Brendan O’Brien
MINNEAPOLIS, 4 Haziran (Reuters) – ABD’de siyah bir adamın gözaltında ölmesi üzerine ülke genelinde başlayan protesto gösterileri devam ederken, ölümünde rolü olan polislerin yargılandığı suçların kapsamı genişletildi.
ABD’nin Minneapolis kentinde geçen hafta gözaltına alınırken bir polis memurunun boğazına diziyle bastırdığı George Floyd’un ölümüyle birlikte polis şiddeti ve ırkçılık karşıtı protesto gösterileri başladı.
Savcılık Floyd’un boğazına basan tutuklu polis memuru Derek Chauvin’in yargılanacağı üçüncü derece cinayet suçunu daha uzun hapis cezası taşıyan ikinci derece cinayet ile değiştirdi. Ayrıca Floyd’un öldürülmesinde rol oynadığı iddiasıyla üç polisin daha tutuklanması talebinde bulunuldu.
Dün Beyaz Saray yakınlarında toplanan binlerce kişi cep telefonu fenerlerini yakarak 1970’lerin soul şarkısı Lean on Me’yi söyledikten sonra polis karşıtı slogan attılar.
Washington ve diğer kentlerde devam eden protestolarda göstericiler polisi provoke eden kişilerin protestoları terk etmesini istediler.
Bazı büyük kentlerde şiddet olaylarının başlamasının ardından getirilen sokağa çıkma yasakları kısaltılırken bazılarında tamamen kaldırıldı. Ancak gerilim tamamen sona ermiş değil.
New York’un Brooklyn mahallesinde çevik kuvvet polisi sokağa çıkma yasağını ihlal eden ancak taşkınlık yapmayan 1,000 kadar gösterici ve onları izleyen gazetecilere copla saldırdı.
Minneapolis’te savcılığın suçların kapsamını genişletmesinden sonra Brooklyn’de yaşanan olay dışında ABD’de sakin bir gece yaşandı.
Floyd sahte para ile sigara aldığı şüphesiyle göz altına alınırken polis şiddetine maruz kalmış ve 25 Mayıs’ta kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.
Floyd’un boğazına basan polisi memuru dışındaki üç polis memuru da dün yapılan açıklamaya göre ikinci derece cinayette yardım ve ölüme sebebiyet verme suçları istemiyle yargılanacak. Lane, J. Alexander Kueng ve Tou Thao isimli üç polis de göz altına alındılar. İkinci derece cinayete yardım ve yataklık suçu 40 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
(Haberi çeviren Halilcan Soran; Redaksiyon Can Sezer)