Ev sahibi kâbusu her geçen gün artarak devam ediyor. 5 bin TL’lik emekli maaşıyla geçinmeye çalışan Hülya Nevzat Erinç, kirası 10 bin TL’ye çıkınca canına kıymak istedi. Olaya ait konuşan Gayrimenkul Hukuku Derneği Lideri Av. Ali Güvenç Kiraz, “Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en önemli barınma kriziyle karşı karşıya. Mesken sahipliği oranı tarihimizin en düşük noktasına gelmiş durumda. Türkiye Cumhuriyeti anayasasında ‘bir Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşını konut sahibi yapmakla yükümlüdür’ hükmü neredeyse yarı yarıya ihmal edilmiştir. Son iki yıl içerisinde vahim bir tabloyla karşı karşıya kaldık” dedi.
‘Mal sahibi hiçbir formda meskenden çıkaramaz, baskı kuramaz’
Ev sahibi kâbusu bir türlü bitmiyor. Neredeyse her gün kiracı ve konut sahibi ortasında geçen tartışmalara ve arbedelere şahit oluyoruz.
Edinilen bilgiye nazaran, İstanbul’un Sarıyer ilçesinde yaşayan ve ölen eşinin emekli maaşıyla hayatını sürdürmeye çalışan Hülya Nevzat Erinç, başına gelenler hayatını mahvetti. Erinç’in mesken sahibi, 3 bin lira olan kirayı 10 bin liraya yükseltmek istedi.
Kirayı ödeyemeyen ve çaresiz kalan Erinç, intihara kalkıştı. Hastaneye kaldırılan Erinç’in hayat gayreti sürerken, kira fiyatlarındaki fahiş artışlar tekrar gündeme taşındı.
‘Son iki yıl içerisinde dehşetli bir tabloyla karşı karşıya kaldık’
Cumhuriyet’in haberine nazaran, Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en önemli barınma kriziyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Gayrimenkul Hukuku Derneği Lideri Av. Ali Güvenç Kiraz, ”Ev sahipliği oranı tarihimizin en düşük noktasına gelmiş durumda. Türkiye Cumhuriyeti anayasasında ‘bir Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşını konut sahibi yapmakla yükümlüdür’ hükmü neredeyse yarı yarıya ihmal edilmiştir. Son iki yıl içerisinde fecî bir tabloyla karşı karşıya kaldık” dedi.
“Öncelikle bir yasal mevzuat var. Bu yasal mevzuatta 1 Temmuz 2023 ile 1 Temmuz 2024 ortasındaki kira artışları yüzde 25 kuralıyla sınırlandırılmıştır” diyen avukat Kiraz, şunları kaydetti: ”Hülya hanım bu artış ile kendisinin taciz edilmemesini istediğinde mal sahibi hiçbir halde Hülya hanımı konuttan çıkaramaz, hiçbir formda baskı kuramaz. Baskı kurarsa bunun Türk Ceza Kanunu’nda bir yaptırımı vardır. Kira hukuku konusunda haklarımızı bilmemiz gerekiyor.”
‘Hollanda’da, Fransa’da, İspanya’da çokça gördüğümüz ‘kiralık toplumsal konut’ uygulamasına Türkiye’nin geçmesi lazım’
Türkiye’de çok önemli ekonomik krizin var olduğuna da dikkat çeken avukat Kiraz, mesken sahibi ve kiracılar ortasında çıkan meseleye ait tahlil üretilmediğini vurguladı. Avukat Kiraz kelamlarına şöyle devam etti: “Burada çok önemli bir barınma krizi, çok önemli bir ekonomik kriz var. Bu krizi yaratanlar mal sahibi ve kiracılar ortasındaki problemlere hiçbir tahlil üretemiyorlar. Bu tablo eylül ayında, okulların açıldığı, öğrencilerin önemli br sirkülasyon içine girdiği periyotta maalesef düşme ihtimali görünmüyor. Türkiye’nin bu tablodan çıkabilmesi mevcut ekonomik yapıyı sürdüren zihniyetle mümkün değil. Hollanda’da, Fransa’da, İspanya’da çokça gördüğümüz ‘kiralık toplumsal konut’ uygulamasına Türkiye’nin geçmesi lazım. Toplumsal konut, devletin, belediyelerin ve özel kesimin çok rahat üretebileceği konutlardır.”
Kira problemiyle birlikte kültürel çöküşünde yaşandığının altını çizen avukat Kiraz, “Türkiye’de kiralık konut problemine yaşadığımız en büyük sorun, yabancıya mülk satışı ve fiyatların artması sebebiyle bilhassa kentlerde yaşayan entellektüel kısmın toplumsal olarak bu hayattan uzaklaşması olarak yansıyor. Örneğin Kadıköy’de birçok gazeteci, avukat dostumuz diğer kentlere taşınıyor. Bu artış devam ettiği surece buraya kentin yeni zenginleri geliyor. Bu ilçelerin dokuları bozuluyor ve sosyolojik tabloyu değiştiriyor. Şu an yaşanan tablo bir kültürel çöküş ve bu tabloyu çözebilecek öge Türkiye’nin mevcut siyasi yapısının değişmesidir” diye konuştu.
