Diyarbakır’da çalıştığı markette fiyatı 50 kuruş olan çubuk krakeri kasadan geçirmediği ve fişini kesmediği gerekçesiyle işten çıkarılan vatandaş, açtığı dava sonucunda 35 bin 888 lira 490 kuruş tazminat almaya hak kazandı.
“Eşit işe eşit ücret kuralı ihlal edildi”
Çalışana, diğer mağaza sorumlularından da az ücret ödenerek eşit işe eşit ücret kuralının ihlal edildiği kaydedilen dilekçede, normali aşan çalışmaları olmasına rağmen ücretleri ödenmediği için kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazladan çalışma, haftalık tatil, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsili talep edildi.
Davalı tarafın verdiği dilekçede de 4857 sayılı yasa uyarınca iş akdinin haklı nedenle sona erdirildiği, davacının 50 kuruş tutarındaki ürünün fiyatını kasadan ödemeden geçirdiği, bununla ilgili savunmasının istendiği ancak davacının savunma vermekten kaçındığı aktarıldı.
Dilekçede, “Davacı vardiya usulü çalıştığı için, fazla mesai yapılması durumunda ertesi hafta denkleştirme usulüne göre daha az çalıştırılmıştır. Ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ödenmiştir. Hafta tatillerinin kullandırıldığı, davacının mağaza personeli olduğundan ücret farkı alacağının bulunmadığından davanın reddine karar verilmelidir.” ifadelerine yer verildi.
35 bin 888 lira 490 kuruş tazminat kararı
Diyarbakır 3. İş Mahkemesi, Korkutan’ın açtığı davada, işvereni 35 bin 888 lira 490 kuruş tazminata mahkum etti.
Gerekçeli kararda şunlar yer aldı:
“Davacının, davalı taraf yanında belirtilen tarihlerde çalıştığı, davalının iş akdini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığından, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı anlaşılmıştır. Davalı, davacının yıllık izinlerini kullandığını, izin defteri, eş değer bir belge ile bedelinin davacıya ödendiği yazıldığını ispat etmesi gerekirken etmediği için davacının yıllık izin ücretine hak kazandığı ve davalının bilirkişinin belirlediği yıllık izin ücretinden sorumlu tutulmuştur. Davacının haftalık 45 saatten fazla çalışma yaptığı anlaşıldığından, davalı fazla çalışma ücretini ödendiğini ispatlayamamıştır. İşçinin yasa gereği yedi günlük zaman diliminde 24 saat dinlenme hakkı olduğundan davacının hafta tatili alacağına hak kazanmıştır.”
Davacının bir dönem mağaza sorumlusu olarak çalıştığı ancak kendisine eksik ücret ödemesi yapıldığından, eksik ücret almaya hak kazandığı bildirilen kararda, kıdem için 4 bin 967 lira 14 kuruş, ihbar olarak 2 bin 969 lira 43 kuruş, yıllık izin için 478 lira 18 kuruş, fazla çalışma için 8 bin 335 lira 63 kuruş, hafta tatili için 3 bin 62 lira 58 kuruş, ücret farkı alacağı olarak 16 bin 75 lira 53 kuruş olmak üzere toplam 35 bin 888 lira 490 kuruşun yasal faiziyle davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine hükmetti.
Öte yandan, mahkeme davacının, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının reddini kararlaştırdı.
“Basit bir yolla çözülebilecek bir uyuşmazlık işverene çok daha pahalıya patladı”
– “Basit bir yolla çözülebilecek bir uyuşmazlık”
Karara ilişkin değerlendirmede bulunan avukat Elhakan, işverenin müvekkilinin iş akdini sonlandırmadan eyleme orantılı şekilde yaptırım uygulamasının mümkün olabileceğini, bu ilkeye uygun davranmadan doğrudan iş akdini sonlandırdığı için yasal süreç başlattıklarını belirtti.
Müvekkilinin mağduriyetine ilişkin fazla mesaileri, yıllık izin, ulusal ve dini bayramlardaki çalışmaları, eşit işe eşit ücret ödemesi gibi birtakım alacak taleplerinde bulunduklarını ifade eden Elhakan, şunları kaydetti:
“Basit bir yolla çözülebilecek bir uyuşmazlık işverene çok daha pahalıya patladı. Mahkeme bu noktada müvekkilimi haklı gördü. 35 bin 888 liranın mevduata uygulanan en yüksek faiziyle işverenden alınmasına karar verdi. Müvekkilimin iş akdi sonlandırıldığı dönemde maddi ve manevi olarak büyük sıkıntı içerisine düşmüştü. Adalete uygun verilen bu kararla hukuk mücadelesini kazanan müvekkilimle beraber sürecin bu şekilde sonlanmış olmasından memnuniyet duyuyoruz.”