Astronot kıyafetini sen mi çıkartırsın yoksa ben mi çıkartayım aşkım?
Gözümüz aydın arkadaşlar. Nihayet korona, işsizlik, ekonomik kriz gibi sorunlarımız bitti ve yapacak tek şey kaldı: Ay’a çıkmak! Bu işin şakası yok, ciddi ciddi gidiyoruz iki vakte kadar. Hazırlanın şimdiden, sonra “yok ben duymadım” olmasın!
Madem derdimiz bitti, ben de “senin derdini…” diyeceğiniz ama birçok kişinin kafasına takılan bir konuyu irdeleyeceğim müsaadenizle. Uzayda nasıl seks edeceğiz? Daha doğrusu edebilecek miyiz? Her açıdan olayı değerlendirelim, buyurun…
Bakın yarın bir gün uzaya taşınmamız gerekirse çiftleşmeye mecburuz, bunu aklınızdan çıkarmayın. Fakat o iş o kadar kolay olmayacak. Ya zaten bunu yer çekimli ortamda bile beceremeyen var, uzayda iyice eziyet.
Fransız uzay ve astronomi yazarı Pierre Kohler, sekiz yıl önce yayınladığı ‘The Last Mission’ (Son Görev) adlı kitabında 1996 yılında iki astronotun görev aşkıyla bu işe giriştiklerini yazmış. Anasının babasının el sallayarak atmosfer dışına uğurladığı iki astronot, uzay gemisinde 10’dan fazla pozisyon denemiş.
“10 yine iyiymiş” dediğinizi duyar gibiyim hahaha öyle değil işte! 10 pozisyondan sadece 4 tanesi uzayda cimaya uygun. Hiçbir yeri tutmadan imkanı yok halvet olamıyorsunuz, tecrübe edilmiş bir bilgi bu bakın.
Yer çekimsiz ortamda kan basıncının düşük olması sebebiyle ne olmuyor dersiniz? Evet, doğru bildiniz… Bazı organlar mahsunca yerlerinde dururken ölü takliti yapıyorlar, zerre gelişme göstermiyorlar. Yani “Alkol alınca böyle oluyo kusura bakma” yerine “Aşkım yer çekimsiz ortam, biliyosun” çok daha geçerli…
Astronotların uzayda çok fazla terlediği de bilim insanları tarafından tespit edilmiş. Yani normal uzay mesaisi yaparken terleyen adamın, seks eylerken karşısındakini bahçe hortumuyla sulamış gibi ıslatması da mümkün. Islanmak bu değil…
Bir de daha kötüsü, mide bulantısı astronotların en büyük sorunu. Tam mesela konsantre olmuşken üstünüze “böeeeğğğh” diye bir şeylerin gelmesi de ihtimallerin arasında. Öpüşmeyi falan zaten unutun, fiziksel olarak zormuş uzayda öpüşmek. Kalas gelip kalas gidenler için bi şey değişmeyecek gerçi…
Kısacası şu şartlarda çoğalmamız biraz zor görünüyor arkadaşlar. Kesin biri çıkıp bunun yolunu da bulur ama, ben size söyleyeyim. Mevzu cinsellikse, bizim bulamayacağımız çözüm yok. Gergedan boynuzu mu emeriz, beş kavanoz gerçek bal mı yiyip olaya girişiriz bilmiyorum.
Demek ki uzayda bu işi yapamıyorsak, yer yüzünde uzaya çıkmış gibi hissettirecek birileri olmalı hayatımızda. Her bilimsel gerçeğin, pratik hayata uyarlanabilir bir karşılığı vardır değerli dostlar. Yapcak bi şey yok artık…