AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Kaz Dağları’nda Kanadalı bir maden şirketi ve Türk ortağı tarafından başlatılan maden çalışmalarının yarattığı tepki ve Su ve Vicdan Nöbeti’ne yönelik iddialarda bulundu. Turan, bölgede kesilen ağaç sayısının 195 bin değil 13 bin olduğunu söylerken maden arama çalışmaları ve ağaçların kesilmesine tepki gösterenlere “2 yıldır ağaçlar kesilirken eylem yapılmadı, kesim bitince tepki verdiler” dedi. Turan, bölgede CHP üyesi iş insanları tarafından maden işletmeleri, kömür ve mermer ocakları çalıştırıldığını iddia etti.
Twitter üzerinden açıklamalarını yapan Bülent Turan, “Bugün şehrimize Kaz Dağları hassasiyeti için geldiğini iddia eden misafirlerimizin hiç birinin aklına, “2 yıldır ağaç kesilirken eylem yapmadık da kesim bittikten sonra eylem yapıyoruz, bugün eylem yapmanın ağaçlara faydası yok. Peki kime faydası var?” diye sormak gelmedi mi!?” sorusunu sordu.
Maden sahasının Kaz Dağları’nda değil bölgeye 40 km uzaklıkta olan Kirazlı Balaban Tepesi’nde olduğunu söyleyen Turan, ruhsatın verildiği tarihin AKP’nin kurulmasından önce olduğunu belirtti. Turan bölgede kesilen ağaç sayısının 13 bin olduğunu iddia eden Turan, şu ifadeleri kullandı:
“Kesilen ağaç sayısı asla 195 bin değil, 13 bin. Şimdiden 2 farklı noktada 14 bin yeni fidan dikildi.
Ayrıca madenin çıkarılmasından sonra tüm sahanın sözleşme gereği yeniden ağaçlandırılmasını tüm hemşehrilerimizle beraber yakından takip edeceğiz. Bununla birlikte konunun Atikhisar Barajı(şehir suyu) ile yakından uzaktan ilgisi yok.”
“Hem maden çıksın hem eylem yapalım nasıl bir mantık” diyen Turan, bölgede CHP üyesi iş insanlarına ait maden işletmeleri olduğunu “Bugün Çanakkale’mizde çoğu CHP üyesi işadamlarımızca 8 bölgede maden arama, 11 farklı bölgede kömür, 40’ın üzerinde ise mermer ocağı çalıştırılmakta. Yol, baraj, gölet, elektrik hattı gibi hemen hepsinde de benzer ağaç kesimi olmasına rağmen neden bir tepki gösterilmedi?” sorusunu sordu.
Turan’ın açıklamaları şöyle devam etti:
“Bir eksik varsa, daha iyisi mümkünse, uluslararası standartlara aykırıysa tabi müdahale edilmelidir. Ancak bu eylemler, şehrimizin ve ülkemizin huzurunu, kalkınmasını etkilememelidir. Bugün çok talihsiz konuşmalara, ithamlara şahitlik edildi. Unutmuyoruzki; “Üslubun kimliğindir” Ayrıca geçimini bu sektörden sağlayan 100binlerce vatandaşımızın emeğine yazık. Tüm maden firmalarının endişeye sevkedilmesinin kime ne faydası var. Türkiyemiz hukuka, uluslararası standartlara bağlı olarak yeni atılımlar, kalkınma hamleleri ve reformlarla büyümeye devam etmeli. Son olarak keşke firma ve diğer ilgililer süreci daha iyi yönetebilseydi.Şehrin dinamiklerini,tüm partileri, STK’ları, muhtarları alanda misafir ederek bilgi verse, bu adımın bir ülke kazanımı olduğunu izah edebilse,kimsenin aklında bir soru işareti bırakmamayı başarabilselerdi.”