Bu güncellemeyi almadıysanız “ne diyor bunlar?” şaşkınlığı yaşamanız oldukça doğal.
Son dönemde pek çok kişi Türkçeyi bir Abiye Kuzu, bir Makbule Kral titizliğinde kullanıyor.
Zaaf noktası, son zamanlarda pek çok insanın kullandığı bir tanım.
Oysa insanın zaaf noktası olmaz, zayıf noktası olur. Zaafı da tek başına olur, noktası yoktur.
İyi kim kelimesi de son yıllara ait. Bir de üstüne bitişik yazılarak iyikim oluyor.
İyi de kim kelimesinin Türkçede tek bir anlamı anlamı var ve “iyi ki benim” tanımının kısaltması gibi olan iyi kim gerçekten ucube bir tanım.
Aldırışa almamak diye bir deyim yoktur, doğrusu aldırış etmemektir.
Çok şaşırtıcı olsa ve “aldırış etmıo” olarak kullanmış olsa da Demet Akalın geçtiğimiz aylarda İdil Yazar’la girdiği bir tartışmada bu deyimi doğru kullanmıştı. İdil Yazar da ona aynı şekilde cevap vermek için olsa gerek açıklamasında sürekli şarkıcıyı aldırışa almadığını ifade etmişti. Oysa dikkate almamak vardır, aldırış etmemek vardır ama aldırışa almamak diye bir şey yoktur. Son dönemde sık gördüğümüz bir hata daha.
Türkçeyi sonradan öğrenen yabancılar fiillerin mastar halini her cümlede kullanır. Ancak dilin doğru kullanımında elbette bu yoktur.
Gülmek getirmek, “ben sevmek şiş kebap, Türkçe bilmemek” gibi anlamlar çıkarıyor. Bir yabancıda sempatik duran, anadili Türkçe olanlarda aynı etkiyi vermeyebiliyor.
Tamtakır pekiştirmesi o kadar yanlış kullanılıyor ki, artık insanların büyük bölümü doğrusunu bu sanıyor.
Boşluk, azlık, yoksunluk ifadeleri içeren (örneğin “dolap tamtakır, içinde yiyecek bir şey kalmamış” cümlesinde olduğu gibi) bu kelimeyi günümüzde pek çok kişi tastamam yerine kullanıyor. Her şeyim tamtakır dediklerinde dört dörtlük demeye çalışıyorlar. Sosyal medyada ünlü isimlerin sürekli bu şekilde kullanması yeni nesle yanlış bir Türkçe dersi vermiş oluyor. Tastamam, dört dörtlük neyinize yetmiyor?
Sıkıntı yok, boş yapma gibi insanın günlük kelime dağarcığını 2’ye düşüren kalıpların sonuncusu Türkçe anlamında hatalı.
En haklı, en doğru, en harika gibi en kalıplarını kullanmak yerine tamam sensin deniyor. Anlam eksikliği olan bu kalıbı çok daha sık duyacağımız kesin.
Fotoğraf çekinmek yeni değil, uzun yıllardır kullanılan bir tabir. Artık medyada da rahatlıkla kullanıldığı için kimse ses çıkaramıyor.
Fotoğraf çekinilmez, çekinmek utanmak anlamına gelen bir sözcüktür. Doğrusu fotoğraf çektirmektir, tıpkı röntgen çektirmek gibi. Fotoğraf çektirdiler demek varken neden ısrarla çekinmek bilmiyoruz.
Sadece eklerde değil, fiil çekimlerinde ciddi sorunlar yaşanıyor.
Tek sorun fotoğraf çektirmek değil yani. Poz verdirilmek değil, poz verdirmek olacak elbette.
Laik kelimesinin gerçekten layık kelimesiyle aynı anlama geldiğini düşünen çok kişi var.
Bu sadece yazım yanlışı değil yani, telaffuzları da benzediği için aynı sanılıyor.
Okuma yazma eksik olunca kulaktan dolma yazmaya alışılıyor ve günümüzün belki de en büyük sorunu bu.
Yemeye, gitmeye, yatmaya gibi kelimelerde y harfini ğ ile değiştirmek çok moda. Ancak ğ harfi kullanımının doğru olduğu eğlenmek, beğenmek gibi kelimelerde de ğ hardi y ile değiştiriliyor.
Noktalama işaretlerinin, Türkçe karakterlerin kullanım dışı olması da anlatım bozukluklarına yol açıyor.
Giderek daha az insanın Türkçe klavye kullanması, noktalama işaretlerinin kullanımdan kalkması anlamları bozabiliyor.
Peki siz bu dil yozlaşması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Dil yaşayan bir organ olduğu için artık Türkçe böyle mi olacak, yoksa eski kurallara sahip mi çıkmalıyız?