Anayasaya nazaran Yüksek Seçim Şurası’nın (YSK) kararlarına itiraz edilemiyor. Anayasa’nın 79. Maddesi’nde “Yüksek Seçim Şurası’nın kararları aleyhine öbür bir mercie başvurulamaz” kararı yer alıyor. Bu unsura nazaran, YSK’nın kararları rastgele bir yargı organının kontrolüne tabi değil ve hiçbir yargı organı YSK aleyhine karar veremez. Haber türk muharriri Yasemin Güneri’nin bugünkü köşesinde aktardığına nazaran,Anayasa’da bu türlü keskin bir husus olmasına karşın Yargıtay Hukuk Genel Konseyi, bu hususun bilakis bir karar verdi.
YSK SEÇİMDE İKİNCİ OLANI LİDER YAPTI
30 Mart 2014 mahallî seçimlerinde Sivas’ın Ulaş ilçesi belediye başkanlığını CHP’li Hüseyin Gülkanat kazandı. Lakin ilçe seçim konseyi Gülkanat’ın sabıka kaydı nedeniyle seçilme yeterliliğine sahip olmadığı gerekçesiyle seçimleri iptal etti. Gülkanat’ın itirazı üzerine devreye giren YSK, seçimde ikinci olan parti adayının lider olmasına karar verdi. Böylelikle AK Partili aday İsrafil Göçkün Belediye Lideri oldu.
YARGITAY HUKUK KONSEYİ ANAYASAYA KARŞIN YSK’YI TAZMİNATA MAHKUM ETTİ
YSK’nın kararı sonrası Gülkanat, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ne tazminat davası açtı. Seçilme yeterliliğine sahip olduğunu ileri süren Gülkanat, hakkının ihlal edildiğini belirterek bin lira maddi ve 30 bin lira da manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesini talep etti. Yüksek mahkeme ise Anayasa’nın 79. unsurunu neden göstererek davayı reddetti. Gülkanat bu karara da itiraz edince devreye giren Yargıtay Hukuk Genel Şurası, yargı tarihine damga vuran bir karara imza atarak YSK’yı tazminat ödemeye mahkum etti.
Kelam konusu kararı pahalandıran Yasemin Güneri, mevzu hakkında şunları söyledi:
“Yüksek Seçim Konseyi’nin tazminata mahkum edilebilmesi için kararın aslının incelenmesi gerekecek. Yani, “Karar doğrudur” yahut “Karar yanlıştır” değerlendirmesi yapılacak. YSK kararının temelinin incelenmesi ise Anayasa’nın 79. Hususuna ters. Bu karar, tazminata mahkum olmuş birinci YSK kararı oldu.
Hukukçular, bu kararla birlikte YSK kararlarına yargı yolunun tazminat davasıyla da olsa açıldığını ve bunun çok riskli bir durum olduğunu belirterek, “YSK kararlarının ‘incelenebilir’ olduğuna karar verilmiş oldu” yorumunu yaptı.
Bu karar, önümüzdeki periyotlarda yapılacak olan seçimlerin sonuçlarına yapılacak olan itirazlarda, YSK’nın vereceği kararların ‘incelenmesinin’ önünü de açmış oldu.
Hukuk Genel Heyeti’nin verdiği bu karar sonrası tazminatı Hazine ödeyecek. Karar, periyodun YSK üyelerine de gönderilecek. Ortalarında Danıştay Lideri Zeki Yiğit’in ve YSK eski Lideri Sadi İnanç’ın de olduğu 15 YSK üyesine karar ihbar edilecek.
Bu karar sonrası hükmedilen tazminat ölçüsü Hazine tarafından 2014 yılında misyon yapan 15 YSK üyesine rücu edilebilecek. Hazine “Rücu” kararı verirse, karar YSK da vazife yapan Yargıtay üyeleri hakkında Yargıtay’a, Danıştay üyeleri hakkında da Danıştay’a gönderilecek. Yargıtay ve Danıştay 1. Başkanlık Konseyi tazminatın üyelere rücu edilip edilmeyeceğine karar verecek.
YSK üyelerinin tazminatı ödemesine karar verilmesi halinde periyodun YSK üyeleri tazminatı ödemek zorunda kalacak. Yargıtay Hukuk Genel Heyeti’nin verdiği tazminat kararının ihbar edileceği üyeler ortasında; Sadi İnanç, Zeki Yiğit, Turan Karakaya, İbrahim Varlıklı, Ali Kaya, İlhan Hanağası, Ünal Demirci, Muharrem Coşkun ve Nilgün İpek yer alıyor.
Kararın tartışılan noktası tazminatın Rücu edilip edilmemesi değil, YSK kararlarının yargı kontrolüne açık olup olmadığı noktası. Anayasa da kesin karar olduğu halde Yargıtay Hukuk Genel Şurası’ndan bu kararın çıkması büyük bir şaşkınlık yarattı. Bu karar uzun müddet tartışılacak üzere görünüyor.”
