İstanbul'da asliye ceza mahkemesinde görülen bir davanın duruşmasında ayağa kalkmadan savunma yapan bir avukat hakkında mahkeme, 'avukatlık görevini yerine getirmediği' gerekçesiyle duruşmalara alınmamasına karar verdi. Üst mahkeme, karara itiraz eden avukatı haklı buldu ve asliye ceza mahkemesinin verdiği kararı kaldırdı. Asliye ceza mahkemesi ise üst mahkeme olan ağır ceza mahkemesi hakkında suç duyurusunda bulundu.
Olay İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 10 Ekim’deki duruşmada yaşandı.
Sözcü'den Ümit Türk'ün haberine göre, 40 yıllık avukat Ali Rıza Dizdar, bir sanığın avukatlığını yaptığı davada ayağa kalkmadan konuşunca mahkeme hakimi tarafından uyarıldı. Hakime, hüküm dışındaki kararlarda ayağa kalkma zorunluluğunun olmadığını söyleyen avukat Dizdar, savunmasını oturarak yapmaya devam etti. Bu durum üzerine mahkeme hakimi, avukatın kendisine hakaret ettiği ve avukatlık görevini yerine getirmediği gerekçesiyle, avukatın duruşmalara alınmamasına karar verdi.
Üst mahkeme kararı kaldırdı
Avukat Dizdar mahkemenin verdiği bu karara üst mahkemede itiraz etti. İtirazını değerlendiren İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi (üst mahkeme), ‘Hüküm dışındaki kararlarda ayağa kalkma zorunluluğunun olmadığını’ belirterek asliye ceza mahkemesinin verdiği kararı kaldırdı.
Alt mahkeme HSK'ya şikayette bulundu
Bu duruma tepki gösteren asliye ceza mahkemesi, avukat lehine verdiği karardan dolayı ağır ceza mahkemesini Hakimler ve Savcılar Kurulu’na şikayet etti.
Dilekçede, ağır ceza mahkemesi heyeti, mevzuatı yeterince takip etmeden ve dosyayı okumadan karar vermekle suçlandı.
“Dosya okunmadan karar vermenin affedilir yanı yok”
Dilekçede, hakimlerin bütün mevzuatı bilmelerinin beklenmediği, ancak dosyayı okumadan karar vermenin ‘affedilir yanının bulunmadığı’ belirtilerek şöyle denildi:
“Zira dosya okunarak karar verilmiş olsaydı 7 Şubat tarihli celsede Yargıtay içtihadının mahkeme zaptına yazıldığı, içtihad gereği ayağa kalkmaları gerektiği mahkememizce avukata hatırlatıldığında, avukatın, ‘Biz o kararı yırttık artık’ diyecek kadar pervazsız ve hukuk tanımaz bir tavır içinde olduğu ve yok dedikleri hükmün var olduğunu anlamış olacakları, dosya okunmadan karar vermenin affedilir tarafının bulunmadığı, bu sebeple de daha büyük ve vahim olaylara sebebiyet veren bu garabet kararın alınmış olduğu anlaşılmıştır.”
“Yargı krizinin en önemli sorunlarından birisi savunmanın kısıtlanması”
Avukat üzerinden iki mahkemenin karşı karşıya gelmesini değerlendiren İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Yaşanmakta olan yargı krizinin en önemli sorunlarından birisi de, savunmanın kısıtlanmasıdır. Avukatın yargılamadaki rolünü, yargının diğer sujelerine anlatmakta güçlük çekersek, geleceğe dair umut besleyemeyiz. HSK'yı özen göstermeye davet ediyoruz” ifadesinde bulundu.