Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, suça sürüklenen çocuklar nedeniyle toplumun da kendisini sorgulaması gerektiğini belirterek, “Çocuklarımız bizim geleceğimiz. Çocuklarımız bir suça bulaşmadan büyürlerse, kitapla, okul ile büyürlerse cezaevlerimizin hepsini kapatırız ve okul yaparız. Cezaevlerinde kimse kalmaz. Bu yüzden bir çocuğu bile kurtararak topluma ziyan vermekten, daha da değerlisi kendisini topluma faydalı hale getirmek; dünyaların en değerli sonucudur” diye konuştu.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Çocuk Adalet Merkezi iş birliği protokolü imza merasimine katıldı. Türkiye’de ikinci defa hayata geçirilecek olan Çocuk Adalet Merkezi (ÇAM) ile suça sürüklenen çocukların adliye binalarına girmeden süreçlerini bitirilmesi hedefleniyor. Ayrıyeten mahkemeler ve duruşma salonları çocuk dostu olacak biçimde tasarlanacak, hakim ve avukatlar duruşmalara cübbe giymeden katılacak. Projeyle çocukların adliyelerin yıpratıcı özelliğinden uzaklaştırılması ve yeniden suça sürüklenmiş çocukların topluma tekrar kazandırılması amaçlanıyor. Büyükşehir Belediyesi’nde gerçekleşen imza merasimine; Bakan Gül’ün yanı sıra Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Lideri Fatma Şahin, Bölge Adliye Mahkemesi Lideri Yusuf Kaya, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Başkan Kemal Sekücü, milletvekilleri ile ilçe belediye liderleri katıldı.
“Çocuğa değinen her proje bizi heyecanlandırıyor”
Merasimde konuşan Gül, çocuğa değen, temas eden her faaliyetin heyecan uyandırdığını belirterek, toplumsal ve hukuk devleti olmanın gereğinin çocuklara ehemmiyet vermekten geçtiğini söyledi. Çocukların ruhsal ve fiziki olarak başka insanlardan daha fazla etkilendiğini belirten Gül, bu bahiste daha fazla ihtimam gösterilmesi gerektiğini kaydederek, “Geleceğimiz için buradayız, bu bizi ziyadesiyle memnun ediyor. Bugün Çocuk Adalet Merkezi yapılanmasının birinci adımını burada başlatmış olacağız. Çocukların da hak ve hürriyetleri vazgeçilmez temel haklardandır ve devlete de anayasalarla yüklenen görevlerden bir adedidir. Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna açıklanan Yargı Islahatı Stratejik Dokümanı’nda de mağdur merkezli, onarıcı adalet çok kıymetli bir yer tutmuştur. Bayanlara ve çocuklara yönelik onarıcı adalet ve onların yanında yer alan bir adalet sistemi çok değerli bir biçimde yer almaktadır. Bu çerçevede bilhassa çocuk mahkemelerinin müstakil bir yerleşke içerisinde yapılması çok değerli. Duruşma salonlarının da çocuk merkezli formda hazırlanması değerli bir gayemiz ve bunları da gerçekleştirmiş olacağız. Çocuklara yönelik davaların öncelikli olarak ele alınması da temel gayelerimizden birisi. Bu hususta da her türlü eforumuzu tekrar ortaya koymuş durumdayız. Çocuk Adalet Merkezi de bu mevzuda yapılmış değerli çalışmalardan birisidir” dedi.
“Çocuk suça sürüklenmişse kendimizi sorgulamalıyız”
Bakan Gül, çocuğun bir cürüm işlediği taktirde toplumun her kesitinin kendisini sorgulaması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Çocuk şayet suça sürükleniyorsa toplum olarak evvel bizim kendimizi sorgulamamız gerekiyor. Bu çocuk nasıl kurtarılır, bir çocuk daha nasıl suça sürüklenmez, temel amacımız bu olmalı. Bu halde de yaklaştığımızda çocukların hata işlemeyi ömür biçimi haline getirmelerini önlemiş oluruz. Tekrar mağdur çocukların ikinci kere örselenmelerinin önüne geçilmesi de çok kıymetli. Mağdur olmuş bir çocuk hatanın faili ile yüz yüze geldiğinde bir daha o travmayı yaşayacak. Bunun da önlenmesi çok kıymetli bir çalışma. Burada çocuğa odaklanmak istiyoruz. Uzmanlar tarafından çocukların ilgi alanları tespit edilsin istiyoruz. Bu istikamette de önlemler alınsın istiyoruz. Çocuk dostu merkezlerde bu işler yapılsın istiyoruz. İsimli sürece temas eden çocuklar uzmanlarımızı, hakim ve savcılarımızı ve oradaki polislerimizi bir abi, abla üzere görsün istiyoruz. Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız liderliğinde hükümetimiz tarafından tekrar maksatlar gerçekleştirildi. Bugün bu proje ile suça sürüklenen çocuklar adliyeye değil, Çocuk Adalet Merkezi’ne gelecek. Burada kendisine çocuk mahkemeleri, çocuk yargıçları olacak. Çocuk savcıları burada olacak. Her türlü suça karışmış, elleri kelepçeli şahısların olduğu arbedelerin olduğu o adliye binalarındaki travmaları çocuklar yaşamayacak.”
“Çocuklar eğitimle büyürse cezaevine gerek kalmaz”
Gül, yapılacak olan projenin tüm dünyaya örnek olacak bir model olacağını söyledi. Çocukların kabahatten uzak ve eğitimle büyüdüğü vakit cezaevlerine gerek kalmayacağını da vurgulayan Gül, şöyle devam etti:
“Üniversitelerin ilgili uzmanlık alanları buralarda çalışma yapacak. Baroların ilgili kısımlarına de tekrar yer ayrılacak. Mahallî idareler başta olmak üzere başta istihdam ve meslek edindirme üzere buralarda birtakım yargı ile iş birliği yapılarak, çocukların hayatlarına entegre sağlanacak. Bizim bu tüm çalışmalarda adaletin kimse dışında kalmaması temel yaklaşımımızdır. Herkes adaletin merkezinde ve tam göbeğinde olduğu bir sistem için çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Zira adalet oksijen üzeredir. Varlığı hissedilmez; hayatın kendisi üzeredir. Lakin olmayınca eksikliğini hissettirir. Verilen cezadan fazla o hatanın hiç işlenmemesi toplumun ana beklentisidir. Bu merkezler bu isteğe hizmet edecektir. Şayet biri kabahat işlediyse o kişinin topluma kazandırılması çok kıymetlidir. Hele bu çocuk olduğunda; bir halde suça bulaşmışsa bu kabahati bir daha işlemesin, çocuk bilgisayarıyla, kitabıyla okuluna gitsin diye bu merkezler bizim için çok kıymetlidir. İsteriz ki, bizi asıl heyecanlandıran bu merkezin kapısından bir çocuk bile girmesin. Kimse suça sürüklenmesin. Lakin bu türlü bir sonuç de ortaya çıktıysa çocuk polisi ile belediyelerdeki uzmanlarla, bakanlığın uzmanları ile uzman gözü ile bu süreç yönetilsin ve çocuklarımız için inşallah çok iyi bir süreç olur.”
