Yeni Akit müellifi Abdurrahman Dilipak, “Mağdurların laneti ve öykünün devamı!” başlıklı yazsında din tarihinden örnekler vererek kendi mahallesine tenkitlerde bulundu.
Hz. Musa’nın İsrailoğulları ile birlikte Firavuna karşı denizi geçişini hatırlatan Dilipak, “Kudret helvası, bıldırcın kebabı.. Artık kendilerini ‘Tanrının ailesinden’ saymaya başlamışlardı. Allah (..) onları birebir anda ‘2 peygamberle’ desteklemişti ve mucizeyi peygamberleri ile birlikte yaşamışlardı. Denizi geçip, kendilerini inançta hissedince sapıttılar” dedi.
İsrailoğullarında yaşanan değişimden ötürü Hz. Harun yolda vefat ettiğini, Hz. Musa’nın ise Kudüs’ü göremediğini yazan Dilipak, şöyle devam etti:
“Dikkat buyurun, başlarında 2 peygamber vardı. Ve hepsi, kısa müddet evvel mazlumdular ve Allah onlara ikramda bulundu. Fakat güç ve servet sahip olmaya başlayınca, bir anda döndüler ve sonra, daha 2 ay evvel takdis edilerek mucizevi bir halde kurtulanlar, bıldırcın kebapları ve kudret helvası ile ödüllendirilenler, 1 hafta sonra Hz. Musa’nın Tur-u Sina’ya çıkmasından çabucak evvel fesat çıkarmaya başladılar. 40 gün sonra Tur-u Sina’dan döndüğünde, o 40 gün öncesine kadar, İlahları ile direkt konuşmak isteyen, kendine şükran sunmak için kendilerine görünmek istedikleri Rablerinin elçisinin lanetini hak ettiler.
Bu anlatılanlar bize tarihte yaşanmış bir olaydan kelam etmiyor yalnızca. Bugünümüze ve geleceğimize de ışık tutuyor. Diktatörler, darbeciler ve zalimlerin elinden kurtulduktan çabucak sonra, bilhassa de güç, servet ve iktidar sahibi olduktan sonra onların haline bir daha bakmak gerek. Dünün mağdurları, bugünün mağrurları olmasınlar! Haklı olmak insanlara haksızlık etme hakkı vermez.”
Yazının tamamını okumak için