Kaçak avcılığın önüne geçecek proje sayesinde hem balık popülasyonunun artmasına katkı sağlanacak hem de deniz kirliliği ölçülebilecek.
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM), denizlerdeki balık varlığını korumak için Balıkçılık Faaliyetlerinde Stok Değerlendirme Projesi’ni hayata geçirdi. Dünyada sayılı ülke tarafından kullanılan proje sayesinde denizlerdeki balık çeşitliliği korunurken, deniz kirliliği, deniz suyunun PH dengesi ve daha birçok veriye ulaşılabiliyor. İnsansız su altı araçlarının da kullanıldığı proje, Ankara’da bulunan TAGEM’den yönetiliyor. 7 gün 24 saat esasıyla mavi suları inceleme imkanı sunan sistem balık stoklarının belirlenmesinde önemli bir görev üstleniyor. Proje aynı zamanda kaçak avcılığın önüne geçerek, balık popülasyonunun artmasına katlı sağlıyor. Şamandıraya entegre edilen uygulama sayesinde meteorolojik verileri de toplayabilen sistem, yerli yazılıma sahip olmasıyla güvenlik açıklarına da geçit vermiyor.
Projeyle ilgili bilgi veren TAGEM Genel Müdürü Nevzat Birişik, Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük balıkçılık ve su ürünleri üreticisi ülkelerinden biri olduğunu belirterek, “Balıkçılıkta avcılığımızı izlemek ve yönetmek, yetiştiricilikte ise yetiştirilecek olan alanları belirlemek ve orayla ilgili kriterleri izlemek izin gerekli bir izleme ve takip programı IFİSH. Denizlerdeki olan türlerin hangi türler olduğu, bunların hangi boyda, kaç yaşında olduğu ve hastalık durumlarının, beslenme durumlarının ne olduğunu bilmek gerekiyor ki, buna göre avcılığı yönetesiniz. Hamsi örneğin serin ve soğuk havayı tercih eder. Yazın Karadeniz’in kuzey kıyılarına, kışın ise istediği sıcaklık olan bizim sahillerimize iner. Stok takibi olmadan balıkçılığı sürdürme imkanı yok. Deniz altında yaklaşık 600 canlı türü var. Bunları izleyerek yönlendirmeler yapılıyor” dedi.
Dünyada çok az sayıda ülkenin kendi stoklarını bu yöntemle izleyebilme kabiliyetine sahip olduğunu bildiren Birişik,
“Türkiye’de sistem şu anda Marmara, Karadeniz’de var. Akdeniz’de de izleme yapıyoruz. İlerleyen zamanlarda tüm denizlerimizde izleme yapabileceğiz. Dünyada ise Norveç, Kanada, ABD, Avustralya gibi büyük balıkçı filoları olan ülkeler bunu yapıyor. Sistem iki üniteden oluşuyor. Biri veri toplayan sistem, diğeri ise bulunduğumuz kontrol sistemi. Veriler buraya aktarılıyor, buradaki uzmanlar bu veriler üzerinden çalışma yapıyor” diye konuştu.
Birişik, “Şamandıraların denizin yüzeyinden 4 metre yükseklikte denizin altına doğru 30 metre inebilen devasa veri toplama sistemi, deniz suyu ısısı, organik madde durumu, kirlilik ve suda çözünmüş oksijen veya nitrat gibi verileri toplayabiliyor. Denizin hem fiziksel hem kimyasal durumuna hem deniz içindeki balıkların varlığına dair bilgi toplanmış oluyor. Kaçak avcılık ve yasal olmayan faaliyetler için ilgili güvenlik birimlerimize paylaşılabiliyor” ifadelerini kullandı.