Bir müddettir Türkiye’nin dört bir yanından arka arda büyük doğal afet haberleri alıyoruz. Hepimiz çok fazla üzülüyor ve doğal olarak yetkililerin ivedilikle bir şeyler yapmasını istiyoruz. Bu kademede atılan en değerli adım, bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi oldu. Pekala bir bölge afet bölgesi ilan edildiğinde ne oluyor?
Kaynak: Tospa Akademi
Son birkaç haftadır ülkece sahiden sıkıntı vakitlerden geçiyoruz…
Geçtiğimiz haftalarda hepimizin gündeminde sırf Türkiye’nin dört bir yanından gelen orman yangını haberleri bulunuyordu.
Birkaç gündür de Kastamonu’nun Azdavay, İnebolu, Bozkurt, Küre ve Pınarbaşı ilçelerinde meydana gelen sel felaketi hepimizi derinden üzdü.
Sadece Kastamonu değil; Sinop ile Bartın’da da sel ve su baskınları meydana geldi. Toplumsal medya sayesinde olayın ne kadar vahim boyutta olduğunu görebiliyoruz. Lakin orada beşerler maddi manevi büyük kayıplar yaşarken elimizden hiçbir şey gelmiyor. Tek yapabildiğimiz, bu bölgelerin afet bölgesi ilan edilmesi için toplumsal medyadan kampanyalar yürütmek, yetkililere seslenmek.
Pekala bir bölge afet bölgesi ilan edildiğinde ne oluyor?
Birinci olarak afet bölgesi ilan edilmesi için hangi kuralın olduğuna değinelim; bir bölgenin afet bölgesi ilan edilebilmesi için nüfusu 50 binden az olan yerlerde en az 50 binanın, nüfusu 10 binden az olan yerlerde ise en az 10 binanın yıkılması yahut ağır hasar alması gerekiyor.
Bir öteki şart ise o bölgede su, yol, elektrik, kanalizasyon üzere hizmetlerin kullanılamayacak durumda olması…
Son olarak bahsedebileceğimiz iki şart ise; ulaşımın epeyce kısıtlanması ve tarım eserlerinin en az 1/3’ü kadarının ziyan görmüş olması. Bu şartlar ortaya çıktığında bölge, afet bölgesi ilan edilebiliyor.
Afet bölgesi ilan edilen bölgelerdeki tüm maddi kayıplar devlet tarafından karşılanır.
Ayrıyeten her bina için başka ayrı hasar tespit raporu oluşturulur. Konutları ziyan görmüş yahut yıkılmış vatandaşlara ise devlet tarafından yeni bir mesken tahsis edilir.
Esnaflara bütün bankalarda faizsiz kredi imkanı verilir.
Kamuda misyon alan çalışanlara ise nizamlı olarak devlet tarafından avans, yolluk ve harcırah ödenir.
Bölgede yaşayan halkın ruhsal ve sosyolojik tedavisi için toplumsal hizmet uzmanları ve psikologlar misyon alır.
Devlet hastaneleri, özel hastaneler ve askeri hastanelerde fiyatsız hizmet verilir. Bir öbür deyişle, bütün sıhhat hizmetleri o bölgedeki herkese fiyatsız verilir.
Bölgedeki ordu birlikleri, kendilerinden istenen yardımları yapmakla mecburî tutulurlar.
Son olarak, bölgede bulunan yapılardaki hasarı tespit etmek için yetersiz kalınırsa bütün vilayetlerden teknik heyetler görevlendirilir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki, afet bölgesi ilan edilmesiyle doğal afetin travmasını yaşayan bölge halkının yükü bir nebze de olsa azaltılabilir.
Umarız dün Cumhurbaşkanı tarafından afet bölgesi ilan edilen bölgenin yaraları bir an evvel sarılır. Geçmiş olsun Türkiye!