Tek başına da olsa savaşını veriyor ve her zaman hakkını arayanın yanında… Gerçekten gözlerim doldu her bir maddede!
Oyunculuğu olsun, toplumsal meselelere olan duyarlılığı olsun, yaptığı açıklamalar olsun… Hazal Kaya’nın yeri çok ayrı!
1. Adını Feriha Koydum dizisinde bekaret kontrolü sahnesinde rol almayı reddetmişti, hatırlıyor musunuz? 20 yaşındaydı hem de.
Bu sahnenin onun psikolojisini epey bozduğunu ve hatta bu yüzden şeker hastası olduğunu da öğrenmiştik sonradan. Hatta kendisi şöyle açıklıyor: “Başrolünü oynadığım “Adını Feriha Koydum” ağır tecrübeydi. Feriha’ya bekaret testi yapılıyordu. Bunu normalize etmemek için sahneyi oynamak istemediğimi belirttim. Sahne atıldı. Ama o kadar çok eleştiri aldım ki sağlığım bozuldu. Şeker hastalığım o dönem çıktı.”
Bu yüzden eleştirildi, düşünebiliyor musunuz?!
2. Kına gecesinde büyük yemek şirketleri yerine engelli evlatları için mücadele eden annelerin hazırladığı yemekleri tercih etmişti.
Bir o kadar da yardımsever kendisi!
3. Tıpkı kına gecesindeki gibi düğün günü de herkesi çok duygulandırdı Hazal Kaya…
SERÇEV yani Serabral Palsili Çocuklar Derneği’ne bağış yaparak aldıkları taş magnetleri hediye ettiler düğünlerinde. Üstüne de eklediler:“Size düğün şekeri tahsis etmek yerine adınıza Bir Can Bir Umut Serebral Palsili Çocuklar Derneği’ne bağışta bulunduk.”
4. SMA hastası bebekler için yaptığı yardımlar peki? Bergüzar Korel ve Hazal Kaya olmasaydı belki de hiçbirimizin bu kadar haberi olmayacaktı!
O savunmasız bebekleri için yardım bekleyen ailelerine de hep destek oldu…
5. Sokak canlarını unutur mu sanıyorsunuz? Nice köpeklere, kedilere ömürlük yuvalar buldu, aç karınlarını doyurdu canımız Hazal Kaya.
Kendisini öve öve bitiremeyiz!
6. Kadına yönelik her türlü şiddet haberlerinde sesini en güçlü çıkaranlardan biridir Hazal Kaya!
Geçtiğimiz günlerde Bahar Candan’ın bu durumuna sessiz kalmayan çok az kişiden biriydi kendisi.
7. Ozan Güven tarafından darp edildiği iddiasıyla savcılığa başvuran Deniz Bulutsuz’a da destek çıkmıştı.
Yok tanıdığıymış, yok arkadaşıymış… ‘Yanlışsa yanlıştır’ demişti!
8. Şiddet sadece fiziksel olmuyor, biliyorsunuz: Tuba Büyüküstün ile ilgili yapılan cinsiyetçi habere tepki göstererek hem meslektaşını savunmuş hem de medyanın eril dilini eleştirmişti.
Bu medyanın eril dilinden ne zaman kurtulacağız?
9. Aynı şekilde acımasız sosyal medya kullanıcılarının Larissa Gacemer’e yaptığı ağır baskıda da arkasında durmuştu.
Her zaman kadınları destekledi, korudu, kolladı… Kendi linç yese bile!
10. Ve İstanbul Sözleşmesi’nin feshine de en büyük tepkilerden biri ondan gelmişti.
Unuttuysanız hatırlatalım: İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!
11. Sadece kadına yönelik değil her canlıya yapılan şiddetin karşısında oldu bu zamana kadar. Çoğu insanın çıkaramadığı ses oldu!
Geçtiğimiz ay işitme engelli birini dövüp bunu da hiçbir beis görmeden sosyal medya hesabında paylaşan Fırat Delikanlı’yı unutmadığınızı varsayıyoruz.
12. Günümüz pandemi sürecinde ne yazık ki bu haberlere çok sık rastlıyoruz ve ne yazık ki kongre kongre gezenlere uygulanmayan cezalar bu masum insanlara uygulanıyor. Hazal Kaya elbette ki yine bu duruma ilk tepkisini gösterenlerden!
Nasıl kayıtsız kalınabilir, nasıl bir şey yapılamaz aklımız almıyor. İleride bu sustuğumuz şeyleri görünce utanacağız, utanç içinde hatırlayacağız!
13. Kadın olmak, anne olmak gibi konulardaki hassasiyeti de takdire şayan!
Geçtiğimiz yıl katıldığı bir canlı yayında “Doğurmak istemeyebilirdim. Bu beni daha az kadın yapmayacaktı. Anneliğin kutsanmasından rahatsız oluyorum. Bunun da kadınlara bir baskı olduğunu düşünüyorum. Dünyadaki herhangi bir canlıya karşılıksız sevgiyle emek veren herkes ‘anne’ bence” demişti.
Şimdi kendisini nasıl sevmeyelim ama! Keşke bu cümlelerin alnı olsa da öpsek!
14. Yine geçtiğimiz yıl katıldığı bir canlı yayında çocuğunun LGBTİ+ birey olması durumunda ne yapacağı sorulmuştu.
Kendisi de “Beni hiç ilgilendirmez. Bu konuda çok hassasım. Benim ne tepkim olabilir? O benden başka bir birey. Onu yönlendirmek haddim değil. Ben ancak ona yol arkadaşı olabilirim” diyerek yapıştırmıştı cevabını.
Gerçekten hala Hazal Hanım’a aşık olmayan var mı?
15. Ve pek tabii destek….
Yaşayan her canlıya verdiği destek…
Haklı olana hakkını aradığı destek…
Ve bunun savaşından asla vazgeçmedi…
Seni çok seviyoruz sevgili Hazal Kaya.
20 yaşında toplumsal cinsiyetin ve muhtemelen yönetmen ile senaristlerin kullanmayı istediği eril dilin karşısında duran Hazal Kaya’yı bir kez daha ayakta alkışlıyoruz.
Boş yere rol model demedik kendisine… Hele ki dün yayınlanan Camdaki Kız dizisinde gördüklerimizden sonra!
Sen bizim baş tacımızsın!