Kafamdaki Fillerin Hepsi Mavi romanıyla tanınan yazar Murat Gülen geçtiğimiz aylarda çıkarttığı Atlıkarıncaları Affediyorum isimli kitabında edebiyat tarihinde hiç denenmemiş motifleri kullanarak, Türk Edebiyatı’nın gelişimine katkı sundu. Kitabının bir bölümünde Gülnihal isimli karakter üzerinden bir mektup dizgisi yaratan Murat Gülen, bu bölümlerde insanın yaşamının kainatın yaşamına denk olduğunu anlatıp her bir harf için yazdığı tarih-insan minvalindeki öyküler ile edebiyatın sıkışmışlığı arasında bir umut ışığı oluşturdu.
Edebiyata hem nitelikli hem de özgün bir tarz getiren başarılı yazar Murat Gülen, bilgi ve tecrübesini aktarmak için Yazar Akademisi’ni kurdu. Yazarlık yolundaki herkese farklı bir boyut kazandırmayı hedefleyen Yazarlık Akademisi ilk olarak Yaratıcı Yazarlık Kursu ile öğretim hayatına başladı.
Murat Gülen kendini şöyle tanımlıyor: “Ben bir hiç gezginiyim. İnsanların gösterişli dünyalarının ardını gezip, bayağılık kokan maskelerini düşürmeyi amaç edinmiş biriyim. Çünkü ancak o zaman tüm insanların eşit olduğuna inanabilirim. Sosyal anlamda ihtişamlı görünmenin sosyal sınıfların üstünde yer bulmaya denk düştüğü şu çağda, kazanan olmanın değil, kaybeden olmanın gururunu yaşayan biriyim. Kimsenin menfaat için birbirine ‘Neden?’ diye sormadığı karanlıkta, ‘Neden burası karanlık?’ demeyi marifet bilmiş biriyim. İşte bu yüzden yazarım. İnandığı yolda yürümeye takati kalmamış insanlara harflerle ördüğüm cesaret iplerini uzatıp bizim yerimizin bu dünya olmadığını anlatmak ve onları başka dünyalara götürmek isteyen biriyim. Bu nedenle ilham paylaşmak adına ve insanlara nitelikli bir yol açıp hem öğrenip öğrenip öğretmek amacıyla Yazar Akademisi’ni kurdum. Herkesi beklerim.”
Murat Gülen kimdir?
Sanatın soluk almamızda en az oksijen kadar gerekli olduğunu fark eden yazar, her zaman yeni şeyler öğrenmenin peşinde koştu. Bu inanç doğrultusunda çeşitli üniversitelerin biyoloji ve felsefe bölümlerini bitirdi. Müziğe olan merakından ötürü piyano, gitar, bağlama başta olmak üzere birçok enstrümanla bağ kurdu.
Arthur Schopenhauer, Michel Foucault, Jean-Paul Sartre, Franz Kafka gibi varoluşçu yazarların etkisiyle yazmaya başladı. Belirli dönemlerde tiyatro oyunları yazıp yönetti. Yaşamının kırılma anlarında varlığın kendine yabancılaştığını görerek hiçliği anlatmak için 2015 yılının mayıs ayında ”Bir Demlik Düş” isimli kitabını yayınladı. Duygularını daima kaybedenlerin yanında konumlandırdı.
İnsanlara bir şey kazandırmayan, giderek yozlaşan ve bayağılaşan edebiyat kültürüne tepkisini, yeni bir üslup üreterek geliştirdi. Edebiyat sayesinde hayatımızdaki kötü insanlardan hesap sorduğunu düşündüğü için yazı yazarken kalemlerin uçlarını defalarca kırdığı söylendi. Türkiye’de değişik türdeki fanzin ve dergilerin yayın yönetmenliğini üstlendi. Hollanda, Almanya, Belçika olmak üzere öyküleri Avrupa’da çeşitli dillere çevrildi. Aklında her zaman Oğuz Atay’ın sitemi mevcuttu: ‘Ben buradayım sevgili okuyucum, sen nerdesin acaba?’ Murat Gülen, Kafamdaki Fillerin Hepsi Mavi ve Atlıkarıncaları Affediyorum isimli iki psikolojik romanın da yazarıdır.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı