İstanbul’da yıllar önce kura ile elde edilen pazar tezgahları babadan oğula devrediliyor. Tezgahlar internet üzerinden bile kiralanırken bu durumun fiyatlara da yansıdığı belirtiliyor.
Bahçelievler’de 14 tezgahı olduğunu söyleyen bir pazarcı “Bir tahtayı günlük 100 liradan kiralıyorum. Kiraya verdiğimde 4-5 bin lira kazanıyorum. Tezgahlarımı satmaya kalksam hepsini 300 bin liraya satarım. İnsanlar daire alacağına böyle yerleri alıyorlar” ifadesini kullandı. İstanbul Umum Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Mesut Şengün ise “Açtığımız davalarda tahta sahibi kişiler arasında hostesler, sanatçılar, iş adamları, müteahhitler, emlakçılar vardı” dedi.
“PAZARCI BU KİRALARI KARŞILAMAK İÇİN MALA ZAM YAPIYOR”
Pazar tahtalarının yatırım aracına dönüşmesinden rahatsız olduklarını ifade eden İstanbul Umum Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Mesut Şengün bu durum pazarcılığı mecrasından çıkardığını belirterek, “Yatırımcılar pazardan gelip yer satın alır, buraları pazarcılara kiraya verirse pazarcı da kira ücreti, tahsis ücreti gibi giderleri muhakkak müşteriye yansıtır. Bu bizim için kabul edilebilir bir şey değil. Buna karşı gerek bakanlığımıza, gerek idare mahkemelerine davalar açtık, belediyelere yazılar yazdık. Bu işi mecrasından çıkarmamak lazım” dedi. Şengün , “Bu işi yapan esnafa bizzat tahsis edilme, pazarcı da aldığı malı en ucuz şekilde vatandaşa ulaştırmalı. Bu işin kuralı bu. Bunun için de çalışmalarımız devam ediyor. Pazarcı esnafından işgaliye ücreti dışında hiçbir ücret alınamazsa bu paralar nasıl alınıyor? Açtığımız davalarda tahta sahibi kişiler arasında hostesler, sanatçılar, iş adamları, müteahhitler, emlakçılar vardı. Bunların hepsini isim isim bildirdik. Pazarcı alamıyor, yatırımcılar alıyor dedik. Bunlar da pazarcılığı yapmadığı için pazarcıya kiraya veriyorlar. Pazarcı da bu kiraları karşılamak için mala zam yapıyor. Bunu ortadan kaldırmamız lazım” ifadesini kullandı,.
EV ALMAK YERİNE PAZAR TAHTASI ALIYORLAR
Tezgahları kiralayan pazarcı esnafı ise kira bedellerinin yüksek olduğunu, adeta yatırımcılar için çalıştıklarını ve bu yüzden kar elde edemediklerini belirtiyor. Tekstil satışı yapan bir pazarcı, “Kimi kendine meslek etmiş bu işi. Her pazarda 10 tahtası var. Parası var, veriyor tahta alıyor. Evde oturuyor, kira geliri elde ediyor. Ben günlük 150 lira veriyorum. Pazarına göre değişiyor bu fiyatlar. Bakırköy’de tahtası 350-400 lira. Buradaki tezgahımı orada açsam günlük 800 lira vermem lazım. Her belediyenin işgaliye ücreti birbirine yakındır. Tahta sahibi burası için senelik 250 lira veriyor. Bizim bir günde verdiğimiz parayı adam senelik veriyor. Tezgahları satın almak da mümkün değil. 4 tahtayı 120 bin liradan aşağı vermezler. Kimi günlük 50 liraya kimi 100 liraya veriyor. Kime ne denk gelirse. 500 bin lirayı bir daireye bağlayanın aylık 2 bin lira geliri oluyor ama pazara bağlayanın minimum 12-13 bin liradan aşağı kira geliri olmaz” dedi.
25 YIL ÖNCE BAĞIŞLANAN TEZGAH İÇİN ŞİMDİ 300 BİN LİRA İSTENİYOR
Bir başka pazarcı ise “25 yıl önce babama belediye, işgaliye almak için pazar yerini bağış yapmış. Ücretsiz almış o dönemde. Bahçelievler’de 14 tezgahımız var. Bir tahtayı günlük 100 liradan kiralıyorum. Kiraya verdiğimde 4-5 bin lira kazanıyorum. Tezgahlarımı satmaya kalksam hepsini 300 bin liraya satarım. İnsanlar daire alacağına böyle yerleri alıyorlar. Kiradan daha fazla geliri oluyor. Geliri de garanti. Burada kiraya veriyorsun günlük alıyorsun paranı” dedi.
“AYDA 12 BİN LİRA KİRA GELİRİM VAR”
Pazar tezgahının dedesinden kaldığını söyleyen Hasan Şavdır, “Pazarda şu an toplamda 18 tahtamız var. Önceden dedemler almış. Şimdi kardeşler bölündük. Satmaya kalksak tahta başı 60 bin lira eder. Kendime ait 6 pazarım var. Ayda 12 bin lira kira gelirim var” diye konuştu.
“EL ALTINDAN KİRALANDIĞINI GÖRÜYORUZ”
Bu durumun yasal olmadığını ve haksız kazanç elde edildiğini ifade eden Ceza Hukuku uzmanı Prof. Dr. Ersan Şen , “Bu yerlerin kiralanması yani tahsisi olsa da bunlar sınırlı ayni hak niteliğinde. Yani kimlere tahsis edilmişse onlar bu yerlerin mülk sahibi oluyorlar. Buradaki sorun şu; kimlere tahsis edilmiş ya da kiralanmışsa bu kişiler tarafından bizzat kullanılması gerekirken başkalarına el altından kiralandığını görüyoruz. Bir de kayıt dışılık var. Buradan ticari kazançlar elde ediliyor. Kişiye belediye encümeninden kiralanmış ya da tahsis edilmiş ama bunu kendisi işletmiyor. Bunu başkalarına kiralama yoluyla kazanca çevirmiş. Alt kiracılık, taksi plakalarının kiralanması gibi. Elbette bunun önüne geçilmesi lazım” dedi.
“RUHSATLARININ İPTAL EDİLMESİ GEREKİR”
Denetimlerin yetersiz olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şen, “Kanundaki hüküm net. Kanun diyor ki, ‘Kim kiralamışsa, kime tahsis edilmişse bizzat o işletip kullanabilir’. Ancak zabıta tarafından, belediye encümeni tarafından pazar yerlerinin kontrolü yapılmadığından bu tespitler izlenemiyor. Haksız kazanç durumu var. Ya tekrar yasa düzenlenmesine gidilmeli ya da kime tahsis edilmişse bizzat o kişi tarafından işletilip işletilmediği kontrol edilmeli. İzinsiz kullanımlar varsa başkalarına kullandırma varsa bunların ruhsatlarının tahsislerinin iptal edilmesi gerekir. Bu kadar nettir” diye konuştu.
“BU İŞİ RANTA ÇEVİREN ESNAF OLABİLİYOR”
Kiralamanın yanı sıra tezgah satışı ya ve devri konusunda uyarılarda bulunan Esenler Belediyesi Başkan Yardımcısı Avukat Osman Gökçebaş ise “Bu işi ranta çeviren esnaf olabiliyor. Devralan vatandaşlar şunu bilmeli; bu pazar yerleri ilanihaye devam etmeyebilir. Belediye meclisi pazar yerini küçültebilir, tahtaları iptal edebilir ya da pazar yerini tamamen kapatabilir. Bahsedilen yüklü miktarlardaki bedelleri ödemesi durumunda neyle karşılacağını bilemeyebilir ve mağduriyet yaşayabilir. ‘Hava parası’ dediğimiz şey yasal olmayan bir şey. Vatandaşlar kendi arasında gayri resmi olarak bu tür işlere girebiliyorlar. Zaman zaman mağduriyetler de yaşanabiliyor. Kayıtlı esnaf dışında başka esnaf tarafından işletilmesi halinde pazar tahtası hakkı belediye encümeni kararıyla iptal edilir” diye konuştu.