Bu dizinin bölümlerini acilen bir yerden bulup seyretmem lazım!
Pretty Woman filmini seyretmiş miydiniz? Ülkemizde “Özel Bir Kadın” ismiyle yayınlanmıştı ve dünya çapında epey ses getirmişti. Filmde Julia Roberts seks işçisi bir kadını, Richard Gere ise hayallerdeki zengin yakışıklıyı canlandırıyordu.
Tabii filmin sonu, çoğunluğun “ahlak” beklentisi doğrultusunda seks işçisi Vivien’in yakışıklı Edward sayesinde bu hayattan çekip kurtarılmasıyla bitti. Kül kedisi hikayesi mi desek, “yok artık daha neler” mi desek artık takdir sizin.
“1990 yılında bu kadar tutmuş bir filmin yerelleşmiş halini neden biz yapmıyoruz?” diye düşünen yapımcılar kolları sıvadı. Sarı saçlarını kısa kestirip “Deli yüreğim at at biraz” şarkısıyla dans eden Sibel Can, projenin başrol oyuncusu olarak seçildi ve bir fenomenin startı verildi.
Aynı dönem “Mum Kokulu Kadınlar” filmiyle ödül kazanan Hande Ataizi, hem oyunculuğu hem de filmdeki çıplak sahneleriyle bir anda sivrilmeye başlamıştı. O zaman bu projede neden yer almasındı? O da Aslı’nın (Sibel Can) en yakın arkadaşı ve seks işçisi Ayla oldu.
Tabii Aslı’nın bi de yılan hikayesine dönen çocukluk aşkı olmalıydı. Onun da o zamanki eşi Hakan Ural olacağına karar verildi. “Hem yakışıklı adam, hem de kocası. öpüşseler sorun olmaz” diye düşündüler herhalde.
Bir seks işçisi ekosisteminde gay karakter olması gerektiğine de karar verilince Volkan Severcan “Memoş” olarak kızların ekibine dahil oldu. İnanmazsınız(!), Memoş’un aşık olduğu bir erkek bile vardı ve dizide bu vurguyu gayet rahat görebiliyorduk.
Aslı sürekli olarak “dudaklarımdan öptürmem” diyor, bir yandan da ona aşık yaşlı ama zengin bir adamın varlığını da göz ardı edemiyordu. O yakışılı da Salih Güney oluyor…
Aslı’nın masumiyeti sürekli gözümüze sokulurken, Ayla hayatın bir gerçeği ve işinin bir parçası olarak çatır çatır sevişiyordu. Sevişmeyip ne yapacak? Efendilik arayan Beyaz Show’a gitmeyi bilmiyordu o zaman tabii…
Diziye elbette trans kadınlar da konuk oluyordu arada. Sibel Can’ın bu bölümler çekilirkenki şaşkın açıklamaları, gazetecilerin olayı daha da pornografik hale getirmesiyle dizinin pazarlamasına katkıda bulunuyordu.
Tesadüf, dizinin reytinglerinin tavan yaptığı o dönemde Sibel Can etik tanımayan bir gazetecinin kadrajına kaldığın otelin balkonunda çıplak yakalandı. Bu skandal dolaylı yoldan dizinin reytinglerine de artış olarak yansıdı.
Dizi ATV’de yayınlandığı süre içerisinde RTÜK tarafından birçok kez kanala kapatma cezası getirdi ama kimse bu dizi yüzünden eşcinsel veya seks işçisi olmadı, kıyamet de kopmadı. Evet, bildiğimiz ATV…
Bu dizi bittikten sonra Sibel diye bir dizi daha çekildi, onda da apayrı detaylar var. Bilahare onu da konuşuruz. Özleyenler ve kötü yola düşmek isteyenler için “Kaldırım Çiçeği”nin jeneriğini şuraya bırakıyoruz…