AKP Küme Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, “Parlamenter sisteme dönmek en büyük gericiliktir” görüşünü savundu.
Akbaşoğlu, TV100’de yayımlanan Pazar Siyaseti’nde gündemi kıymetlendirdi. Akbaşoğlu, “Erken seçim davetleri muhalefetin alışılmış hakkıdır. Lakin erken seçim olup olmayacağını TBMM belirler. Erken seçim davetlerine ait seçimin vaktinde yapılacağını açıklanmıştı. Muhalefet ve CHP 2023’e kadar dayanamıyor. Türkiye’de 15 Temmuz sonrası bir anayasa değişikliği yapıldı. 2017’de referandumla halkın onayına sunuldu. Muhalefetin Parlamenter Sistemi değiştirmesi için 360’ın üzerinde bir oy çoğunluğu elde etmiş olması ve bunu referanduma götürmesi gerekli.” dedi.
Akbaşoğlu şu sözleri kullandı:
“Muhalefette samimiyet ve güzel niyet yok”
“400 ve üzeri olduğu takdirde referanduma taşımadan anayasal olarak değişikliğe gitmek mümkün. Lakin burada muhalefet samimi değil, eskiyi güçlendirilmiş parlamenter sistemi ismi altında yutturmaya çalışıyorlar. Eski sisteme geri dönemk gericiliktir. ABD Lideri Joe Biden tarafsız, belediye liderleri tarafsız mıdır? İşleri güçleri karalamak, çarpıtmak. Kurgu, kumpas siyaseti, tüm işleri bu. Bugüne kadar 60 tane hükümet gelmiş, 80 yılda 6 bin kilometre bölünmüş yol yapılmış. 19 yılda bu iktidar periyodunda 30 bin kilometreye çıkmıştır.
Hukuk, iktisat ve siyasi alanda Parlamanter Sisteme dönmek en büyük gericiliktir. Türkiye Parlamanter Sistemle 3 rakamlı enflasyonları, koalisyonları gördü. Türkiye mahvoldu ve çıkmaz sokaklara girdi. 60 darbesi, 70 muhtırası ve 80 darbesi… 28 Şubat ile 12 Mart Muhtırası ve en son 15 Temmuz darbe teşebbüsü hepsi bu sistem içinde ceryan etmiştir.
Birileri bu sistemle, ben Başbakan olacağım diyor, birileri Cumhurbaşkanı… HDP’de değneğini göstererek birkaç Bakanlık da ben istiyorum diyor.”
Mayıs 2013 yılı çok kıymetli bir yıldır. O tarihte Türkiye, 23.5 milyon dolar borcunu IMF’ye ödemiştir. Tam bağımsız Türkiye doğrultusunda iktisat alanında bu vesayetten kurtulmuştur. Enflasyon ve faiz oranı çok düşüktü o yıllarda. Sonrasında ne oldu? Seyahat olayları patlak verdi. 2013 kırılma anıdır.
O tarihten sonra her türlü kumpas memleketler arası seviyede yapıldı. 17-25 Aralık olayları, 15 Temmuz darbe teşebbüsü… Artık de 2013’te gördüğümüz sinemanın tıpkı versiyonlarını yaşıyoruz.
2018’de dolar sebebi bilinmeyen bir halde yükseldi. Hatırlayalım, Trump ne demişti? Ekonomizini mahvedeceğim. Bu Türk iktisadına bir tehditti. 28 Şubatçılar, “Balans ayarını yaptık” kelamını ABD’de söylemişti. 15 Temmuz’la ortadaki kontağın altını çizmek lazım. Merhum Erbakan’ı CHP o devirlerde yalnız bırakmış ve arttan hançerlemiştir. Yargıya buyruklar yağdırıldı, meslek liselerinin önü tıkandı. Milletin bedelleriyle oynandı. Parıltı Serter’ler, Kemal Alamderdaroğlu üzere isimler başörtülü kızlarımızı okullara almadı.
“15 Aralık’a kadar minimum fiyat netleşecek”
Biz, iktisatta kurtuluş çabası veriyoruz. Yerli ve ulusal bir iktisat modelini benimsiyoruz. Minimum fiyatla ilgili bu mevzunun 15 Aralık’a kadar netleşeceğini söyleyebilirim. Muhalefet bu mevzuda yalnızca konuşuyor. CHP başkanı Kılıçdaroğlu, TÜİK’e hengame çıkarmak için gitmiştir. EYT ile ilgili ben özel bir basın toplantısı yaptım. Ocak ile birlikte 3600 Ek Gösterge Sorunu gündeme gelecek. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunu yakın vakitte Meclis’e sunacağız. Kontratlı öğretmenle takımlı öğretmen ayrımını kaldırıyoruz.
