Tam kapanmadan sonra okullarda yeniden yüz yüze eğitime geçilip geçilmeyeceği merak ediliyor. Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın, mayıs ayının sonlarına doğru öncelikle birinci ve ikinci sınıflar olmak üzere bazı kademelerde yüz yüze eğitime geçilebileceğini söyledi. Akın, okullarda bulaşı önlemek için ”hızlı antijen testleri” yapılmasını önerdi.
‘Yeni vaka olup olmadığı daha kolay ortaya konulabilir’
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Levent Akın, bir okulda vaka sayılarında artış görülüyorsa o okulun kapatılması gerektiğini belirtti. Okulların kapatılmasının doğru olmadığını belirten Akın, “Genellikle küçük yaş gruplarının bulunduğu 5-6-7-8 yaş grupları gibi ya da 1’inci ve 2’nci sınıflar gibi bunlarda çok büyük sıkıntı yok. Okullardaki en büyük sorun, toplumda hastalık artmaya başladığı zaman öğrencilere doğru gidiyor, öğrenciler de daha sonra evlerine götürmeye başlıyor. O yüzden toplumdaki vaka sayısı yüksek olduğu taktirde öğrenciler tehdit altına giriyor. Dolayısıyla enfekte olmaya başlıyorlar” dedi.
Prof. Dr. Akın, okulların açılmasının, mayıs ayının sonlarına doğru mümkün olabileceğini belirterek, “Gidiş o şekilde oluyor; ama tüm okullar, sınıflar değil; okulların küçük sınıfları 1’inci ve 2’nci sınıflar gibi sınıfların açılması ki özellikle öğrencilerin okul disiplini kazanması açısından çok önemli bu. Bunu yaparken de okullarda yeni vaka tespiti ile ilgili hızlı testler kullanılabilir. Hızlı antijen testleri var. Bunlardan güzel olanlar ya da yetersiz olanlar var. Özellikle seçilmiş antijen testleri vasıtasıyla çocuklara testler yapılabilir. Bunları haftada bir hiç olmazsa yaparak, okullardaki yeni vaka durumuna göre, okulun tehdit altında olup olmadığını daha kolay ortaya koyabiliriz. Düzenli antijen testleri yapılarak okulların sürdürülmesini sağlayabiliriz” diye konuştu.
‘Cenazeler hastalığın kümeleşerek yayılmasına neden oluyor’
Başta cenaze törenleri olmak üzere düğünlerde muhakkak kalabalığın azaltılmasının sağlanması gerektiğini söyleyen Akın, “Geçen seneden aldığımız ders, şunu gösteriyor; biz bunu bu sene de yaşadık. Cenazelerdeki kalabalıklar, düğün ve nişanlardaki yapılan toplu o hareketler, eğlenceler hastalığın kümeleşerek yayılmasına sebep oluyor ve o bölgeyi tehdit etmeye başlıyor. Bir de yetmezmiş gibi düğünlerde farklı bölgelerden gelen insanlar düğün sırasında enfekte olup, kendi bölgelerine gidiyorlar ve o bölgeyi tekrar enfekte etmeye başlıyorlar. O yüzden düğün ve cenazelerdeki katılımın sınırlı tutulması, kısıtlamanın sürdürülmesi gerekiyor” dedi.
‘İnsanlar vakit kaybetmeden aşı olsunlar’
Prof. Dr. Akın, toplumun yüzde 65-70’i aşılarla bağışık hale getirilebilirse bazı kurallara dikkat etmek kaydıyla günlük tüm faaliyetlerin yapılabileceğini kaydetti. Şu anda elde olan aşıların bir kısmının 16, bir kısmının 18 yaşından küçüklere yapılmadığını söyleyen Akın, şöyle konuştu:
“Bunların sayısı kabaca 20 milyon, diyelim. 20 milyon düştüğünüz takdirde geri kalan yaklaşık olarak 65 milyon kişi var. Bunu, 65 milyonu erişkin kişi olarak düşünün. Tüm toplumun yüzde 70’i, diye bakarsak bu da yaklaşık olarak 55-60 milyon yapıyor. 65-70 milyon insanı biz 2 doz aşıladıktan sonra Türkiye, çok rahata erer. Bunun zamanı aşı stokları, tedariki, uygulamalarıyla ve toplumunda kurallara uyumu ile ilgilidir. Şu anda yaz döneminde biraz daha açık alanlar olduğu için hastalığın bulaşma olasılığı, günlük yaşamda düğünler ya da toplu etkinlikleri kastetmiyorum, açık alanda yaşam biraz daha fazla olduğu için hastalıkta gerileme olacaktır. Bu arada aşı müdahalesi ile de biz eylül-ekim aylarına da daha rahat girebiliriz. Yeter ki insanlar aşılarını olsunlar. Zamanı geldiğinde vakit kaybetmesinler.”