T24 Haber Merkezi
Avukat Sinan Görkem Gökçe; Türkiye ve ABD’de “kara para aklama” suçlamasıyla soruşturulan ve hala Avusturya’da bulunan müvekkili Sezgin Baran Korkmaz hakkında, CHP İstanbul Milletvekili ve Halkla Bağlardan Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi uyumunda hazırlanan “SaBıKa Holding” başlıklı broşürde ismi geçen kısım hakkında açıklama yaptı. Broşürde lisana getirilen hakkındaki argümanları reddeden ve yargıya başvuracağını belirten Gökçe, doküman hazırlanırken kendisinden bilgi istenmemesini eleştirdi.
“İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin kendisi tarafından hazırlanan ‘Sabıka Holding’ başlıklı, karikatürize edilmiş gayri önemli derleme dokümanın, son sayfasında yer alan CHP logosunun simgelediği pahalara ve yüküne yakışmadığını not düşmek zorunda hissediyorum” diyen Sinan Görkem Gökçe’nin yaptığı yazılı açıklama şöyle:
“Babam merhum Kadir Gökçe, CHP Genel Lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun sınıf arkadaşı olup, Kırklareli’nde SODEP Kurucu Vilayet Başkanlığı, SHP Kurucu Vilayet Başkanlığı ve sonrasında 1989-1999 yılları ortasında SHP ve CHP ismine iki devir Kırklareli Belediye Başkanlığı yapmıştır. Annem, amcalarım ve öbür birçok akrabam, CHP vilayet ve ilçe örgütlerinde sayısız vazife almıştır ve hala misyonlarını sürdürmektedir. Atatürkçü toplumsal demokrat bir ailenin çocuğuyum. CHP Genel Lider Yardımcısı, milletvekili, belediye lideri, vilayet ve ilçe yöneticisi birçok tanıdığım, dostum bulunmaktadır.
Bu nedenle, İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi’nin kendisi tarafından hazırlanan “Sabıka Holding” başlıklı, karikatürize edilmiş gayri önemli derleme dokümanın, son sayfasında yer alan CHP logosunun simgelediği pahalara ve tartısına yakışmadığını not düşmek zorunda hissediyorum.
Ayrıyeten, bir siyasetçinin gündemde bulunan bir mevzu üzerinden; kulaktan dolma, araştırılmamış, türel destekten mahrum ve mesnetsiz bir formda siyasi çıkar derdiyle hazırlamış olduğu bu derleme dokümanın, bir partinin kurumsal kimliğine ve duruşuna mal etmeyecek kadar da objektif bir bakış açısıyla karşılık metnimi yazıyorum.
Derleme dokümanda adım üç başlıkta geçmektedir.
Üç başlığın, üçünün de gerçeğe alışılmamış, yanlış yahut büsbütün palavra dolu tezlere sahip olması eşine az rastlanan bir durumdur. Şayet Gamze Akkuş İlgezdi, karikatürize edilmiş bu derleme dokümanı hazırlarken, en azından etik olarak yapması gerektiği üzere bilgime başvurup türel desteği olmayan tezlerde bulunduğu kişinin görüşünü alma sorumluluğunu yerine getirmiş olsaydı, bu türlü mesnetsiz tezleri ortaya atmamış, kendisini de müfteri durumuna sokmamış olurdu.
Birinci Mesnetsiz Argüman
- “Borajet’in satın alınmasında etkin rol oynadı” sözü külliyen palavradır. Avukatlık ofisimiz hiçbir formda satın alma sürecine dahil olmamıştır. Kolay bir araştırma zahmetine katlanılsa ne faal ne pasif rastgele bir rol almadığımız; tersine periyot sürecinden ve hatta taraflar ortasında çıkan ihtilaf nedeniyle açılan ticari davadan dahi sonra ilgili yargısal sürece avukat sıfatıyla dahil olduğumuz ortaya çıkar.
- Ofisimizin 2010 yılındaki kuruluşundan bugüne kadar yerli, yabancı 800’e yakın müvekkile hizmet vermiş, hala de milletlerarası çapta iş yapan global şirketlere, Türkiye’nin önde gelen holdinglerine, markalarına ve şirketlerine tıpkı etik prensiplerle hizmet vermeye devam eden, kelam konusu alanlarda Türkiye’nin önde gelen hukuk ofislerinden olduğu milletlerarası kıymetlendirme şirketlerince de teyit edilmiştir.
İkinci Mesnetsiz Sav
- “SBK’nın yargı ayağını denetim ettiği düşünülüyor” tabiri temelsiz, gerçek dışı büyük bir iftiradır. Derleme dokümanı hazırlayan Gamze Akkuş İlgezdi de bu savın gerçek olmadığını bildiği için “düşünülüyor” ibaresi koyup, kendisinden öbür kimsenin düşünmediği bir iftirayı yumuşatmaya çalışmıştır.
- Şayet kendisi Avukatlık Kanunu’nun birinci hususuna bakmış olsaydı şu ifadeyi görecekti: “Avukatlık, kamu hizmeti ve hür bir meslektir. Avukat yargının kurucu ögelerinden olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder.” Yaptığımız iş avukatlık hizmetidir. Hukuk devletinin temel kesimlerinden bir tanesi hukukun üstünlüğü, onun da ayrılmaz ögesi savunma hakkıdır. Herkes savunma hakkına sahiptir. Avukatlar yargı makamlarına buyruk ve talimat veremez, meslekleri gereği savunma makamını temsil eder. Müvekkiller savunma hakkını kullanan şahıslardır. Haklarında soruşturma bulunan şahıslar dahi masumiyet karinesinden yararlanır. Bu temel bir insan hakkıdır.
- Hakkımda hiçbir tez yahut soruşturma bulunmazken, birtakım temelsiz suçlamalarla toplum nezdindeki itibarıma ziyan vermeye çalışmak, hata isnadında bulunmak, iftira atmak da hatadır. Bütün bunlar ortadayken avukatlık mesleğini ifa ettiğim için ortaya atılan bu türlü akıl almaz, gerçekle bağdaşması mümkün olmayan, temelsiz iftiralar hukuk devleti prensibine ve avukatlık mesleğine karşı da yapılan bir ataktır. Övünçle ifa ettiğim mesleğime yönelik bu akın yalnızca şahsıma değil, tüm meslektaşlarımın da haysiyetine yönelen bir haksızlıktır.
Üçüncü Mesnetsiz Tez
- Üçüncü sav 24 Eylül 2020 tarihinde Yargıtay Üyesi Tekman Savaş Nemli ile gayri yasal sebeplerle bir ortaya geldiğim tezidir. Bu tarihte müvekkil hakkında açılan bir dava, yürüyen bir soruşturma bile bulunmamaktadır. Tersine o tarih itibariyle müvekkil birçok regüle dalda iş yapma ehliyetine sahip bir iş adamıdır. Bizim dışımızda da Türkiye’de konusunda uzman birçok avukatlık ofisi, yerli ve yabancı mali müşavirlik, kontrol firması ile çalışmakta, Türkiye’nin önde gelen kuruluşları ile paydaşlık kurmaktadır.
- Gamze Akkuş İlgezdi; bir akıl tutulmasıyla şu önermede bulunmuştur: Şahsım yahut müvekkil, ortada bahsi bile olmayan, şimdi var olmayan bir soruşturmayı öngörmüş, soruşturmanın seyrini kestirim etmiş, olmayan bir davanın, yüzlerce farklı süreçle hangi biçimde ilerleyeceğini görmüş, bir dava açılacağını bilmiş, olmayan bu davanın hangi mahkemece görüleceğini tespit etmiş sonra hangi istinaf dairesine gideceğini, gerisinden da Yargıtay’ın hangi dairesi tarafından görüleceğini öngörerek sonuçta de ön almaya karar vermiştir (!) Bu argümanın akıl almaz ve gerçek dışı olduğu ortadadır. Gamze Akkuş İlgezdi, kolay bir Google taraması ile bile rahatlıkla öğrenebileceği bu durumu, taammüden görmezden gelerek toplum nezdinde şahsımın prestijini zedeleyecek birtakım tabirler kullanmaktan çekinmemiştir.
- Halbuki gerçek çok sade. Kırklareli’nde yapılacak bir okula merhum babamın isminin verilmesi ile ilgili olarak Ulusal Eğitim Bakanlığı ile görüşmek için gittiğim Ankara’da bir tesadüf sonucu kamuya açık bir restoranda müvekkil ve bahsi geçen Yargıtay Üyesi ile bir ortaya geldim. Müvekkil dışında masada yer alan kimseyi daha evvel görmedim yahut görüşmedim, hiçbir tanışıklığım da bulunmamaktadır. Sayın Nemli’yi de hayatımda birinci kere o masada gördüm. Olağan toplumsal hususlar dışında hiçbir konuşmaya şahit olmadım. Yemek halka açık bir restoranda, onlarca insanın ortasında yendi. Gayri legal bir alaka olduğu argümanı temelsiz, temelsiz ve gerçek dışıdır.
Dördüncü Mesnetsiz Tez
- Derleme dokümanda yer alan dördüncü sav Mehmet Eroğlu’nun kurduğu Panoroma Bilişim A.Ş’nin Verifone tarafından satın alınmasıdır. Verifone ABD merkezli, 40 ülkede 5 bin 300’ün üzerinde çalışanıyla hizmet sunan kıymetli bir bilişim firmasıdır.
- Rekabet Kurumu ve başka idari makamlar tarafından onaylanan satış sürecine türel danışmanlık hizmeti verilmiş, bu kapsamda da şahsıma yediemin sıfatıyla bir ölçü pay tevdi edilmiştir. Büsbütün yasal ve hukuka uygun bu süreçlerin hangi münasebetle bu derleme dokümana alındığı belirli olmadığı üzere, bahsi geçen satış süreci, SBK Holding ile birinci vekâlet bağlantısı kurulmasından bile yaklaşık 1 yıl öncedir. Bu da bir akıl tutulmasıdır. “Zorlama” bile denemeyecek birtakım ilişkiler kurarak, kamuoyunu yanıltmaya çalışmak da CHP logosunun simgelediği pahalarla bağdaşmamaktadır.
Bu derleme dokümanda bahse mevzu kabahat isnatları ve mesnetsiz argümanlar da dahil; süreçlerin tamamında tarafımca yapılan süreçler Avukatlık Kanunu çerçevesinde, hukuka uygun olarak, yalnızca mahallî makamların değil, dünyanın saygın kuruluşlarının ve kurumlarının kontrolünden, onayından geçerek şeffaf bir biçimde yapılmış ve ibra edilmiştir.
Fakat üzülerek görmekteyim ki, son iki aydır bir anda başlayan ve anladığım kadarıyla ferdî münasebetlerle hakkımda çarpıtılmış, mesnetsiz ve gerçekle bağdaşmayan iftiraları ısrarla toplumsal medyada paylaşan 3 kişinin kullandığı lisan ile bu derleme dokümanın kabahat isnat etme ve iftira atma formu benzerlik göstermektedir. Ne Gamze Akkuş İlgezdi ne de bu şahıslar bu mesnetsiz argümanlarla ilgili benim bilgime başvurmamıştır, doğruyu benden dinleme, savlarını çürütme imkânı verme yolunu şuurlu ve organize bir formda seçmemişlerdir. Tıpkı toplumsal medya hesapları, bu dokümanı da ismimi geçirerek emsal ‘imalarla’ paylaşmışlardır.
Bu sebeple ailemi, çalışma arkadaşlarımı, değerli dostlarımı ve meslektaşlarımı yaralayan başta bu derleme dokümanda bulunanlar olmak üzere, temelsiz tüm iftiralara karşı yasal haklarımı bütünüyle kullanacağımı, Gamze Akkuş İlgezdi ile bu müfterilere ve şuurlu olarak bu temelsiz tezleri yaymayı amaçlayanlara dava açacağımı kamuoyuna bildirir, hukukun üstünlüğünün hâkim olduğu, insanların temel hakları ile savunma hakkına herkesin, bilhassa de topluma karşı sorumluluğu olan siyasetçilerin hürmet gösterdiği günler dilerim.”
Broşürde ne deniyor?
Broşürün, “Kim, Kiminle, Nerede, Ne yaptı” başlığı altındaki kısımda, avukat Sinan Görkem Gökçe hakkında şu argümanlar lisana getiriliyor:
“Sinan Görkem Gökçe: Sezgin Baran Korkmaz’dan sonra SBK Holding’in başına geçti. BORAJET’in satın alınması sürecinde faal rol oynadı. SBK’nın yargı ayağını denetim ettiği düşünülüyor. Kaçakçılık ve sahtecilik kabahatlerine bakan Yargıtay 7. Ceza Dairesi Üyesi. SBK ile 24 Eylül 2020’de Ankara’da yemekte bir ortaya geldi. Nemli, birebir vakitte Mehmet Ağar’ın yargılandığı ‘faili meçhuller’ davasında mahkeme lideriydi. Eski Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun oğlu. 2013 yılı temmuz ayında Türkiye genelinde 2 milyon kadar yazarkasanın değiştirilmesine dair çıkarılan yönetmelikten iki ay sonra Panorama Bilişim’i kurdu. Görkem Gökçe ile ortak kurdukları şirketi 2 buçuk yıl sonra ABD’li bilişim monopolü Verifone’a sattı.”