Doğuştan uzuv gelişimine engel olan “amniyotik bant sendromu”yla dünyaya gelen, ortopedik rahatsızlıklar ya da kaza sonucu uzuv kaybı yaşayan çocuklar için 3 boyutlu yazıcıyla protez el tasarlayan sosyal girişimci Zeynep Karagöz, başlattığı iyilik hareketiyle yüzlerce çocuğa yardım eli uzatıyor.
Türkiye’nin dört bir yanından talep var
İlk çocuk elini 2016’da doğuştan sağ kolunda deformasyon olan Yağmur Karaaslan’a yaptıklarını, Yağmur’un geçen sene dans resitalinin olduğunu anlatan Zeynep Karagöz, “Robotel”in adı duyulmaya başladıkça Türkiye’nin dört bir yanından eli ve parmağı olmayan çocukların kendilerine başvurmaya başladığını söyledi.
Karagöz, 2017 yılında Sabancı Vakfı tarafından fark yaratan proje seçildiklerini ve resmen bir sivil toplum örgütü haline geldiklerini, dernek kurduklarını aktararak, “O zamandan beri de gönüllü olarak, herhangi bir bedel kesinlikle talep etmeden ihtiyacı olan, eli parmağı olmayan çocuklara mekanik eller yapıyoruz.” diye konuştu.
“Gönüllü olmak için illa tasarımcı veya 3 boyutlu yazıcı sahibi olmanız gerekmiyor”
Herkesin gönüllü olabileceğinin özellikle altını çizen Karagöz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Elleri çocukların sevdiği kahramanların şekillerinde yapıyoruz”
Anne karnında uzuvları tam gelişmemiş olarak dünyaya gelen bu çocukların 18 yaşından önce protez sahibi olamadığını dile getiren Karagöz, bu çocukların protez takılmadığı zaman oyun oynarken, yemek yerken, basit işlemler yaparken zorluk çektiğini belirtti.
Karagöz, yaptıkları eller plastik olduğu için oyuncak gibi durduğunu bu durumun çocukların hoşuna gittiğini şöyle anlattı:
Süreç nasıl işliyor?
Zeynep Karagöz, yapılan ellerin hangi aşamalardan geçtiğini şöyle aktardı:
“Bir elin baskısı 18 ila 27 saat sürebiliyor”
Karagöz, çocuklar çok hızla büyüdüğü için ellerin sürekli değişmesi gerektiğini ve gönüllülerle eşleştikten sonra çocukların ellerinin sürekli yenilendiğini sözlerine ekledi.
“Herkes gönüllü olabilir”
Bir iyilik yapılacaksa hemen harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Karagöz, “Siz kendinizi faydalı hissettiğinizde ve karşınızdaki insan, hayvan, dünya, çevreniz ya da aileniz neye faydalı oluyorsanız onda yarattığınız etkiyi ufak da olsa görmeye başlayınca motivasyonunuz inanılmaz yükseliyor. Bir de hata yaparak öğrenmek hem eğlenceli hem de verimli.” dedi.
Aldığı ödüllerden çok yaptıkları işin yarattığı etkiden mutluluk duyduğunu ifade eden Karagöz, sözlerini şöyle sonlandırdı: