Her erkeğin dünyaya bakış açısı nasıl aynı değilse, her kadının da aynı değil. Klişeleşmiş ve ezberlenmiş kriterleri unutunuz beyler! Bazı kadınlar sadece ve sadece zekaya bakar!
Bir kere erkekte zekadan hoşlanan kadınlara “Niye ki? Birlikte denklem mi çözeceksiniz? Formül mü bulacaksınız?” diye ayar vermeye çalışanlar bu tip kadınlara oldukça çaresiz görünür çünkü olayı başından itibaren hiç anlamamışlardır bile.
Zekadan anladıkları buysa zaten hiç tartışmaya gerek görmezler.
Onlarla sabaha kadar sanattan, kültürden, tarihten konuşabilirsiniz. Çünkü onlar bilmedikleri konularda öğrenmeye oldukça açıktır ve kendilerine kattıkları her yeni bilgi, onları daha da mutlu eder.
Bilgiden tahrik olmak diye buna denir aslında…
Futbol maçlarından çok hoşlandıklarını söyleyemeyiz. “Akşam çok güzel bir planım” var diyerek sırf kendiniz zevk alıyorsunuz diye onu ekranın başındaki maçı seyretmeye kitleyemezsiniz.
Ortak fikir önemlidir.
Düzgün bir fizik elbette çoğu kişinin hoşuna gider ama zekadan hoşlanan kadınları sadece şişirdiğiniz kaslarla etkileyemezsiniz. İçi dolu olmadıktan sonra o vücut, bir görüntüden ibarettir onlara göre.
Sadece kasla olmaz o işler abiler!
Bu kadınların mendebur insanlar olduğunu düşünmeyin sakın. Her şeye gülmüyorlarsa, kaliteli espri sevdikleri içindir. “Adamın biri yolda yürüyormuş…” diye başlayan fıkralara gülmeyebilirler yani.
Kimileri tarafından soğuk bulundukları doğrudur ama yapacak bir şey yok…
Erkekte zekayı severler evet ama bu zekanın iblisleşme yolunda kullanıldığını fark ettikleri anda da tepkileri oldukça net olur. O yüzden zekanın kötüye kullanılması, onlar için kusurlu hareketlerin en büyüğüdür.
s166.photobucket.com
Buna da cin olmadan adam çarpmaya yeltenmek diyebiliriz.
Her türlü fanatizmden de nefret ederler ayrıca. Aşırıya kaçılmış her türlü fikir, düşünce ve hayranlık onlar için keskin bir vazgeçme sebebidir.
Bunu sadece futbolmuş gibi düşünmeyin. Aklınıza gelen her türlü beğeninin aşırısından bahsediyoruz.
Kimi zaman bu her şeyin materyalistleştiği ve yüzeyselleştiği dünyada kendilerini yalnız hissederler ama bu yalnızlık, vaktini boşa harcamaktan daha iyi gelir onlara.
Size de olmuyor mu böyle zaten?
Karşısındaki insanda aradığı en önemli özelliklerden birisi de sıkılmadan her konuda konuşabilmesidir; bir ilişkide “konuşabilmenin” önemini çok iyi anlamıştır zaman içerisinde.
Uzun ilişkinin en büyük sırrı da budur zaten.
Anlatmak istediği şeyleri en iyi şekilde ifade edebilen ve kelimeleri ustaca kullanabilen insanlar ise onu gerçekten fena halde etkiler.
Hiç kitap okuyanla okumayan bir olur mu?
Salak insanlara asla tahammülleri yoktur; onlarla vakit kaybetmezler. Zekaya aşık bir kadının karşısında yapacağınız en önemli şey, beyninizi kullanmaktır. Hepsi bu!
Bunu yapan insan zaten karşısındakini etkilemek için değil, kendisi için yapmıştır bile. İnsanın kendine yapacağı en büyük yatırım, şekilcilikten uzaklaşıp kendini bilgiyle donatmasıdır.