Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gündelik tartışmaların içine çekilmesi, son derece yanlıştır, son derece üzücüdür. Din ve diyanet mevzularında yazan, konuşan ve paylaşım yapan herkesin bu bahiste çok daha hassas olması gerekmektedir. Palavra yanlış bilgilerle bu güzide kurumu ve onun mensuplarını karalamak, prestij suikastı yapmak, bir tenkit değildir” dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nca, Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonunda ’40’ıncı Vilayet Müftüleri İstişare Toplantısı’ gerçekleştirildi. Toplantının açılışına Erbaş’ın yanında Ankara Valisi Vasip Şahin de katıldı.
“Çocuklarımıza üniversal kıymetlerimizi öğretiyoruz, rahatsız oluyorlar”
Erbaş, çocuklara kozmik kıymetleri öğrettiklerini lakin birtakım kimselerin bundan rahatsız olduğuna işaret ederek “Vakit zaman medyada, hizmetlerimizi anlamakta zorlanan, hatta çocuklarımızın ve gençlerimizin mescitlere gelmesini, etkinliklerimize katılmasını hazmedemeyen kimselerin varlığına da ne yazık ki şahit oluyoruz. Güzellikten, kime ziyan gelir. Çocuklarımıza üniversal bedelleri öğretiyoruz.
İzcilik etkinliğindeki gençlerimizle buluşuyoruz, rahatsız oluyorlar. Gençlerimiz istismarcı yapıların tuzaklarına düşmesin, dinimizi, medeniyetimizi tanısın diye çalışıyoruz, rahatsız oluyorlar. Hatta birlik-beraberlik ve kardeşlikten bahsediyoruz, tekrar rahatsız oluyorlar. Ayet ve hadisin farkını bilmeyecek kadar bahsin uzağındalar; ancak dini mevzuları kritik ediyorlar.
Bütün bunları üzülerek ve acıyarak takip ediyoruz. Bilinmelidir ki bir sorun varsa o da kuşaklarımızın inancından, medeniyetinden, geleneğinden, kıymetlerinden uzak kalmasıdır. Bu sorunu ortadan kaldırmak için uğraş etmeliyiz. Bu türlü bir jenerasyon, zorluklarla nasıl gayret edecektir. İnsanlık serüveninde kendi yolunu nasıl bulacaktır. Dahası istismarcı yapılar karşısında kendisini nasıl koruyacaktır?” tabirlerini kullandı.
Tenkitleri “itibar suikasti” olarak kıymetlendirdi
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gündelik tartışmaların içine çekilmesinin son derece yanlış olduğunu tabir ederek, “Diyanet İşleri Başkanlığımız, toplumu din konusunda aydınlatmak göreviyle kurulmuş anayasal bir teşkilattır. İslam’ın unsurlarını anlatmak bizim anayasal sorumluluğumuzdur. Bu alanda her türlü farklı görüş ve fikrin üzerinde kuşatıcı bir yaklaşımla çalışmak en temel hassasiyetimizdir.
Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gündelik tartışmaların içine çekilmesi, son derece yanlıştır, son derece üzücüdür. Din ve diyanet mevzularında yazan, konuşan ve paylaşım yapan herkesin bu mevzuda çok daha hassas olması gerekmektedir. Elbette bizler eleştiriyi daha yeterli işler yapmak ismine bir imkan olarak kabul ediyoruz. Fakat palavra yanlış bilgilerle bu güzide kurumu ve onun mensuplarını karalamak, prestij suikastı yapmak, bir tenkit değildir. Bunu bir tenkit olarak kabul etmek güç” diye konuştu.
