Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın “terör” sözünü kullandığı alanların skalasının genişliğini eleştirerek, “Bu kadar sık ve ölçüsüz kullanması ‘terör’ kavramının içinin boşalmasına neden oluyor ancak sanırım Erdoğan olayın bu tarafıyla ilgilenmiyor” dedi.
Bildirici, “Erdoğan, ‘Yalan terörü’ diye etiketleyince akabinde doğruca toplumsal medyada yeni yasal düzenlemeler, yeni yasaklar, yeni yaptırımlar getirmenin peşine düşülüyor. BTK ya da RTÜK’te ‘Sosyal Medya Başkanlığı’ kurma ve Türk Ceza Maddesi’ne yeni mahpus cezası tarifleri koyma hazırlıkları yapılıyor. Halbuki bugün şayet toplumsal medyada palavralar ve yanlışlar varsa bunun en kıymetli nedeni, AKP iktidarının getirdiği yasaklar, özgür gazeteciliğin önüne koyduğu mahzurlar ve resmi makamların muteber bilgi vermemesidir” diye eleştirdi.
Şeffaflık tenkidine orman yangınları ve sel felaketinde yaşananları örnek gösteren Bildirici, “O devirde medyayı süratli ve doyurucu bilgiyle donatacak bir kriz merkezi oluşturulmadı. Bırakın medyaya anlık bilgi transferini, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin orman yangınlarına müdahale eden uçak ve helikopterlerle ilgili verdiği bilgiler bile birbiriyle çelişiyordu. Kastamonu’da 11 Ağustos’ta meydana gelen sel felaketi sonrasında da bir kriz merkezi kurulmadı. Medyayı nizamlı olarak bilgilendiren, açıklamalar yapan bir yetkili de yoktu” dedi.
Yazının tamamını okumak için .