Avukat Mahsuni Karaman, 6-8 Ekim olaylarına katıldığı gerekçesiyle 2014 yılında tutuklanan ve 124 yıl 8 ay mahpus cezasına mahkûm edilen müvekkili Mazlum İçli‘nin olayların yaşandığı sırada Diyarbakır merkeze 140 kilometre uzaklıktaki bir köyde bulunduğunu ve bunun ispatlanmasına karşın hukuksuz halde mahkûm edildiğini söyledi. Karaman, davanın siyasi bir boyut taşıdığını ve iktidar tarafından HDP’ye açılan kapatma davasına da destek oluşturduğunu söyledi.
6-8 Ekim olaylarında Yasin Börü’nün de ortasında bulunduğu 4 kişiyi öldürme savıyla 14 yaşında tutuklanan ve 7 yıldır cezaevinde olan Mazlum İçli’nin avukatı Mahsuni Karaman, müvekkilinin yargılanma sürecinde yaşananlarla ilgili açıklama yaptı.
Karaman, İçli’nin olay günü Diyarbakır’a 140 kilometre uzaklıkta bir köydeki düğünde olduğuna dair mahkeme raporunun bulunduğunu belirtti.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 03 Şubat 2020 tarihli kararında İçli’ye ilişkin “Yasin BÖRÜ’ye yönelik öldürme suçu” ile ilgili bozma kararı verdiğini belirten Karaman yargılama süreciyle ilgili şu bilgileri paylaştı:
“28.05.2021 tarihli duruşmada Cumhuriyet Savcısı, elde edilen bu kanıtlar üzerine 4 sayfalık gerekçeli mütalaası ile Mazlum’un beraatine karar verilmesini talep etmiştir.
25.06.2021 tarihli duruşmada ise birebir Cumhuriyet Savcısı, ortadan geçen 27 günde, mütalaayı değiştirmeyi gerektirecek ve Mazlum’un türel durumunu etkileyecek rastgele bir gelişme yaşanmadığı halde, 27 gün evvelki mütalaasını değiştirerek Mazlum’un cezalandırılmasına karar verilmesini mütalaa etmiştir.
Tıpkı gün (25.06.2021 tarihinde) Mahkeme, mutlaklaşan 3 cinayet hatası ile ilgili “yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule kıymet olduğuna ve mazlum içli’nin infazının durdurulmasına” oy birliği ile karar vermiş,
Yine birebir gün, beraat mütalaası veren savcının itirazı üzerine, itirazı inceleyen Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulması kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
Gerçekten 29.09.2021 tarihinde, yargılamanın yenilenmesine karar veren ve Mazlum’un infazını durduran Mahkeme, “Yasin BÖRÜ’ye yönelik öldürme” hatasından Mazlum’un cezalandırılmasına karar vermiştir.”
Karaman, davanın siyasi bir boyut taşıdığını ve iktidar tarafından HDP’ye açılan kapatma davasına da destek oluşturduğunu söyledi.
Mazlum İçli’nin hukuksuz bir halde mahkûm edildiğini söz eden Karaman’ın açıklaması şu formda:
“Kamuoyunda 6-8 Ekim olayları olarak bilinen ve 6 Ekim 2014 ile 8 Ekim 2014 tarihleri ortasında ülke çapında gerçekleşen protesto şovları şiddet olaylarına sahne olmuş, olaylarda resmi sayılara nazaran 37 insanımız hayatını yitirmiş ve yüzlerce kişi yaralanmıştır. Olaylar sırasında, 7 Ekim 2014 günü akşam saatlerinde Diyarbakır merkez Bağlar ilçesinde meydana gelen olaylar sırasında Yasin Börü, Ahmet Dakak, Hasan Gökguz ve Riyat Güneş isimli dört yurttaş ömrünü yitirmiş, Yusuf Er isimli vatandaş ise yaralanmıştır.
Müvekkilim Mazlum İçli, 8 Aralık 2014 tarihinde, bahsi geçen cinayetlerin işlenmesine iştirak ettiği argümanı ile gözaltına alınmıştır. O tarihte şimdi 14 yaşında olan Mazlum, “7 Ekim 2014 tarihinde babası ile birlikte Kulp İlçesinde bir köydeki düğünde müzik yaptığını, cinayetlerin faili olamayacağını” belirtmiştir. Yargılamanın öbür evrelerinde da bu beyanını tekrarlamıştır.
Lakin bu hususta rastgele bir araştırma yapılmamış, kelam konusu cinayetlerin işlenmesine iştirak ettiği münasebeti ile öteki 20’yi aşkın kişi ile birlikte yargılanmış, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24 Nisan 2017 tarihli kararı ile ‘Devletin Birliğini Ve Ülke Bütünlüğünü Bozma, Canavarca His Sevkiyle ve Eziyet Çektirerek 4 Kişiyi Öldürme, 1 Şahsa Karşı Öldürmeye Teşebbüs ve Örgüt Propagandası Yapma’ cürümleri nedeniyle 124 yıl 8 ay mahpus cezası ile cezalandırılmıştır.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 03.02.2020 tarihli karar ile mahallî Mahkemenin mahkûmiyet kararını;
– “3 öldürme, 1 öldürmeye teşebbüs, propaganda ve Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozma” hataları istikametinden ONAMIŞ,
– “Yasin BÖRÜ’ye yönelik öldürme suçu” tarafından ise BOZMA kararı vermiştir.
Bozma ve Onama Kararı Sonrası Yaşanan Gelişmeler
Müvekkil Mazlum’un, işlediği sav edilen cinayet gün ve saatlerinde (7 Ekim 2014, akşam saatleri), Diyarbakır kent merkezinde olmadığı, Diyarbakır’a 140 km uzaklıktaki Kulp İlçesi Demirli Köyü Keçiveren Mezrasında Muhsin BAYRAM isimli birinin düğününde olduğuna dair düğün manzara kayıtları sunularak, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinden, mutlaklaşan “3 Öldürme, 1 Öldürmeye Teşebbüs, Propaganda ve Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozma” cürümleri istikametinden “Yargılamanın Yenilenmesi” talep edilmiştir.
Birebir düğün imaj kaydı, Yargıtay’ın bozma kararı verdiği ve tekrar görülen (Yasin Börü ile ilgili bozma) evraka da sunularak müvekkilin saf olduğu bildirilmiştir.
Mahkemenin 1 yıl süren araştırma ile ulaştığı kanıtlar:
– Düğün manzara kayıtlarındaki kişinin müvekkil Mazlum İÇLİ olup olmadığı tarafında Mahkemece yaptırılan uzman incelemesinde, düğün imaj kayıtlarında bulunan kişinin Mazlum İÇLİ olduğuna dair “KUVVETLE TANIMLAMA” halinde rapor düzenlenmiştir.
– Düğün imaj kayıtlarının, cinayetlerin işlendiği 7 Ekim 2014 yılına ilişkin bir kayıt olup olmadığı konusundaki tereddüdü gidermek üzere:
– Mahkemece, 7 Ekim 2014 tarihinde Kulp Demirli Köyü Keçiveren Mezrasında bir düğün yapılıp yapılmadığı kolluk marifetiyle araştırılmış, Kulp İlçe Jandarma Komutanlığınca, 7 Ekim 2014 tarihinde anılan Mezrada Muhsin BAYRAM isimli bir kişinin düğünü olduğu tespit edilerek tutanağa bağlanmıştır.
– Düğün sahibi damat Muhsin Bayram dinlenmiş, duruşma sırasında müvekkil Mazlum İÇLİ’yi teşhis ederek, 7 Ekim 2014 tarihinde Mazlum İÇLİ’nin, babası ile birlikte kendi düğünde müzik yaptığını, düğünlerinin gece geç saatlere kadar sürdüğünü, sonraki gün yani 8 Ekim 2014 tarihinde köyden ayrıldıklarını beyan etmiştir.
– Düğün manzara kayıtlarında görünen ağaçların, Ekim ayının mevsimsel özelliklerini gösterip göstermediği konusunda Kulp Asliye Ceza Mahkemesine talimatla düğün yerinde keşif yaptırılmış, 9 Ekim 2020 tarihinde yapılan keşif sonucunda ziraat bilirkişince düzenlenen raporda “görüntü kayıtlarındaki yerin tıpkı yer olduğu, ağaç yeşerme durumuna nazaran Ekim ayının mevsimsel özelliklerini taşıdığı” tespit edilmiştir.
– Mazlum ile babasını düğün yerine götürüp getiren taksici İdris Aslan isimli kişi tespit edilmiş, şahit olarak dinlenmiştir. Şahit, 7 Ekim 2014 günü Mazlum ile babasını düğünün olduğu Köye götürdüğünü, 8 Ekim’de ise onları tıpkı köyden alarak Diyarbakır’a bıraktığını beyan etmiştir.
– Mahkemece, şahit İdris Aslan’ın güvenilirliğine dair de araştırma yapılmış, “tanığın 2014 yılında kendisine ilişkin araçla taksicilik yapıp yapmadığı Kulp İlçe Emniyet Müdürlüğüne sorulmuş”, gelen karşılığı yazıda, “İdris Aslan’ın 2014 yılında kendisine ilişkin araçla Kulp ilçesinde korsan taksicilik yaptığı” bildirilmiştir.
– Kurum ve kuruluşlardan, Mazlum’a ilişkin yahut ilgisi olabilecek tüm GSM çizgileri araştırılmış, bildirilen GSM sınırlarına ilişkin HTS kayıtları üzerinde eksper incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen raporlarla, olay gün ve saatlerinde Diyarbakır vilayet merkezinde rastgele bir baz istasyonu sinyal bilgisine ulaşılmamıştır.
– Mazlum’un, 2014 yılında soruşturma makamına verdiği ve kullandığını belirttiği çizgi üzerinde yapılan incelemede ise, beyanına uygun bir biçimde anılan çizginin -olay gün ve saatlerinde- Kulp ve Lice sonları dahilinde baz istasyonu sinyal bilgilerine ulaşılmıştır.
28.05.2021 tarihli duruşmada Cumhuriyet Savcısı, elde edilen bu kanıtlar üzerine 4 sayfalık gerekçeli mütalaası ile Mazlum’un BERAATİNE karar verilmesini talep etmiştir.
25.06.2021 tarihli duruşmada ise birebir Cumhuriyet Savcısı, ortadan geçen 27 günde, mütalaayı değiştirmeyi gerektirecek ve Mazlum’un tüzel durumunu etkileyecek rastgele bir gelişme yaşanmadığı halde, 27 gün evvelki mütalaasını değiştirerek Mazlum’un CEZALANDIRILMASINA karar verilmesini mütalaa etmiştir.
Birebir gün (25.06.2021 tarihinde) Mahkeme, mutlaklaşan 3 cinayet kabahati ile ilgili “YARGILAMANIN YENİLENMESİ TALEBİNİN KABULE KIYMET OLDUĞUNA VE MAZLUM İÇLİ’NİN İNFAZININ DURDURULMASINA” oy birliği ile karar vermiş,
Yeniden birebir gün, beraat mütalaası veren savcının itirazı üzerine, itirazı inceleyen Mahkeme, yargılamanın yenilenmesi ve infazın durdurulması kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
Gerçekten 29.09.2021 tarihinde, yargılamanın yenilenmesine karar veren ve Mazlum’un infazını durduran Mahkeme, “Yasin BÖRÜ’ye yönelik öldürme” hatasından Mazlum’un cezalandırılmasına karar vermiştir.
Sonuç olarak;
Kamuoyunda “6-8 Ekim Olayları”, “Kobani Olayları” ve “Yasin BÖRÜ” isimleri ile bilinen ve siyasi istismar aracı olarak kullanılan bu yargılamalar, yakın siyasi tarihe ve son 6-7 yıllık yargı pratiğine adeta damga vurmuştur. 2014 yılı Ekim ayında meydana gelen ve ülke genelinde 37 kişinin, vefatıyla sonuçlan olayların, HDP MYK’sı tarafından 6 Ekim 2014 tarihinde atılan iki twit ile başladığı sav edilmiş, bu argüman üzerine HDP Eş Genel Liderleri Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ başta olmak üzere birçok siyasetçi “cinayetlere azmettirme” teziyle tutuklanmıştır.
Cinayetlere azmettirme olarak bedellendirilen tweetler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin 22 Aralık 2020 tarihli Demirtaş/Türkiye kararına da mevzu olmuş, AİHM “HDP tweetleri ile meydana gelen vefat olayları ortasında sebep sonuç bağı bulunmadığına, yapılan davetin barışçıl protesto daveti olduğuna” karar vermiştir.
6-8 Ekim olayları ve bu belgenin konusu olan cinayetler, HDP’nin kapatılması iddianamesinin en asıllı ögesi olarak ele alınmış, merkezinde bu cinayet ve olayların yer aldığı “şiddetin odağı olduğu” münasebeti ile ismi geçen partinin kapatılması için Anayasa Mahkemesine kapatılma davası açılmıştır.
Gerek HDP’li siyasetçiler hakkında süren yargılamalar ve gerekse de HDP’nin kapatılması emeliyle Anayasa Mahkemesinde açılan kapatma davasının omurgası olan “6-8 Ekim olayları” ve bilhassa “Yasin BÖRÜ” evrakının, bu siyasal maksadın aracı haline getirildiğini; anılan siyasi gaye uğruna, size arz etmiş olduğum yargılama sürecine müdahale edilerek masumiyeti konusunda kuşku kalmayan müvekkilim Mazlum’un hukuksuz bir halde mahkûm ettirildiği korkumu takdirinize sunar, hususa hassasiyet göstereceğiniz ümidiyle hürmetlerimi sunarım.”
