Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) yerinde çıkan yangının şüphelisi hakkında ‘kasten orman yakmak’ kabahatinden 10 yıldan az olmamak üzere mahpus istemiyle iddianame düzenlendi.
Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği toprağında çıkan yangınla ilgili gözaltına alınan kişi için istenen ceza muhakkak oldu.
1937’de Mustafa Kemal Atatürk tarafından Hazine’ye bağışlanan, Çankaya ilçesindeki Dumlupınar Bulvarı’nda bulunan Atatürk Orman Çiftliği yerinde 25 Temmuz’da yangın çıkmıştı.
Alevler, karadan ve havadan yapılan müdahale ile yaklaşık 2 saat süren çalışma sonucu söndürüldü. Yangında yaklaşık 5 hektar alan ziyan gördü.
Hastanede nezaret altında
Yangın başladığı sırada bölgede bulanan ve akli istikrarının yerinde olmadığı öne sürülen kuşkulu, polis tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki süreçlerinin akabinde soruşturmayı yürüten savcılığa söz veren zanlı, sorulan sorulara ilgisiz yanıtlar verdi.
Bunun üzerine Ankara Kent Hastanesi Psikiyatri Kısmı’na sevk edilen kuşkulu hakkında, akli istikrarının yerinde olup olmadığının tespiti için nezaret altında tutulması gerektiği istikametinde rapor verildi.
Savcılık da şüphelinin rapor doğrultusunda tam güvenlikli hastaneye sevkini talep etti. Kuşkulu, Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı ile Eskişehir Kent Hastanesi Yüksek Güvenlikli İsimli Psikiyatri Ünitesi’ne sevk edildi.
10 yıl mahpus istemi
Olayla ilgili soruşturmayı tamamlayan savcılık kuşkulu hakkında 6831 sayılı ‘Orman Kanunu’nun ilgili hususu mucibince iddianame düzenledi.
İddianamede, şüphelinin yangınla ilgili sorulan sorulara ilgisiz yanıtlar verdiği; lakin görgü şahidinin, şüpheliyi elinde yanan odun kesimiyle yarı çıplak alevlerin yükseldiği alanda gördüğünü daha sonra yangının süratle yükseldiğini söylediği aktarıldı. Yine zanlının yakalandığında, polis memurunun ‘Yangını sen mi çıkarttın?’ sorusuna, cebinden çıkardığı çakmağı göstererek, yanıt verdiğinin tutanaklarda yer aldığı belirtildi.
İddianamede, şüphelinin terör örgütleriyle irtibatının tespit edilemediği; lakin elde edilen kanıtlar ışığında ‘kasten orman yakmak’ cürmünden 10 yıldan az olmamak üzere mahpusla cezalandırılması talep edildi. İddianame, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.