Elazığ’da 24 Ocak 2020 tarihinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki zelzelede ağır hasarlı binaların yıkım işleri Elazığ vilayet Özel Yönetimi tarafından ihale edilerek yapılması gerekirken kentte birtakım binaların yıkım işlerinin komite karşılığında yıkım firmalarına ihalesiz bir biçimde verildiği argüman edildi. Tezlere ait konuşan AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ, ”Sizin dediğiniz üzere şayet burada paralar dönüyorsa ve bu yıkımlardan birileri komite alıyorlarsa bu bir rezalettir” dedi.
Sivrice merkezli Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki zelzelede 5 bina yıkılmış binlerce bina ise hasar almıştı. Sarsıntı sonrasında hasar alan binaların yıkımlarıyla ilgili skandal bir olay argüman edildi. Elazığ Vilayet Özel Yönetimi tarafından ihale yoluyla yapılan yıkım işlerinin komite karşılığında yıkım firmalarına verildiği sav edildi.
“Bu işin bu kadar uzaması bürokratik hantallıktır”
Sözcü’den Cihan Demirdaş’ın haberine nazaran, sarsıntıdan 1 buçuk yıl geçmesine karşın yıkım çalışmalarının hala bitirilememiş olmasının yanlış olduğunu belirten AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ, “Bu işin bu kadar uzaması bürokratik hantallıktır” diye konuştu.
Savcılık yıkımlarla ilgili harekete geçti
Elazığ sarsıntısı sonrasında merkeze bağlı Harput Mahallesi’nde bulunan “Sevgi Konutları Uyum Merkezi” binasının ağır hasarlı olduğu münasebeti Elazığ Aile ve Toplumsal Siyasetler Vilayet Müdürlüğünce yıkım programına alındı. Yıkım programına alınması rastgele bir kurumun haberi olmadan iş makinalarıyla birlikte yıkım yapmak maksadıyla kurum alanına binanın çatı, kapı, pencere, kalorifer petekleri ve başka gereçleri söküldü. Kamu binasında söküm yapılması esnasında öteki bir yıkım firması tarafından mevzuata ters bir halde binanın yıkım çalışmasına başlandığı gerekçesiyle, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığına kabahat duyurusunda bulundu.
Yıkımın rastgele bir ihale ya da bir kamu kurumu tarafından verilen resmi bir evraka dayanmadan yapıldığını tespit eden savcılığın, yıkımı durdurduğu ve ilgililer hakkında soruşturma açtığı öğrenildi.
“Bu yıkımlardan komite alınıyorsa bu bir rezalettir”
Kentte hasarlı binaların ihalesiz bir formda yıkımlarının yapıldığı tezlerine ait konuşan AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ şu tabirleri kullandı:
“Ben bu yıkımla ilgili dedikoduları kısmen takip ediyorum. Biri telefon açıp diyor ki, ‘şu yerleri almışlar jandarma yıkımı gidip durdurmuş’ Bu ne keşmekeşlik bu ne cürettir? Bina yıkım işlerini veren bir merci var bu da vilayet Özel Yönetimi yahut belediyedir lakin yüklü olarak vilayet özel yönetimidir. Bu yıkımları veren beşerler bunu zapturap altına alması lazım bu türlü keşmekeşlik olmaz. Sizin dediğiniz üzere şayet burada paralar dönüyorsa ve bu yıkımlardan birileri kurul alıyorlarsa başka rezalettir. Ve bu söylediğiniz savlar ise yenilir yutulur bir şey değildir. Bu işleri kim yapıyorsa ve sorumluları kimse savcılık gereken yapmalı. Resmi olarak verilmeyen bir yıkım işini ise beşerler başına nazaran gidip yıkamazlar bu da farklı bir rezalettir. Yıkım işlerinin bu vakte kadar beklemesi yanlış. Neredeyse sarsıntının ikinci yılı geliyor yıkımlarla ilgili olarak köyler dahil şikayetler var. Bu yıkımların hızlı bir biçimde bir komite marifetiyle ve ranta açık yerlerin ihaleyle verilmesi lazım” diye konuştu.
“Bu kadar bu işin uzatması bürokratik hantallıktır”
“Sizin de sorunuzda ve tabirinizde yer bulan ‘Elazığ’daki yıkımların ihalesiz verilmesi ve kurul alınması’ savlarını kabullenmek mümkün değil. Bu hususta benim fikir yürütmemde gerçek olmaz. Ancak elinde kaydı olan evrakı olan kişi de hukuken gereğini yapsın. İşin hacmine nazaran 2’şer 3’er apartman paketler halinde Elazığ’da iş yapan müteahhitlere ihaleyle verilmesi gerekir bu işi tekelleştirmek son derece yanlış. Elazığ bir sarsıntı geçirmiş bu mühlet içerisinde bugüne kadar bir biçimde yıkılmamış bekletilmişse bir an evvel bir komite marifetiyle Elazığ’da iş yapan elindeki makine duruma nazaran herkese tarza uygun ihaleyle vermek lazım. 1 yıldır yıkılması gereken ve yapılması gereken yerler aşağı üst muhakkak. Bu süreçten sonra hızlı bir biçimde bu işler ihaleyle verip bu yıkım işlerini bitirmek lazım. Bu kadar bu işin uzatması bürokratik hantallıktır. Yönetimciler bu bahiste biraz mert davranıp modül parça ihaleye çıkarsalardı ve örneğin tıpkı anda 50 yıkım ihalesi çıkarsalardı bu ihaleleri 50 firma alırdı ve bu sıkıntıda çözülmüş olurdu. Bugüne kadar bekletilmesi bana nazaran yanlış ve bundan sonra daha hızlı bir formda bu işin bir komite hüneri ve geniş çaplı bir ihale zinciriyle süreç tamamlanmalı”
