Hitit Kralı IV. Tudhaliya dönemine ait Luvi hiyeroglif yazıtının bir bölümü Konya’daki Karaören köyünde bir evde kapı sövesi (Kapı ve pencerenin yerleştiği çerçeve) olarak kullanıldığı ortaya çıktı. Yazıtın kayıp olan bölümünü Interpol arıyor.
İş makinesi ile söküldü, koruma altına alındı
Kaybolan yazıtın devamı olabileceği düşüncesiyle geçen yıl yüzey araştırma çalışmalarını sürdüren Dr. Maner, önce Karaören köyündeki eski evin sahibini buldu. Evin sahibi Fahri Kaymak’la köye gidildi. Kaymak, 45 yıl önce evlerini yaparken babasıyla ören yerinden bu taşı (yazıtı) bulduklarını, taş büyük olduğu için kırdıklarını ve diğer yarısını da kapıya söve olarak koyduklarını anlattı.
Ön yüzünün kesi ile düzeltilmesi nedeniyle hiyeroglif yazıların belli olmadığı taşın arka kısmında ise sıva altında orijinal haliyle hiyeroglifler görüldü.
Konya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’nün de yardımıyla hiyeroglif yazıtlı taş, evin kapısından vinçle sökülerek, 9 Aralık 2020 günü Konya Ereğli Müzesi’ne getirilip, koruma altına alındı.
Karaören’de keşfedilen, 82x 44x 23,5 santimetre ebatlarındaki dikdörtgen formlu yazıtta yapılan incelemelerde, Hititler dönemine ait askeri sefer ve geyik kültü ile ilgili bilgiler verdiği anlaşıldı.
“Olağanüstü öneme sahip bir buluntu”
Araştırmayı yapan Dr. Maner, taşın Hititler dönemine dair, önemli bilgiler içerdiğini belirterek, şunları söyledi:
“18 Ağustos 2020’de Fahri Kaymak ve Konya Müzesi’nden bakanlık temsilcimiz Enver Akgün ile köydeki eve gittik. Ev sahibi çocukluğunda babasıyla bu taşı nereden çıkardıklarını bize gösterdi. Aynı zamanda taşın diğer yarısını evin neresinde kullandıklarını da anlattı. Gösterdiği yerden taşı özenle söküp müzeye taşıdık. Bu Hitit Luvi hiyeroglif yazılı taş blok olağanüstü önemde bir buluntu. Büyük olasılıkla Büyük Kral IV. Tudhaliya, M.Ö. 13’üncü yüzyıl, Hitit İmparatorluk Çağı’na tarihleniyor ve Hatti bölgesinin tarihi coğrafyası ve Sarpa Dağı’nda bulunan geyik kültü hakkında önemli bilgiler içerdiğini düşünüyoruz. Bu yazıtlardan çok sayıda yok. O nedenle Hititler dönemine ait bilinmeyenler bu yazıtlar sayesinde gün yüzüne çıkıyor.”