Katıldığı bir televizyon programındaki “15 Temmuz kursağımızda kaldı, bizim sitede var üç beş. Benim listem hazır açıkçası” kelamları nedeniyle “Halk ortasında kaygı ve panik yaratmak gayesiyle tehdit” hatasından 6 yıla kadar mahpusu istenen Sevda Noyan‘ın dava belgesi, uzlaştırma savcılığına gönderildi. Noyan kendisinden şikâyetçi olan tıpkı sitede yaşayan üç kişi uzlaşırsa dava düşürülecek.
İstanbul 45. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Sevda Noyan katılmadı. Noyan’ı avukatı Burak Tosun temsil etti. Şikâyetçi olarak da duruşmaya katılan olmadı. Hâkim, Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne Sevda Noyan ile tıpkı sitede yaşayan ve ondan şikâyetçi olduğu belirtilen şahısların kimliklerinin tespit edilmesi için yazı yazıldığını ve bu yazıya yanıt verildiğini belirterek site idaresi tarafından bu şahısların mağdur olmadığı ve Noyan’dan şikâyetçi olmadıklarının bildirildiğini söyledi.
Avukatı beraatini istedi
Hâkim, Noyan’ın avukatına müvekkili için “Zincirleme bir biçimde tehdit” kabahatinden ek savunma hakkı verildiğini belirtti. Bunun üzerine Noyan’ın avukatı Burak Tosun, “Müvekkilimin kabahat teşkil ettiği tez edilen aksiyonları tehdit hatasının ögelerini oluşturmuyor. Bu kelamlar rastgele birisine yönelik değildir. Bu nedenle müvekkilimin beraatını talep ediyorum” dedi.
Evrak Uzlaştırma Ofisi’ne gönderildi
Mahkeme, Sevda Noyan ile onunla tıpkı sitede yaşayan üç kişinin uzlaşıp uzlaşmadıklarının sorulması için dava belgesinin Uzlaştırma Ofisi’ne gönderilmesine karar verdi. Duruşma 17 Mayıs’a ertelendi. Noyan ile tıpkı sitede yaşayan üç kişi uzlaşırsa bu dava düşürülecek.
İddianame
Sevda Noyan, 3 Mayıs 2020 tarihinde bir televizyon programında bir soru üzerine, “15 Temmuz kursağımızda kaldı. Yanlış anlaşılmasın, hakikat anlaşılsın bizim aile bir 50 kişiyi götürür yani. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede var üç beş. Benim listem hazır açıkçası” halinde kelamlar sarf etmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Hataları Ofisi da hakkında cürüm duyurusunda bulunulan Sevda Noyan’a “Halk ortasında kaygı ve panik yaratmak emeliyle tehdit” hatasından 3 yıldan 6 yıla kadar mahpus istemiyle dava açmıştı. 1 Temmuz 2021 tarihli duruşmada ise duruşma savcısı, TCK’nin 213. hususundaki zincirleme olarak “Halk ortasında kaygı ve panik yaratmak hedefiyle tehdit” kabahatinden dava açılmışsa da hatanın TCK’nin 106/1. ve 43/1. unsurları uyarınca “Zincirleme tehdit” kabahatini oluşma ihtimali nedeniyle sanığın ek savunmasının alınmasını talep etmişti.
“Medyada köpürtüldü” demişti
Sanık Sevda Noyan 13 Nisan 2021 tarihli duruşmada yaptığı savunmasında, programın sunucu Esra Elönü’nün 15 Temmuz darbe teşebbüsüne dair “Bir daha bu türlü bir şey yaşansa” ait sorusu üzerine “Nüktedan” bir cevap verdiğini belirtmişti. Noyan, “O vakit bir şey yapmadık lakin bir daha bu türlü bir kalkışma olursa, esprili biçimde iddianamede geçen bu sözleri kullandım. Lakin burada bir eksiklik vardır, ben komşulardan bahsettiğim de sunucunun bunu olağanda açması gerekirdi. Disleksi hastasıyım yani fikrim ile tabirim birbirini tutmaması sonucu konuşmam eksik kaldı. Sunucu da bunu açmam için rastgele bir soru sormadı. Asıl anlatmak istediğim, 70 hanelik bir sitede oturuyoruz, 15 Temmuz sonrası bütün komşuları tehdit eden 7-8 tane site mensubu yurt dışına kaçtı. Bir sonraki konutumuzda oturuyorlardı. Bu bireylerden biri, tekrar geleceklerini ve darbe yapacaklarını bizleri barındırmayacaklarını söylediler. Program bittiğinde çok güzel reyting aldı. Tebrik telefonları aldık. Ortadan 4 gün geçti, cuma günü Twitter’dan başlayan operasyonla, ki bunun dış kaynaklı olduğunu tespit ettim. Yalnızca iddianamedeki bir cümle alınarak eşimin geçmişi de ortaya konularak bizi çok önemli halde mağdur edip tehdit ettiler. Telefonlarım çalmaya başladı. Instagram’ım hacklendi. Bunun üzerine emniyetten bana muhafaza tahsis edildi. Çocuklarımın, torunlarımın, ailemin adresleri deşifre edildi. Medyada bu konu köpürtüldü. Önemli mağduriyetime neden oldu. Bu kelamları halk ortasında endişe panik yaratmak emeliyle söylemedim. Üzgünüm. Keşke yaşanmasaydı. Söylediğim kelamlar de cürüm ögesi yoktur. Beraatimi isterim” demişti. (DHA)