Müellif Ahmet Ümit, 25’inci yılında tekrar basılan birinci romanı Sis ve Gece’nin devletin kutsallaştırılması fikrine ironik bir tenkit olduğunu söyledi. AKP’nin politik olarak bittiğini ve ülkeye de önemli ziyanlar verdiğini aktaran Ümit, “Bir gerçek var ki, siyasal İslam’dan demokrasi çıkmaz” dedi.
Ümit, BirGün gazetesinden Mustafa Kömüş’ün sorularını yanıtladı. Ümit şunları kaydetti:
-25’inci yılı nedeniyle Sis ve Gece yine basıldı. Kitabın girişinde yazım sürecine ait bilgi veriyorsunuz. Buna biraz değinir misiniz?
Sis ve Gece birinci romanım sayılır. Ondan evvel yazdığım bir şiir, bir masal, bir öykü ve bir novella kitabım vardı. O ana kadar tahminen de kendimi arıyordum. Polisiye yazmalı mıyım, yazmamalı mıyım diye düşünürken baktım ki sahiden polisiye yazıyorum ve bundan zevk alıyorum. O vakit dedim ki polisiye yazayım. Sis ve Gece’yi yazmaya başladım. Bir Ses Böler Geceyi ile Çıplak Ayaklıydı Gece’yi yazarken yüklü olarak kendimi anlattım. 12 Eylül öncesi politik harekete girmiş solcu bir genç, örgütün içerisinde yer alıyor. Diktatörlüğe karşı gayret veriyor ve onun diktatörlüğe karşı savaşını anlattım. Yeni romanımda bunu anlatmayayım diye düşündüm. Bir romancı olacaksam karşı tarafı, bir saklı polisi anlatayım dedim ve MİT casusunu anlatma kararı aldım. Tam o sırada da MİT’in içerisinde çatışmalar vardı. O devirde Mehmet Eymür’ün Tahlil kitabı çıktı. Eymür, MİT’teki en eski elemanlardandır. Oradan yola çıkarak bir MİT casusu yarattım. Tekrar o devirde yargısız infazlar vardı. Meskenler basılıyordu. Tüm bunları birleştirerek Sis ve Gece’yi yazdım. Karanlık, zorba, hukuksuz durumu ele alan bir kitap oldu.
-Eymür’ün son açıklamalarını takip etmişsinizdir. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kılıçdaroğlu yakın vakitte “Ülkede siyasi cinayetler başlayabilir” dedi. Akabinde Eymür de bunu reddetmeyen, bunların olabileceğine dair adeta dayanak veren bir konuşma yaptı. Siyasi iktidar gidiyor. Politik olarak bitti. Söyleyecek kelamları kalmadı. İktisat yerlerde sürünüyor. Ülke politik olarak bölünmüş durumda.
İktidar bir seçimde kaybederse ki o denli gözüküyor, nasıl bir hal alacak onu tartışmak lazım. İktisat müthiş, asıl problem iktisattır. Marksizm’de de böyledir. Demirel’in tabiriyle konuşursak da boş tencere iktidar kaybettirir. Her ağacın kurdu kendinden olur. Bu iktidarın çıkardığı yapılar bunlar. Sedat Peker’i de Mehmet Eymür’ü de o denli görmek lazım.
TIKLAYIN – Eski MİT yöneticisi Eymür: Öteki türlü konuşma imkânı yoksa azap olabilir, zira çok inatçı tipler var!
TIKLAYIN | Eski MİT yöneticisi Eymür: Devlet vazifelileri 18 kişiyi para için öldürdü; Çiller cinayetleri biliyordur, lakin Ağar kim bilir nasıl takdim ediyordur!
“12 Eylül öncesinde öldü diye bıraktı polisler beni”
-İşkenceden kolay bir şeymiş üzere bahsediyor. Siz o devirleri yaşamış biri olarak neler söylemek istersiniz?
12 Eylül öncesinde öldü diye bıraktı polisler beni. Adam gelip yarı baygındım, tüfeğin dipçiğiyle başıma, alnıma vurdu. Öldürmek için vuruyor. Solu düşman olarak görüyor. Bunun nedeni belirli, Amerika. Türkiye’de çok güçlü bir sol var. Devrimci Yol var, Türkiye Komünist Partisi var. Bu ikisi çok güçlü hareket. Bir yandan Kürt hareketi yeni yeni ortaya çıkıyor. Mitinglere bakınca yüz binler toplanıyor. Cinayetler tasarladılar. 1 Mayıs 1977 büyük bir örnekti. İhtilal olabileceğinden korktular. Ve sonra darbeyle solu biçtiler. Lakin bu iktidarın temeli olan siyasal İslam’a dokunamadılar. Tam bilakis imam hatipler açtılar. Bunu bizimkiler düşünmedi. Amerika düşündü. Devlet için diyor Eymür. Devlet kutsal zira Çiller, “Ölen de bizden öldüren de” demişti ya. Çiller aşağı üst bunlara yakındır yani.
-Bugünkü iktidarın yolunu açan 12 Eylül dediniz. AKP’nin vaatlerinden biri darbeyle hesaplaşmaktı. Yolunu açan bir darbeyle niçin hesaplaşsın?
Hesaplaşmadı aslında. Hakikaten siyasal İslamcılar da devrimciler üzere cumhuriyete birtakım tenkitler getiriyordu. Onlar bir biçimde iktidar oldular ve iktidar olunca bir dakika devleti korumamamız lazım. Şahsen Kenan Evren’in talebiyle imam hatipler açılmıştır. Atatürk’ün 100’üncü yaşı kutlanıyor. Bir yandan da imam hatip açılıyor. Akıl alacak iş değil. Hakikaten siyasal İslamcıların önünü açtılar. Liberal kısma muhafazakâr aydınız dedi. Bir kesim de buna inandı. Benim bildiğim bir gerçek var ki siyasal İslam’dan demokrasi çıkmaz. Gerçekten daha sonra iktidar olunca derhal devlet geleneği kullanılmaya başlandı. Hesaplaşmalar unutuldu.
