Bülent Arınç, katıldığı bir programda “FETÖ binlerce insanın beynini nasıl yıkadı?” sorusuna, “Bunların karanlık yüzlerini maalesef çoğumuz göremedik. Masum değiliz hiçbirimiz” diye yanıt verdi.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, Haber Global'da 'Jülide Ateş'le 40' programına konuk oldu.
Kurulan yeni partilerin başarılı olmayacağını düşünen Arınç, “Çünkü AK Parti'den ayrıldılar. Tek başlarına yüzde 10'u aşmaları hayal. Ama ittifakların içinde yer alırlarsa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sıkıntı çıkabilir” ifadelerini kullandı.
“İmamoğlu, büyük fark yaparak ikinci seçimde kazandı. Biz geç kaldık. Bunu itiraf etmemiz lazım”
CHP'nin İstanbul özelinde yerel seçimlerdeki başarısını da yorumlayan Arınç, “İstanbul'u büyük fark yaparak ikinci seçimde kazandı. Bunu görmemek için deli olmak lazım. Biz geç kaldık. Bunu itiraf etmemiz lazım. Bu ayrı bir şey. Ekrem İmamoğlu'nun seçimi kazanması kendi stratejisi ve Kılıçdaroğlu'nun tutumuna bağlı. Bu strateji Türkiye'nin her yerinde netice verebilir. PKK desteği değil, HDP seçmeninin desteğiyle kazandığı dört dörtlük. Burada bir hata yapılmış olabilir. HDP seçmeniyle PKK'yi aynı kefeye koymak büyük bir yanlıştır. İstanbul'daki kürt seçmen veya HDP seçmeni tercihini ondan yana kullandı” dedi.
“Benim söylediğim sözleri Binali Yıldırım da söyledi, Sayın Recep Tayyip Erdoğan da söyledi”
Jülide Ateşin soruları ve Bülent Arınç'ın açıklamaları şöyle:
FETÖ'cü müsünüz?
“Bu bana yapılan en büyük iftira olur. Bu sözün arkasından başkalarına da sormanız gerekir. Türkçe olimpiyatlarının hepsine katıldım. Meclis Başkanıyken ödül de koydum. Çünkü Türkçe'nin konuşulması, Türkçe'nin uluslararası bir dil haline gelmesi, İstiklal Marşı'nın okunması bizi etkiliyordu. Bunların okullarına da gittim. O okullarda da Türkiye aleyhine hiçbir faaliyet sezinlemedim. Benim söylediğim sözleri Binali Yıldırım da söyledi, Sayın Recep Tayyip Erdoğan da söyledi. Çünkü biz inanıyoruz. Biz zahire göre hareket ederiz. Zahire göre derken dış görünüşüne bakarız. Kimsenin kalbini yarıp da bakmadık. Hiçbir istihbarat raporunun, hiçbir emniyetin, askeriyenin istihbaratlarında bunlar 15 Temmuz gibi bir kalkışma yapabilirler diye bir notun gelmediği MGK toplantılarına katılmış biri olarak söylüyorum. Eğer bizi aldatmışlarsa, bizi yanıltmışlarsa bu suç bizim değil. Biz bu faaliyetleri sezseydik kafalarını ezerdik. Ama 15 Temmuz'da bir facia yaşadık. Bu facianın yaşanabilir olduğunu kimse önceden söylemedi. Evet emniyetteki, asker içindeki bir yapılanmadan zaman zaman bahsedildi ama böylesine bir 15 Temmuz hain kalkışmasını kimse söylemedi. O yüzden kendimi bu noktada bir suçlu olarak görmüyorum. Hele hele FETÖ'cü olarak görmüyorum.
“Ben onun kolunu kestim o benim sakalımı tıraş etti”
'Melih Gökçek'le aranızdaki husumetin nedeni nedir?'
“Ben tekrar dönmeyeceğim bunlara. O benim hakkımda 30'a yakın tweet attı. Yalan yanlış şeyler söyledi. O gün bakanlar kurulu vardı. Ben Sayın Davutoğlu ve bakanlardan, bu adamı çağırıp “sen ne yapıyorsun? Bir başbakan yardımcısının istifasını isteyecek bir insan mısın? Kendine gel” demesini beklerdim. Onlardan böyle bir şey gelmeyince. Ciddi bir iş yapmak lazım dedim ve o konuşmayı yaptım. O konuşmaları tekrarlayacak değilim.Onun iftiraları nedeniyle damadım, kızım ve torunlarımı perişan etti. Ben onun kolunu kestim o benim sakalımı tıraş etti. Sakal daha gür çıktı ama kol yerine gelmiyor.