Çocukluğumuz Vahşi Güzel, Maria, Rosalinda gibi dizilerle geçti. Şimdi hem geçmişi deli gibi özleyeceğiniz hem de ne kadar yaşlandığınızı anlayacağınız pembe dizilere bir bakalım.
1. 2001-2002 yılımızı çekilir hale getiren Vahşi Güzel, hizmetçi bir kızın, çalıştığı malikanedeki sarı pipi zengine aşık olmasının etrafında geçiyordu.
80'den fazla ülkede gösterime gören bu dizinin orijinal ismi Muñeca Brava. Bizde bir süre geç yayına girdi. Aslında 1998-1999 arasında yayınlanmış ve bitmiş bir dizi.
Böyle oğlan çocuğu gibi takılsa da Mili tam bir seks makinesiydi. Ivo isimli itoğlu it kıza huzur vermez, bir gün mutlu etse bir gün ağlatırdı.
Mila o malikanede ailesinin gerçekte kim olduğunu öğrenmiş, hatta kötürüm ressam Pablo ile de enteresan bir açmaza girmişti.
Yayınlandığı yıllarda birçok akşam dizisini geçer, reytinglerde birinci çıkardı. Sahnelerinin bir kısmı fazla müstehcen bulunduğu için Kanal D sık sık şu klibi araya sokar, hevesimizi kursağımızda bırakırdı.
Dizinin ve oyuncularının kartpostalları sayesinde nice kırtasiyeciler ihya oldu. Natalia Oreiro ve Facundo Arana o dönem bizim için en popüler insanlardı.
2. Dış güçler hep Türkiye'yi bölecek bir şey buldu. O dönemde de Natalia'nın karşısına Thalia'yı getirdiler. Thalia ilk olarak María la del Barrio isimli dizi ile hayatımıza girdi.
Türkiye dahil 100'e yakın ülkede yayınlanıp, hepsinde de sağlam reytingler aldı.
15 yaşında ve çöp toplayan, çöplükte yaşayan Maria'nın hikayesini anlatıyordu. Hikaye şöyle; Maria bir eve hizmetçi gider ve o evin alkolik + ahlaksız oğluna aşık olur.
1997'nin en iyi pembe dizi ödülünü aldı. Türkiye'de daha sonra yayına girdi.
Aiiiiiyk! Bu Meksikalılar öpüşmeyi dün icat etmişler gibi abuk subuk öpüşüyorlardı. Harekete bak sanki dürüm yiyor.
Neyse, tabii ki Fernando da ona aşık olur, evlenirler. Ama ahlaksız Fernando karısını kendi kardeşinden kıskanır ve çocuk benden değil der. Olaylar gelişir. Türkiye'de gelmiş geçmiş en çok izlenen pembe dizilerden birinin konusu bu:(
Bu kızın her dizisinde sağlam bir kazık yeme durumu var.
3. Sonra da Vahşi Güzel ile aynı dönemde Marimar yayınlandı. O zamanlar Türkiye, Kanal D'de Vahşi Güzel'i izleyenler ile atv'de Marimar izleyenler arasında ikiye bölündü.
Allah'ına kadar Vahşi Güzelci olanlar bu ülkenin güzel evlatlarıdır.
Aslında birkaç yıl önce Star TV'de yayınlanmış ama arada kaynamış gitmiş. Ana Haber Bülteni öncesi çok değerli bir zamandı, atv buraya koyunca reytingleri uçmuş.
Dedesi ve nenesiyle sahilde yaşayan utangaç kızın, sarı ceketli sarsak oğlanla aşkı anlatılıyordu. Tabii ki Marimar'ın açlıktan nefesi kokuyor ve yine tabii ki Sergio köpek gibi zengin.
Bunlar evleniyorlar ama Sergio'nun üvey analığı rahat vermiyor. Önce Marimar'ın dedesinin nenesinin kulübesini yakıp onları öldürüyor, sonra da hırsızlıkla suçlayıp Marimar'ı hapse attırıyor.
Sergio ve mükemmel seksi vücudu.
Marimar ile yine bir yanlış anlamadan dolayı ayrılıyorlar. Marimar kendine bir üvey baba buluyor ve gelişip güzelleşiyor. İyice de zenginleşiyor.
Aslında üvey babası da kendi babasıymış bu arada. Ne sandınız, Meksika oğlum ora.
Şimdi Marimar herkesten daha Allahsız olarak, durumu kötüye giden Sergio'nun ailesinin her şeyini elinden alıyor.
Ama sonunda tekrar evleniyorlar ve yine kazanan döşü kıllı Sergio oluyor.
4. Gelelim daha sonra yüzlerce kez uyarlanan Çirkin Betty'ye. Bir dönemin kadınlarını yersiz bir umuda sürüklemiş, sonra önemli olanın kalp güzelliği olduğunu üze üze kabul ettirmişti.
Bizce çirkin değil bakımsızdı ama neyse. Hikayeyi biliyorsunuz, patronu onun güzel kalbine tutulmuyor, o da kendini güzelleştiriyor.
Sonra Betty gözlüğü çıkarıp komodinin üzerine bırakmak gibi bir dizi operasyonun ardından güzelleşiyor. Bu sefer de adamcağız kadına yakışmıyor.
Bizde bunu Sensiz Olmuyor ismiyle yaptılar ama kız o kadar çirkin olmayınca tutmadı.
5. İçeriğin sonuna doğru bu ülkede Thalia'nın kazandığını üzülerek anladık. Çünkü en fazla sevilen dizilerde onun adı var, biri de Rosalinda.
180 ülkede yayınlanmış bu dizideki esas oğlanın adı o kadar uzundu ki, görünce 'Heh!' diyeceksiniz: Fernando José Altamirano del Castillo
Rosalinda teyzesini annesi bilmiş bir çiçekçi. Aslında annesi hapishanede. Namusunu korumak için kaynını öldürmüş. Çocuğu Rosalinda'yı da kardeşine vermiş.
Tüm bunlardan habersiz olan Rosalinda da, o ölen kaynın oğlu Fernando ile tanışıyor. Aşık olup evleniyorlar.
Kızın kim olduğunu öğrenince, kayınvalidesi Valeria kocasının katilinin kızından intikam alıyor. Torununu kaçırıyor, Rosalinda aklını çıldırıyor.
Kendini, kim olduğunu unutup dilencilik falan yapıyor. Sonra o şekilde keşfedilip ülkenin bir numaralı pop starı oluveriyor.
Hadi sonunu söylemeyelim, belki 80 bölüm izlemek isteyen olur. Ama bu kadın yıllarca o diziden o diziye çile çekti durdu.
Siz de Dark'a falan karışık diyorsunuz, bu diziler onu yer bitirir karmaşıklıkta. Ama çok özlemişiz, keşke yayınlansa değil mi :(
