bir nefretin tohumları da atılmış oluyor. Yani bu kavganın sebebi Seren Serengil’in sevgilisiyle Gülben Ergen’in aşk yaşamış olması falan değil; Gülben Ergen’in kankasıyla aynı hayatı yaşamak istemesi bu senaryoya göre.
Öyle bir nefret ki, Seren Serengil köpeğine “Gülben” adını duyunca havlamayı bile öğretiyor. Komik mi, değil mi insan gerçekten karar veremiyor.
Bütün bu iddialar, Serengil Serengil’in Nefret isimli dev eserinde yer bulmuş. Olayın aslını, hikayedeki kişilerden başka kimsenin bilemeyeceği de dev bir gerçek.
Bu kan davasından geriye kalan bu kin, nefret, rövanş ve hırs dolu bir fotoğraf karesi işte. Yeni gün bizlere neler getirecek bilinmez…