Ayşe Sayın-Ankara
Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AKP) ayrıldıktan sonra yeni parti kuruluşu için çalışmalara hız veren Ali Babacan’ın partisinin kuruluş tarihini büyük oranda netleştirdiği, yakın bir süre içinde de uzun bir aradan sonra ilk kez kamuoyu önüne çıkarak, kuracağı partinin hedeflerini ve temel ilkelerini açıklamaya hazırlandığı ifade edildi.
Babacan’ın ekibinde yer alan bir siyasi, partinin kuruluşu için, “Kasım sonu, Aralık başı gibi, yani 2019 bitmeden bu işin ete kemiğe bürünmesi, partinin tüzel kişilik kazandırılması isteniyor” bilgisini verdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “ne yapacaksan burada yap” çağrısına karşın, AKP’den istifa eden Ali Babacan ve çoğu geçmişte AKP içinde önemli görevler almış isimlerden oluşan ekibinin, yeni parti kurma girişimleri eski partileri AKP ve özellikle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından da dikkatle izleniyor.
İktidar partisi kanadında, Babacan hareketinin yüzde 1-2 oy alsa bile “AKP’ye kaybettiren” rolü üstleneceği değerlendirmesi yapılıyor. İşte bu nedenle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık eski yol arkadaşlarını “ihanet” içinde olmakla suçladığı biliniyor.
Erdoğan Temmuz ayı sonunda yaptığı bir konuşmada “Millet parti kuruyormuş, şunu yapıyormuş, bunu yapıyormuş. Bunlara takmayın. Bu tür ihanetlerin içinde olanlar bedelini ağır öder” demişti.
Peki yeni parti oluşumu konusunda hangi aşamaya gelindi, AKP’den gelen “ihanet” eleştirilerine ne diyorlar?
‘Önce insan kaynakları oluşturuluyor’
Babacan’la birlikte yeni parti oluşumu içinde yer alan bir siyasetçi BBC Türkçe’ye yeni parti oluşumunda gelinen aşamayı anlattı.
Geçmişte AKP içinde de önemli görev alan siyasetçi, şu anda “insan kaynağı” oluşturma aşamasında olduğunu söyledi. Verdiği bilgiye göre sadece eski AKP’liler değil, çok farklı kesimlerden, alanlarında uzman isimlerle görüşmeler yürütülüyor.
Kamuoyuna yansıyan eski AKP’li bakanlar ve parti yöneticileri dışında, yeni oluşumda yer alacak isimler saklı tutuluyor.
Bir sonraki aşama olarak “politika setlerinin oluşturulması” hedefleniyor ve Babacan mümkün olan en geniş kesimin katkısıyla parti politikalarını oluşturmayı planlıyor.
Parti kadrolarında yer alacak ekibe “kurucu güç” pozisyonu verilerek aidiyet duygusunun hissettirilmesin amaçlandığını anlatan kaynak, “Hazır yemeğe oturmak ayrı, ‘gel birlikte pişirip yemeği yiyelim’ demek ayrıdır. Politika oluşturulması, harcın karışılmasında insanların aidiyet duygusu açısından önemlidir” diyor.
‘2019 bitmeden…’
Partinin kuruluşu için kesin tarih verilmese de “Kasım sonu, Aralık başı” itibariyle partinin kuruluş dilekçesinin İçişleri Bakanlığı’na verilmesi planlanıyor.
Şu anda hemen bir erken seçim olasılığı görülmediği için partinin kuruluşunun “aceleye getirilmemesi” kararlaştırılmış
“Kasım sonu, Aralık başı gibi, yani 2019 bitmeden bu iş ete kemiğe bürünsün, bir tüzel kişilik kazansın isteniyor” diyen siyasetçi henüz parti isminin, dolayısıyla ambleminin netleşmediğini söylüyor ve “önerilere açığız” diye espri yaparken, önerilerin değerlendirildiğini belirtmekle yetiniyor.
Yeni parti için genel merkez binası tutulması için de harekete geçilmiş ve hatta bir kaç seçenek değerlendirme gündemine alınmış ama bu konu da yine “kamuoyuna duyurulmayan, sır gibi saklananlar” kategorisinde tutuluyor.
‘Kendimizi politik kalıplarla sınırlamak istemiyoruz’
Babacan ve arkadaşları, kendilerini siyasetin hangi yelpazesinde konumlandırmayı hedefliyor, en çok hangi kesimlerden ilgi görüyorlar?
“En çok kafa yorulan işin” yelpaze meselesi olduğunu anlatan siyasetçi bu soruya şu yanıtı veriyor:
“Kendimizi herhangi bir siyasi kalıpla sınırlamak istemiyoruz. Türkiye’ye baktığınız zaman, sosyal hatlar gerilmiş, içeride ekonomik sorunlar var, iç politikada sorunları, dış politika sorunları var, toplumsal barış konusunda endişeler var, bütün bu endişe ve sorunları çözecek politika söylemine yapılanmaya ihtiyaç var.
“Bunu Türkiye’yi kuşatıcı kucaklayıcı bir kadro ve bu kadronun oluşturacağı çözüm politikaları diye tanımlamak daha doğru. Şu anda ANAP’ın 4 eğilimi Türkiye’yi kucaklamaya yetmez, keza 2002 AK Partisi de. Çünkü o günden bugüne Türkiye’de ve dünyada çok şey değişti. İsimlendirmelerle kafa yormayacağız.
“Bu sorunları çözecek kadro var ve kadroların üreteceği politikalara kafa yoruyoruz.”
Seçmen profili: Genç, eğitimli, şehirli
Yeni parti kuruluşu için doğrudan sahada henüz ölçüm yapılmasa da çeşitli kamuoyu araştırmalarıyla, seçmen profili çıkarılmaya çalışılıyor.
Gelen ilk veriler, yeni partiye en büyük ilginin “genç, eğitimli, kentli” kesimler olduğunu ortaya koymuş.
CHP ve İYİ Parti tabanının da büyük ölçüde “eğitimli ve kentli” olduğu biliniyor.
Ancak Babacan ekibi, “AKP içindeki, eğitimli, kentli” seçmenin kendi partilerine kayacağını hesaplıyor.
En büyük ümitleri ise gençler:
“Her yıl sisteme 2 milyonun üzerinde genç giriyor ve onlar iktidar partisine oy vermiyor. O nedenle AK Parti’nin geleceği sıkıntılı.”
Partinin oturacağı seçmen kitlesi dışında, alacağı oy oranı da önemli. Ancak şu anda bu konuda somut bir çalışma yapılmadığı için net bir oy oranı ifade edilmiyor.
‘Lider değil, kadro hareketi‘
Babacan hareketi, daha çok 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile anıldı. Gül’ün yeni parti oluşumu içinde yer almamakla birlikte, destek verdiği biliniyor.
Ancak Babacan’ın “karizmatik bir lider olamayacağı, bu nedenle Gül’ün gölgesinde kalacağı” yorumları da sık sık yapılıyor. Babacan ekibi, bu eleştirilere şu yanıtı veriyor:
“Zaten biz, bu bir lider hareketi değil, kadro hareketi diye yola çıkıyoruz. Bu bir avantajdır.
“İkinci dünya savaşı karizmatik liderlerin kaprislerinin yol açtığı yol açtığı bir faciadır. Onun için ortak akıl ve kadro hareketi olarak ortaya çıkıyoruz.”
AKP’den ayrılma ve yeni parti oluşum kararının temel nedeni olarak “Erdoğan partisi” haline dönüşmesi, “ortak akıl, şeffaf yönetim, öngörülebilir siyaset” anlayışından, yani “makulden uzaklaşılması” gösteriliyor:
“AK Parti hareket olarak çıkarken ihtiyaç duyduğu kadroları temin etmek için arazide ciddi bir araştırma yaptı, kendisini en iyi temsil edeceğini düşündüğü aktörleri bulabilmek için. Kimse kara kaşı kara gözü için taltif edilmemiştir.
Nihayetinde AK Parti bir takım, kadro hareketiydi ve bu kadro başarılı oldu, 8-10 sene güzel işler yapıldı. Ama bu terkip bozuldu, ekip dağıtıldı, o tarihten sonraki halimiz de ortada…”
‘Hamaset ve dini duyguları sömürme olmayacak’
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile neden birlikte hareket edilmediği ise “siyaset yapma anlayışlarındaki farklılık” olarak gösteriliyor.
Bu konuda Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde Abdullah Gül ile aralarındaki görüş ayrılığının etkili olduğu yorumları yapılsa da, ilk başlarda Babacan ve Davutoğlu’nun bir araya geldiğine dikkat çekiliyor.
“Siyaset yapma anlayışındaki farklılıkların” ne olduğu konusuna girmemeye özen gösteren, “Lider değil, kadro hareketi olduklarına” bir kez daha vurgu yapan kaynak, ” Tarz olarak baştan şunu reddettik: Hamaset yok, dini duyguları siyasette kullanmak yok. Bunu tercih etseydik, zaten bu oluşum için yola çıkmazdık” demekle yetindi.
‘Fazilet de yenilikçileri ihanetle suçlamıştı’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, partisinden ayrılıp yeni parti oluşumu için harekete geçenleri “ihanetle” suçlamasına Babacan ve ekibi nasıl yanıt veriyor? Bu konuda 2002’de, AKP’nin kuruluş süreci örnek gösterilerek yanıt veriliyor:
“Fazilet Partisi’nde Abdullah Gül’ün Recai Kutan’a karşı aday olduğu süreçte yenilikçiler bize ‘Ortak akılla, öngörülebilir, şeffaf siyaset yapacağız’ demişti ve bu bize çok sıcak akılcı gelmiş, o sözlere inanmıştık.
“O zaman Fazilet genel merkezi, sonradan AK Partiyi kuran yenilikçilere, ‘hain’ demişti. AK Partili arkadaşlara, yıllar önce verdiğiniz bu sözlere inandık, sözünüzde durun, ortak akılı egemen kılın, öngörülebilir, şeffaf olun’ diyoruz. Bize verdiğiniz sözü tutun dediğimiz için bu sefer AK Partililer bize hain diyor.”
Transfer girişimi yok
Babacan ekibinin, başta AKP içindeki “rahatsız” isimler olmak üzere parlamentodaki partilerde “milletvekili transferi” ile grup kuracağı yorumları da sıkça yapıldı.
Ancak Babacan ekibi, böyle bir niyetlerinin olmadığını “Parlamentoda bir aidiyet bağı olan hiçbir milletvekili ile temas etmedik ama kendileri temas etmek isteyen kişilerle de nezaket çerçevesinde görüşüyoruz. Mevcut milletvekilleri ile görüşelim transfer edelim gibi bir çalışmamız yok” sözleriyle ifade ediyorlar.
Aralarında eski bakanlar Beşir Atalay, Sadullah Ergin, Nihat Ergün, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın da bulunduğu birçok ismin partinin çekirdek kadrosunda yer alması bekleniyor.
Başta Babacan olmak üzere, siyasette belli noktalara gelmiş, halen de kariyer şansı olan birçok ismin yeni, “risk” alarak yeni bir siyasi oluşuma yönelmeleri, “fedakarlık” olarak değerlendiriliyor ve fedakarlık yapan isimler arasında eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de sayılıyor.
Babacan Twitter’ı aktifleştirecek, kamuoyu önüne çıkacak
Şimdiye kadar iki basın açıklaması dışında kamuoyu önüne çıkmayan Ali Babacan’ın bundan sonra daha “görünür” olması kararlaştırılmış.
Bu kapsamda Twitter hesabını son olarak 20 Haziran 2015’te kullanan Babacan’ın yakın zamanda hesabını aktifleştirilmesi ve parti çalışmaları ve açıklamalarıyla ilgili mesajlarını buradan paylaşması düşünülüyor.
Babacan’ın 10-15 gün içinde ise yeni partinin kuruluş ve ilkeleri konusunda bilgi vermek üzere kamuoyu önüne çıkarak açıklama yapması planlanıyor. Ancak yakın çevresi, bunun hangi yöntemle olacağı konusunda ise bilgi paylaşmamayı tercih ediyor.
- Erdoğan-Babacan görüşmesinde neler konuşuldu?
- Ali Babacan: Çalışmaları başlatmış bulunmaktayız
- Ali Babacan’ın danışmanı Reuters’a konuştu: Gül’le birlikte yeni partiyi büyük ihtimalle sonbaharda kuracak
- Erdoğan’dan Ali Babacan’a: Bu ümmeti parçalamaya hakkınız yok
- Gül ve Babacan’a göre ‘asıl beka sorunu yetkilerin tek elde toplanması’
- Akşener’den Babacan ve Davutoğlu’nun yeni parti girişimlerine ilk yorum: İyi olacağına inanıyorum
- Türkiye siyasetinde 2019 senaryoları
- AKP’de nasıl bir değişim isteniyor?: ‘Babacan ve Davutoğlu hareketlerini ciddiye almak gerekir’
- AKP kulislerinde Erdoğan’ın değişim hamleleri ile ilgili ne konuşuluyor?