Bir sanatçıdan daha fazlasın sen Tarkan. Parti kur, oy verelim!
Kitleleri birleştiren tek isim olmak hiç kolay bir şey değil. Bunun dünyadaki tek tük örneklerinden bir tanesidir Tarkan. Doğuştan star ışığıyla dünyaya gelmiş, zaman içerisinde daha da parlamak için olağanüstü çaba sarf etmiş bir insan o. Peki bütün bunlar kolay mı oldu sanıyorsunuz? Gelin hep birlikte yakından bakalım Tarkan’ın hayatına…
Annesi onu dünyaya getirmeye hazırlandığında tarihler yıl 1972’ydi. Doktorlar bu hamileliliğin çok riskli olduğunu söyleseler de Neşe Hanım, yavrusunu dünyaya getirmek konusunda ısrarcıydı.
Zaten daha bebeği karnındayken rüyasında Neşe Hanım oğluna çok sevdiği çizgi roman kahramanı Tarkan’ın adını vermeyi kafasına koymuştu bir kere.
Zaten babası Ali Bey de rüyasında oğlunun sağlıklı doğduğunu, hatta başının üstünde bir yıldız olduğunu bile görmüştü. Bu arada tüm bunlar Batı Almanya’nın Renanya-Palatina eyaletindeki Alzey kasabasında geçiyor, onu da belirtelim.
Tarkan gerçekten de ailesinin ettiği dualar gibi sağlıklı bir çocuk oldu, hatta çok da güzel bir bebekti. Altı çocuklu, kalabalık bir aileydi onlarınki. Arada abisi Hakan’la at arabalarının peşinden koşturması ise neredeyse onun ölümüne sebep oluyordu. Atın ezip geçtiği Tarkan “yaşamaz artık” denilerek hastaneye kaldırılıyor, zar zor hayata tutunuyor o sıra.
Tarkan’ın gözünün altındaki, yanağının üst kısmında bulunan yara izi işte o günden kalma. Zaman geçip ergenliğe girince bu sefer de abisiyle evden kaçma girişiminde bulunuyor. Bunun sebebi de Tarkan’ın babası Ali Bey’in şiddetine maruz kalması
Olmuyor tabii, abi kardeş yeniden tıpış tıpış eve dönüyorlar. Bu sefer de babası Ali Bey’in kalp rahatsızlığı ortaya çıkınca aile Türkiye’ye kesin dönüş yapıyor. Merhaba Karamürsel…
Babalarının Türkiye’de açtığı market kısa bir süre sonra batıyor, esnaflık Ali Bey’e göre gelmiyor. Bu kez de maddi problemler üst üste binmeye başlıyor. Tarkan bu sefer mecburen çalışmak zorunda kalıyor.
Çocukluğundan itibaren ilgi duyduğu müzik, onun Karamürsel Musiki Cemiyeti ile tanışmasını sağlıyor. Bir yandan derslerini alırken diğer yandan da Çınarcık gazinolarında şarkı söyleyip para kazanmaya başlıyor.
Avrupa’da küpe takmanın gayet sıradan olduğu o dönemlerde Tarkan sırf küpe taktığı için psikolojik şiddettin tillahıyla karşılaşıyor ama bunlarla uğraşacak lüksü yok; para lazım, geçim lazım…
Aile bu kez de İstanbul’da şansını denemek için İzmit’ten taşınıyor. Tarkan orada da Üsküdar Musici Cemiyetine gidiyor ve amatör sahneleri devam ediyor. Bu arada üniversite sınavında istediği yeri kazanamadığı için basıp Almanya’ya gitmeye karar veriyor.
Tam o sırada İstanbul Plak’ın sahibi Mehmet Söğütoğlu ile bir şekilde tanışıyor ve albüm anlaşması yapıyor. Milletin “Kim bu adam? Bu nasıl şarkı?” diye birbirine şaşkın şakın bakacağını hiçkimse tahmin etmiyor tabii, belki kendisi bile…
İlk albümden 2 yıl sonra yani 1994’te Sezen Aksu bu genç adamın üstündeki yıldız tozlarını fark ediyor. İkinci albüm “Aacayipsin”le artık engel olunamayan bir Tarkan fırtınası kopmaya başlıyor tüm yurtta ve hatta Avrupa’da!
Üstüne bir de “Ölürüm Sana” geliyor, herkes perperişan oluyor. Daha da fazlası yapılamaz diye düşünürken şu an bile Türk pop müzik tarihine adını altın harflerle kazımış, olağanüstü başarılı Karma albümü geliyor.
Bu arada Fransa’da geçirdiği bir trafik kazası var Tarkan’ın ama basından hep saklanıyor. Günlerce yoğun bakımda kaldıktan sonra ancak iyileşiyor Tarkan. Fakat bir gün Karma albümü çıktığı sırada konsere giderken yine trafik kazası geçiriyor ve yolun ortasında öylece kalıyor. Neyse ki yine kefeni yırtıyor Tarkan.
O günlerden bugünlere gelene kadar çok fazla şey yaşandı elbette, atladığımız bir dolu detay olduğu bir gerçek. Fakat Tarkan sadece bir müzik insanı olarak kalmak yerine, duruşunu göstermekten çekinmeyen bir aktivist de oldu her zaman.
img.acunn.com
Tarkan en son Rize’nin İkizdere ilçesindeki İşkencedere Vadisi’nde iş makinalarının çalışması sebebiyle köylülere desteğini görsterdi.
Bu adamı sevmek için o kadar çok sebep var ki, insan hangi birini sayacağını bilemiyor. Bize hayatı sevdiren şarkılar yaptığın için, yanımızda durmayı her şeyin üstünde saydığın için ve yeniden konserlerine gitme heyecanının ateşini içimizde hiç söndürmediğin için TEŞEKKÜRLER TARKAN. Gel bi öpelim seni be!