Bir insana rahatsızlığı üzerinden hakaret etmek hiç kabul edilebilir bir şey değil!
Vedat Milor, ülkemizin yetiştirdiği en önemli yemek eleştirmenlerinden kuşkusuz. Donanımlı bilgi birikiminin dışında, beyefendiliği ile de bilinir.
Geçtiğimiz günlerde “midye yiyeceğinize pil yiyin” şeklinde bir açıklaması olmuştu. Aslında anlatmak istediği şey artan deniz kirliliği ve kendisinin de muzdarip olduğu rahatsızlığın sebebiydi.
Milor’un 2007’de yaşadığı o olay ve pil – midye ilişkisine dair açıklaması tam olarak şöyleydi:
Zamanında iyi tenis oynardım ama birden koşarken yalpalamaya başladım. Bir yavaşlık ve dengesizlik söz konusuydu. Ayak parmaklarımda garip hisler belirmeye başladı. Durup dururken acıyordu, katılaşıyordu, kaşınıyordu ve karıncalanıyordu. Doktorum şeker hastalığından şüphelendi ama bir şey çıkmadı. Nöroloğa göründüm ve ağır metal testi yaptırdım. Cıva ve arsenik çıktı. Cıva denizden, arsenik ise pestisitlerden, meyve ve sebzelerden gelir. Cıva özellikle bağışıklık sistemini etkiliyor ve belli bir eşiği geçince beyni de etkiliyor. Napolyon’un cıva zehirlenmesinden öldüğü söylenir. Özellikle midyede çok oluyor. Bir Türk doktoru ‘Midye yiyeceğine, pil kemir daha iyi’ demişti. Bunu bilmiyordum. Bir süre deniz ürünü hiç yemedim. Hastalığım tam normale inmedi ama kabul edilebilir seviyelerde kaldı. Yurtdışında tarım bakanlıkları hangi deniz ürünlerinde ne kadar cıva olduğunu açıklıyor. Küçük balıklarda yok. Balıklar cıvadan zehirlenince kaskatı kesiliyor, onları avlamak daha kolay oluyor. Biz de onları yiyoruz. Kuruntu yapmayın ancak kendinizde yavaşlık, dengesizlik, karıncalanma hissediyorsanız o zaman doktora görünüp ağır metal testi yaptırmakta fayda var.”
Vedat Milor’un bu açıklamasından sonra bir restoran sahibi, Instagram üzerinden Milor’a hakaret etti. Vedat Milor da bunu kendi hesabından yayınladı. O paylaşım şöyle:
Milor ardından bir de açıklama yaptı.
Pil ve midye benzerliği ile ilgili son noktayı da Twitter hesabından koydu. İnsanların rahatsızlıklarını hakaret malzemesi yapmadan önce biraz düşünmek lazım…
